(Küboş bu bölüm senin için degerimi bil ansnc)
Namjoonun beni belimden tutup ağaç ile kendi arasına alması yüzünden geçirdiğim şok yüzümden belli oluyordu.
Ben kendimi toparlayamadan dibime girmiş Namjoonun sıcak nefesini boynumda hissederken konuşmaya başladı.
-yolda ilerlerken daha dikkatli olmalısın...JI-HUNA...
Sessiz yavaşça ve hulyalı bir şekilde söylemişti bunları.
Ayrıca dibimdeyken.
Bu yakınlık hoşuma gitmişti çünkü amacıma bir adım daha yaklasmamı sağlıyordu.
Bende ona doğru egilerek-teşekkürler namjoon.dedim ve ağaca yaslandım.
O da kenara çekildi ve-buyrun hanımefendi.
-teşekkürler beyefendi.Bu konuşma nereye gidiyordu anlamıyorum ama bildiğin flortlesiyorduk.
Ama namjoon bunu ciddiye alacak biri gibi değildi.
Zordu...
Aklıma gelen bu imkansizlillardan oluşan düşünce yumağını atttim ve yürümeye devam ettik.
Yolda ilerlerken namjoon bana kendimden bahsetmemi istedi.
Bende bahsettim ve sıra eski erkek arkadaşıma geldi.
Jaehyun...Ondan bahsetmek ne kadar zor olsa da söze bir şekilde başladım.
Benim birkaç ay öncesinde bir erkek arkadaşım vardi jaehyun.
Birbirimizi çok sever dik en azından ben seviyordum.
Gerçekten ona bağımlı gibiydim onsuz birsey yapamıyordum.
Ben bunları anlatırken Namjoonun tepkilerine de bakıyordum çünkü daha sonrasında ihtiyacım olabilir değil mi
Sözün bu kısmına geldiğimde Namjoonun kendini sıktığını farkettim.
Evet bayabaya dişlerini sıkıyordu.
Bende konuşmama devam ettim.
Beni çok sevdiğimi söylüyor hediyeler alıyordu.Ama birgün onu beni aldatirken yakaladım o an canım çok acimisti deliler gibi aşık oldu-
Ji-huna lütfen yeter daha fazla anlatma.
Ne yani hem anlatmama isteyip yara mi değişiyor hemde daha içim rahatlamadan içimi dökmeden sürdürüyor.
Neden herkes canımı yakmak zorunda!?
Sinirlendiği bu durumu dile getirmek istedim çünkü artık bazi şeyleri içime atacak yerim kal adı.
Yani kapasitem dolu.
-Namjoon farkinda misin hem anlat diyorsun hemde artık yeter diyorsun.Ben bunları anlatırken canım açıyor ama bir yandan da rastlıyorum.Bu sırlarını sadece sana ve en yakın arkadaşıma açtım ama sen oyuncaginmisim gib istediğini yaptiriyorsun.Benim canım açıyor namjoon hala daha yanıyor.kalbimde yaralar var.
Namjoon da artık içinde birikmiş birşeyler varmışçasına konuşmaya başladı.
-Peki neden bir ki sini senin yaralarını satmasına izin vermiyorsun.Hala o kisiyi farkedemedi ve o ikisini de canı aciyor.
-o kişi daha annesinin karnından doğma-
Ben daha sözümü bitiremeyen namjoon beni kendine çekti ve öpmeye başladı.
Ruyada miyim ben?
Bunu ne kadar çabuk elde etmiştim.
Ona karşılık vermeye başlayınca beni beli den tuttu ve daha yakın olmamızı sağladı.
Bende kollarımı boynuna dolaşım.
Hehehheh
Beni daha sert öpmeye başlamıştı ve ben bu durumdan gayet memnundum.
Yaklaşık bir beş dakikalık sürenin ardından ayrıldık.
Ama hala çok yakin dik.
Altinlarinizi birbirine dayadığı ve ikimizde aynı anda
-seni seviyorum.
Dedik.
Tanrim bana şaka mi yapıyorsun!!!
Birbirimize baktık ve sadece gülümsedi.
Kkimizde ruyada gibiydik.
Meğer bu kadsr uğrattığım adam başından beri bana asikmis!
Beraber ormanın yeşil bitki örtüsüne uzandik.
Ve konuşmaya başladık.
Ikimizde kendi hikayemizi anlattık.
Gerçekten birbirlerine benziyordu.
Konuşma bittikten sonra sadece birbirimize baktık.
Ona doya doya hiç utanmadan bakmak çok iyi hissettiriyordu.
Biraz sonra namjoon kolundaki saate baktı ve-Sevgilim artık gitmemiz gerek dedi.
SEVGİLİM SEVGILIM SEVGILIM.
Bende peki gidelim dedim ve yola koyulduk.
Yolda ona bu ilişkiyi hemen gün yüzüne cikarmamamiz gerektiğini söyledim o da öyle olması gerektiğini biliyordu ama ikimizde herkese haykırmak istiyorduk.
Kamp alanına döndüğümüzde jungkook ve taehyung yere yanyana uzanmış gökyüzünü izleyip gulusuyorlardi. (Vkoooooooooooooooookk)
Jiminde bir kenarda bir kizla konuşuyordu.
Namjoon bana egildi ve-uygun bir zamanda grup arkadaşları a söylesem olur mu tatlım?dedi
Olur tabiki dedim.
Ardından herkes kamp ateşi yakma işine koyuldu ve ateş yakıldı.
Yemekler yendikte sonra hikayeler anlatılmaya başlandı.
Gerçekten çok eğlenceli geçiyordu.
Bizde kimse anlamasın diye kamp ateşini etrafında yan yana değil de karşı karşıya oturmuştur.
Bunsurecte gözlerimizi birbirimizden ayırmıyor sürekli gülümseyerek birbirimize bakıyorduk.
Ruyada gibiydik.
Mutluydum.
Gecenin geç bir saati de herkes çadırlarda dağılmaya başladı.
Bizde bu sebeple cadirimiza doğru ilerledik her çadırın arabasında 5 metre civarı bir uzaklık verdi ve yanimizdaki çadırda tae ve jungkook kalıyordu.
Öbür çadırda da jimin ve yoongi (yoonmin sevdiğimi çok mu belli ettim sjsjsj)
Cadirimiza içine girdik ve uyumaya başladık.
Bilincin kapanmadan önce belimde bir el ve boyun cıkìntimda bir kafa hissettim.
Ayrıca vücutlarının birbirine ediyordu.
Tanrim çok mutluyum.
Resmen namjoon bana sımsıkı sarılmış ve kafasını boynuma gommustu.
Bu muhteşem an yaşanırken bilincinin kapanmasına izin verdim.
Herkese merhabaaa
Olması gereken oldu gibi sizce?
Nasıl bir bölüm olmuş?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalancı
FanfictionO sadece saf ve temiz biri gibi görünen bi çocuktu.Aslında içindeki sır perdeleriyle beraber tam bir yabancıydı...