12.Bölüm

25 9 19
                                    

Sabah uyandığımda şişmiş gözlerle bana bakan bir namjoonla karşılaştım.

Yaaa ağlamış mıydı:(

Hayır ji-huna hemen yumuşamak yok.

-Günaydın aşkım ve tekrar özür dilerim.

Hadi ama her saniye özür dilemek zorunda değildi ve zaten özür ile affedebilecegim bir şey değil bu.

O kadının ortadan kalkması lazım.

Merak etmeyin oldurmeyecegim.

Sadece...

Neden namjoonla araları acilmasın?

Ama nasıl?

Ahh kıskançlıktan sacmaliyorum işte.

Eğer kıskançlıktan ben sacmaliyorsam namjoon neden sacmalamasin.
;)

-Günaymadın.Sana uzun süre aymayacak  gibi.

-Ji-huna bak çok üzgünüm neden böyle bir gavatlık yaptım bilmiyorum.Sadece kısa bir kiskancliga yakalandım.

Ahaaa

Duymak istediğim buydu.

Demek ki o da beni kıskanıyor.

O zaman ben neden daha çok onu delirtmeyeyim ki?

Hiçbirşey demeden çadırdan   çıktım ve arkamdan da namjoon geldi.

Onu umursamadan jiminin olduğu yere gittim ve-Günaydın jimin nasılsın?dedim ve kocaman bir şekilde gülümseyip  saclarimla oynamaya başladım.

Jimin hem şaşırmış hemde mutlu görünüyordu.

Iyiyim ji-huna sen nasılsın bugün çok güzelsin dedi.

Tanrım namjoon kuduracak!

Çok teşekkür ederim jimin  göl  kenarına gitmeye ne dersin.

Jiminin yüzünün isildadigini farkettiğinde bunun evet demek olduğunu anladım.

Göle ilerlerken Namjoona kısa bir bakış attım ve sanki onu kiskandirmaya çalışmıyormuş  gibi davrandım.

Gerçekten Namjoona bakınca içim acıdı.

Ama ona acimamaliydim.

Çünkü bunu haketti.

Göle gittik ve jiminle  biraz konuştuk.

Gerçekten benim yanımda kendini mutlu hissettiği her halinden belli oluyordu.

Bense  onu arkadaşım olarak görüyordum.

Gölden  döndük ve kamp alanına geldik.

Birde ne göreyim!

O yılışık hyuna namjoonun yaninda onunla konusmaya calisiyordu.

Ama namjoon stresli görünüyordu.

Çünkü onları öyle görünce ne kadar sinirlenecegimi biliyordu.

Ve öyle de oldu!.

Ama benim sinirim Namjoona değil her fırsatı kullanan yılışık hyunayaydı.

Artık hyunanın yaptıkları tak etmişti.

Bu yapacagimdan  pişman olur muydum  bilmiyordum ama...

Şu yılışık hyunanın oradan gitmesi için herşeyi yapardım.

Namjoon beni farketti ve daha çok gerildi.

Bende yüzüme tatlı bir gülümseme takındım ve yanlarına gittim.

-Aaa aşkım bende seni arıyordum muhabbet mi ediyordunuz?Oturmamda bir sakınca yok di mi Aşkım?

Namjoonun yüzünde beliren muzip bakışlar ve hyunanın mutsuz bakışlarıyla namjoon ve hyunanın arasına oturdum.

Namjoon da-Hoşgeldin aşkım diyerek ellerini belime doladı.Belli ki o da hyuna dan kurtulmaya calisiyordu.

Bir süre sonra hyuna dayanamadı ve kalktı.

Mutluluk batıyor galiba kadına.

O kalktıktan sonra cadirina girip girmedigine baktık.

Bazen düşünüyorum da çok fenayım.

Asıl beni şaşırtan Namjoona aşkım dediğimde jiminin hiç sasirmaması aksine mutlu bir şekilde yoonginin yanına gitmesi olmuştu.

Biz de cadirimiza girdik ve konusmaya başladık.

-Beni affettin değil mi?

-Olabilir.

-Nasıl olabilir?

-Onu ancak bir şekilde anlayabiliriz.

-Nasıl yani.

Hala neyi imâ ettiğimi anlamayan namjoonun kendime çektim ve öptüm.

Sonrada  olayın farkına vardı ve karşılık verdi.

Ayrildigimizda bana döndü ve

-İşte şimdi eski ji-huna geldi.Ayrıca hyunanın yanında erkeğini sahiplenen dışı kaplan gibiydin.Hoşuma gitti.

Yaptığı benzetmeye güldüm ve

-Benim olanı başkasıyla paylaşmayı sevmiyorum Namjoon bey.

-Hmm öyle mi ji-huna hanım bu biraz kötü olacak çünkü boynunuzu benimle paylaşmak zorundasınız çünkü namjoon bey orada uyumayı çok seviyor.

Bunu dediği gibi kafasını boyun girintime soktu ve bana sarılıp uyumaya başladı.

Bende gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra uyku beni esir aldı.

Evet bir bölümün daha sonundaız gençler.

Bu bölüm geç geldi biliyorum ama normalde 12.30 da atacak olduğum bölümü zorla pazara götürüldüğüm için daha geç atmak zorunda kaldım

Voteleri eksik etmeyin💖

Nasıl bir bölüm olmuş👋👋👋

OMG😨

OMG😨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YalancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin