10.bölüm

553 21 12
                                    

Anıl gördükleri karşısında anlık'da olsa bir şoka girmişti. Gördüğü manzara karşısında ne diyeceğini şaşırmıştı. Hemen kendini toparlayıp " dönmüşsün " dedi. Rüzgar alayla sırıtıp Miranın boğazını biraz daha sıktı. " ne o beni beklemiyordunuz galiba ?" dedi. Anıl evi süzdüğünde ortalığın karışıp bazı eşyalarında kırıldığını gördü. Mira ve Rüzgarsa birbirlerinin boğazlarına yapışmış en ufak bi harekette biraz daha sıkıyorlardı. Amaçları birbirini öldürmek değil can yakmaktı. Anıl bunu bildiği için ikisinin yanına gidip kollarını indirdi. Rüzgar derin derin nefes alarak kolunu Miranın omzuna attı. " formunu kaybetmemişsin Mira." Mira sırıtıp Rüzgarın kolunu tutup ani bir hareketle çevirip " sandığından saha da güçlendim" dedi. Anıl ikisine gülerek bakıyordu. İkiside 'ne var?' der gibi Anıla baktığında artık dayanamayıp bir kahkaha patlatmıştı. Saçlarını karıştırıp koltuğa oturdu. ikisine hala yüzünden silinmeyen gülümsemeyle bakıp " hiç değişmemişsiniz" dedi. Rüzgar Miranın çocukluk arkadaşıydı. Eskiden evleri yan yanaydı ve sürekli beraber zaman geçirirlerdi. Taa ki Rüzgarı ailesi Miradan uzaklaştırana kadar. O zaman neden olduklarını anlayamamışlardı tabi ama zamanla neden uzaklaştırdıklarını daha iyi anladılar. Mira, Rüzgarın onu arayıp sormamasına geri dönmemesine kızgındı. Daha 15 yaşındayken ayırmışlardı. Anıl ise Mira'yı tanıdığında 16 yaşındaydı ama Mira Rüzgardan çok bahsettiği için gayet iyi tanıyordu. Rüzgar ve Mira çok nadir konuştuğu için Rüzgarında Anıl'dan haberi vardı. Birbirlerini görmeyeli 3 sene bile olsa değişmemişlerdi. Mira hala Rüzgara sert sert bakarken Rüzgar sırıtıp Mirayı tuttuğu gibi dizinin uç kısmına oturttu. " Bana kızma Mira beni götürmeleri benim suçum değildi." Mira bir hışımla kalkıp " En azından beni arayabilirdin. 3 sene boyunca belkide toplam sadece 5 kere konuştuk. Sonra hattın kullanılmıyordu ve senden haber dahi yoktu. Yanıma gelmedin ve şimdi bir anda çıkıp geliyorsun öylemi ? " Rüzgar boğazını sıvazlayıp ayağa kalktı. " gelmem gerekti" Mira bu cevaptan pek tatmin kalmadığı için tek kaşını kaldırıp " neden " diye sordu.  Rüzgar derin bir iç çekip " seni görmek istedim" Mira alayla gülüp "3 seneden beri bana haber dahi vermeye tenezzül etmeyen, ne yaşadığımı , iyimiyim değil miyim beni merak etmeyen kişi benimi görmek istemiş ? bana değer verdiğinden bile şüpheliyim."Rüzgara bir adım yaklaşıp " neler döndüğünü anlat." Rüzgar sinirle burnundan soluyordu. Ona değer vermediğini düşünmesi sinirini zıplatmıştı. Mirayı kolundan tutup kendine çekti. " Seni merak etmediğimi sanıyorsun?! Neler yaşadığını neler yaptığını bilmediğimi öylemi ? Sence sen buna inanıyor musun Mira? Ne yaşadıklarından haberim var ya da her gün neler yaptığında. Her gün! Seni burada korumasız bırakmadım. Orada uzaktayım diye zaten seni koruması gözetlemesi için bir sürü adam tuttum ama dönemedim Mira! yapmam gereken şeyler vardı. Sakın ama sakın sana değer vermediğimi düşünme!" Rüzgar çantasından bir kutu çıkarıp içindeki fotoğrafları Miraya uzattı. Mira gördükleriyle şaşkına döndü.  Bunlar Miranın fotoğraflarıydı. Okulda, sokakta dövüşte hatta evin penceresinde dururken bile bir sürü fotoğraf vardı. Mira kendine geldiğinde Rüzgarın omzuna bir yumruk atıp hışım ve sinirle kendi saçlarını çekti. " şimdi niye döndün o zaman, ben onları yaşarken niye yanımda yoktun?" Rüzgar Mira'nın belini kavrayıp sarıldı. " Çünkü artık seni benden başkası korumamalı. İşlerimi hallettim ve sana uzak kaldığım her saniyenin acısını bunu sağlayanlardan çıkaracağım. Ortalığı karıştırmaya geldim Mira Demirkan benimle var mısın ? " Rüzgarın söyledikleri Miranın hoşuna gitmişti muzip bir şekilde sırıtıp " varım."     

                                                                           ***

Enis, Sadist Cehennemine gidip Mira hakkında araştırma yapıyordu ama eline geçen sadece koca bir hiçti. Kimse sorduysa onun hakkında en ufak bir şey bile söylemiyordu. En sonunda sinirle bağırdığında onu dışarıya atmışlardı. Sinirle arabasına doğru ilerlerken birisi ona seslendi. Dönüp sesin geldiği tarafa baktığında Motora yaslanmış beyaz tenine sanki tamamen zıtmış gibi siyah saçlı ve Masmavi gözleriyle dikkat çeken birisini gördü. Gözünü dikmiş ve gülerek Enise bakıyordu. Enis tek kaşını kaldırıp yanına doğru yaklaştı. " sen kimsin?"  Genç adam yaslandığı motordan dikleşip cebinden çalan telefonunu çıkardı. Aramayı reddetti ve bu sırada sabırsızlanıp sorusunu yineleyen Enise baktı. " Duyduğuma göre Mira hakkında araştırma yapıyormuşsun" Enis iyice yaklaşıp " evet, bir sorun mu var?" genç adam alayla kahkaha atarken bir anda kahkahasını kesip donuk bir şekilde bakmaya başladı. " hayır, ama nereden öğrenebileceğini biliyorum. Burada ki hiç kimse onun hakkında bir şey söylemez. Çünkü korkuyorlar ama ben nereden öğrenebileceğini biliyorum." Enis tam soru sormaya hazırlanırken genç adam eline bir kağıt verip motoruna atlayıp gitti.  Enis şaşırmış bi şekilde elindeki kağıda baktı. Bir adres yazıyordu. Bir an gidip gitmemek arasında kararsız olsa da arabasına atlayıp adrese doğru sürmeye başladı. Arabanın hızını biraz daha artırırken gülüyordu. " Bu sefer bittin kızıl." Adrese geldiğinde etrafını süzüyordu. bir mahalleydi yıkık dökük bir sürü ev vardı. İnsanlar arabaya tuhaf bir şekilde bakıyordu. En son bir evin durduğunda arabadan inip kapıya yaklaştı. Kapıyı çaldığında kapı kendiliğinden yavaşça ilerledi. Açık olmasına biraz şüphelense de içeri doğru ilerledi. Başında hissettiği acıyla elini kafasına götürdü. Elindeki hissettiği sıvı kandı. Gözleri bulanıklaşırken tek gördüğü sırıtıp ona doğru bakan mavi gözlü çocuktu. 

Enis bir anda yüzüne vurulan suyla uyandı. Ona bu adresi veren ve bayılırken gördüğü çocuk tam karşısındaydı. Telefonuyla ilgileniyordu. Enisin acıyla inlemesiyle ona doğru baktı ve gülmeye başladı. Gülmeler bi süre sonra kahkaha dönüşürken Enis iyice sinirlenmişti. Elindeki ipleri zorlarken " Gülmesene lan ! " Genç adam bir anda durup Enise doğru yaklaştı. " şu haline bak gerçekten bir şeyler öğrenebileceğini mi düşündün?" Tekrar kahkaha atmaya başlarken ifadesi bir anda donuklaştı. Enise yumruk atıp yakasından tutup kendine çekti. " Ondan uzak duracaksın eğer bir daha onun hakkında en ufak araştırma yaptığını duyarsam Miranın cenke veya o kızlara ne yaptığını gördün. Seni onlardan daha beter bi hale getiririm. " Enis bir şey diyemeden yine o acıyı hissetti. 

Enis yavaş yavaş gözlerini açarken etraf bulanıktı. Etraf netleşsin diye bir kaç kere kırpıştırırken odasında olduğunu farketti. Başı sızlıyor ve ağrıyordu. Ayağa kalkıp pencereden baktığında sabah olduğunu gördü. Kaç saatten beri yerde o şekilde yattığından veya onu nasıl eve soktuklarını merak ediyordu.Kendine gelmek için duşa girdiğinde Anıl seslenmeye başlamıştı. " Kalk lan artık okula geç kalıcaz hadi" Enis sinirle derin bir nefes alıp hızlıca duş alıp hazırlandı. Anılın arabası tamirde olduğu için Enisin arabasıyla okula doğru gitmeye başladılar. Okulun otaparkına geldiğinde arabayı parkederken Miranın motorunu gördü. Gözleri istemsizce onu ararken gördüğünde dona kalmıştı. Miranın yanında bir çocuk vardı ve bu çocuk dün onu döven çocuktu. 


Merhabaa . Nasııl olmuş sizce yorumlarınızı bekliyorumm. Devam edeyimii.

SADİST SEVGİLİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin