Yağmur Sonrası 4.Bölüm

1.5K 39 1
                                    


Ela Baran'ın valizine son gömleği de koyarken ağlamamak için zor tutuyordu kendisini. Kocasını o kadınla Bursa'ya gönderdiğine inanamıyordu. Baran imzayı attığı gibi geri döneceğini söylese de Ela'nın içini kesinlikle rahatlatmıyordu.Baran'ın ağzından çıkacak gitmiyorum kelimesi dışında da hiçbir şey rahatlatamazdı. Baran montunu giyene kadar umut etmişti ama o umut bile valizini eline alana kadardı."Asma artık suratını seni böyle bırakmak istemiyorum." Diyerek yanağını okşayan kocasına cevap vermeye teşebbüs bile etmemişti. "Ela ben oraya keyfimden gitmiyorum önce bunu kafana sok,bana da böyle surat yapma. Kaç kere konuşmamız gerekiyor bunları." Diyerek sitem ederken Ela Baran'ı da üzmek istemediğini çok iyi biliyordu ama elinden ne yazık ki hiçbir şey gelmiyordu. "Dikkat et kendine tamam mı?"diyebildi sadece."Sende,her aradığımda telefonunu aç. Ben hala annende kalma taraftarıyım,"diyen kocasına omuz silkerek "evimde kalacağım."dedi. "Tamam,çıkmam lazım artık. Seni seviyorum."diyen kocasını "seni seviyorum,"diye mırıldanarak uğurladı.

Akşam dokuza gelirken çalan telefonla izlediği filmi durdurup telefonunu eline aldı. Baran'dan gelecek aramayı beklerken Hande'nin aramasını görmek genç kadını hayal kırıklığına uğratmıştı. Biraz Hande'yle konuşup yemek teklifini reddetmişti. Evinde oturup kafasını dinlemeli, düşüncelerini toparlamalıydı. Baran babası gibi değildi. Baran hayatının sonuna kadar güveneceği tek adamdı. Kocasını daha fazla üzüp sinirlendirmeyecek bir kadın yüzünden aralarını bozmayacaktı. Çünkü biliyordu ki Baran kendisini çok seviyordu...

2 Gün Sonra

Çalan kapı ziliyle masada ki mumları yakıp koşar adımlarla kapıya gitti Ela. Aynada kendisine bakınca genişçe gülümsedi. Kırmızı dapdar elbisesi diz altı olsa da göğüs ve sırt dekolteleriyle kocasının aklını başından almayı planlıyordu. Giderken hiç gülümsemeden uğurladığı kocasını en güzel şekilde karşılamak istemişti. Daha fazla beklemeden kapıyı açtı. Baran ceketini omzuna atmış,kapıya dayanmış bir şekilde karşıladı Ela'yı. Ela bir gariplik sezse de görmezlikten gelip gülümseyerek kocasına "Hoş geldin." Dedi. Baran karısını baştan aşağı süzmüş"Hoşbuldum,"diyerek içeri girmişti. Baran'ın elinden valizi ve ceketini alırken yolcuğu işiyle ilgili sorular sormuş kısa kısa aldığı cevaplarla hiç tatmin olmamıştı. "Ee özlemedin mi beni? Sarılmıyorsun bile," diye sitem ettiğinde Baran birkaç dakika derin derin gözlerinin içine bakmış sonra kollarını açmıştı. Kendisi için açılan kollara girip sıkıca sarıldı kocasına. "Sana çok güzel yemekler yaptım,açsındır umarım."diyerek kocasının elini tuttu. "Üstümü değiştirip geliyorum,"dedi Baran ve valizini alıp yatak odalarına çıktı.

Yatak odasına girdiğinde sertçe yere fırlattı elindeki valizi. Üstündeki gömleği de bir hışımla çıkartıp attı. Nasıl bakacaktı artık canından çok sevdiği karısının yüzüne,nasıl dokunacaktı! İçinin bu yangınını,pişmanlığını,nefretini nasıl dindirecekti? Hayatı boyunca yaptığı en büyük hatanının bedelini karısıyla mı ödeyecekti? Gözünün önüne gelen sahnelerle yanındaki duvara sert bir yumruk geçirdi.

Baran yaptıkları anlaşmanın sevinciyle telefona sarılmış, Ela'yı aramıştı. Bu mutlu haberi karısıyla paylaşıp kutlamak için yemeğe gideceklerini söylemeyi de ihmal etmemişti. Ela ne zaman dönceğini sorup onu özlediğini de eklemişti sorusunun yanına. Yarın akşamüstü yola çıkacakları duyan karısının biraz bozulduğunu anlasa da Ela belli etmemeye çalışmış, onu sevdiğinden bahsetmiş ve telefonu kapatmıştı. Gülümseyerek arkasını döndüğünde Nehir'le karşılaşmış gülümseyerek koluna giren kadına sert bir bakış atıp kolunu geri çekmişti. Mutlu olduğu için Nehir'e daha samimi davranmış olabilirdi ama bu kadarına gerek yoktu değil mi? "Ee hadi gitmiyor muyuz, Engin bize sonra katılacakmış." Diyen kadının arkasından ilerledi. Yemeğini yediği gibi otele geri dönmeyi planlıyordu.

Yağmur SonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin