gizemli kadın

6.4K 549 80
                                    

"Bugün Jungkook geldi buraya." Jimin önündeki dosyaları sakin bir şekilde kapatarak bir kenara topladı ve diğerine uzandı. Artık bu o kadar da şaşırtıcı gelmiyordu. Son zamanlarda Jungkook o kadar fazla evlerine uğruyordu ki bu olay sıra dışı olmaktan çok artık her zamanki bir şey gibi gelmeye başlamıştı. Hatta Taehyung eğer Jungkook'un oraya uğramadığını söylemezse şaşıracaktı. "Bunun şirkete filan gitmesi gerekmiyor mu? Neden zırt pırt oradan buradan çıkıyor?"

"Çocuğu rahat bırak, yeterince çalışıyor zaten Taehyung, daha ne yapsın?" Jimin, Taehyung'u görmese bile şu an yüzünü asıp kendi kendine söylediğini tahmin edebiliyordu. Jungkook'u sevmediğini hala düşünmüyordu, Taehyung artık sadece işin oyununa kapılmıştı. İlk başta patladığı için şimdi geriye dönemiyor ve Jungkook'u aslında sevdiğini kabul etmiyordu. Yine de Jimin kendinden bir şey saklanmayacağını daha önce de birkaç defa arkadaşına söylemişti, hem de kanıtlarla birlikte.

"Çalışmıyorsa da benim evimde ne işi var? Gitsin başka yerde oynasın." Jimin hoparlöre aldığı telefona yan bir bakış attı. Daha geçen gün Jungkook bugün gelip kapıda sürünmedi diye laf çarpmıştı şimdi ise çok geliyor diye milletin sinirini bozuyordu. İç çekerek önündeki davayla ilgilenmeye başladı. Taehyung'u bir yere kadar dinleyebiliyor, ardından bu mızırdanmalarına sadece kısa cevaplar vererek geçiriyordu. Elbette Taehyung'un haklı olup bunları yapmasında bir sakınca gördüğü filan yoktu sadece biraz abarttığını düşünmeye başlamıştı, bir de Jimin'in ilgilenmesi gereken onlarca dosya olduğu göz önüne alınırsa Taehyung'u saatler boyu dinlemek intihar etmek ile eş değerde bir şeydi.

"Söylerim bir daha gelmez o zaman." Taehyung'un hoşnutsuz mırıldanmaları Jimin'e net bir şekilde ulaşıyordu. En baştan bu kadar inatçı olmasaydı şu an Jungkook ile yakın arkadaş olabilirlerdi, her ne kadar Jimin bunu istemese de belki bu duruma susabilirdi. İkisi arkadaş olunca sanki kendisi unutulacakmış gibi hissediyordu. Eğer cidden böyle bir şey olursa Jimin köşede üzülmekten başka bir şey de yapmazdı bu yüzden şu an bulundukları durumu kötünün iyisi olarak nitelendiriyor, olabildiğince durumdan hoşnut kalmaya çalışıyordu. Biraz daha zorlasa eğlenceli bile bulabilecekti.

Taehyung'un hoşnutsuz tavırları ve Jimin'in verdiği kaçamak cevaplar ile süren iki saatlik konuşma sonunda Jimin, bakması gereken dosyaların çoğunu incelemiş hatta kenarlarına yapması gereken şeyleri ufak ufak not bile almıştı. Şimdi ise tek istediği bir yorgunluk kahve eşliğinde Kyungwon ile sohbet etmekti. Bugün yapması gereken çoğu işi yapmıştı ve birkaç dakikalık aranın bir zararı dokunacağını düşünmüyordu, belki kahveden sonra kaç gündür kendisinden randevu almaya çalışan kadınla görüşürdü. Gerçi bunu istemiyordu pek fazla çünkü kadının davranışı en baştan beri düzgün gelmiyor ve Jimin'i bu işi almaktan öteye itiyordu. Telefonla aradığı ilk gün randevu almak için görüşmek istemişti. En baştan bunun böyle olmaması gerekiyordu. Jimin insanlarla sadece yüz yüze görüşür ve davanın ayrıntılarını öğrenirdi, ondan sonra ise dosya oluşturulur en ince ayrıntısına kadar inerdi. Elbette kadın da buna göre hareket etmişti, tek sorun Kyungwon'u değil de bizzat Jimin'i aramasıydı. İlk başta gerçekten vakti olmadığı için kadını reddetmek zorunda kalmıştı fakat kadın peşini bırakmamış, para teklifinde bile bulunarak davanın Jimin'in ilgisini çekeceğini filan söyleyerek rahatsız etmeye başlamıştı. Bu sorunlu müşteriyi pek kimseye anlatmamıştı Jimin, tek Kyungwon biliyordu ve zaten o da bu davayı almayı tehlikeli bulmuştu. Genelde bu kadar rahatsız veren kişilerin işleri pek tekin çıkmıyormuş, aynen bunu söylemişti. Bunu Jimin de biliyordu aslında, eski çalıştığı yerde birkaç defa başlarına gelmişti, yine de içindeki merak duygusunu bitiremiyordu.

Kafasını toparlamaya çalışarak küçük ofislerinin kendisi gibi küçük olan mutfağından elinde iki kahve ile çıktı. Şu kadın sürekli kafasını tek şu an değil her zaman rahatsız ediyordu. Normalde Jungkook ile geçirdiği zamanlarda sadece sevgilisine odaklanırdı, hiçbir anı kaçırmak istemezdi. Fakat geçen gece onda kaldığında kafasını bir türlü toparlayamamıştı. Yatağa girene kadar olan sürede biraz da olsa Jungkook'un ne konuştuğunu dinleyebilmişti lakin yatağa yattıklarından itibaren bu düşünce Jimin'i içten içe yemişti. Ondan tam olarak ne istediğini çok fazla merak ediyordu ama bir kere bu işe bulaştı mı kurtulamayacağının da farkındaydı. Bu davayı unutturacak bir şeylere ihtiyacı vardı sadece ama Jungkook bile aklını dağıtamıyorsa kendisi ne yapacaktı hiç bilmiyordu.

✓ Fated | kookmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin