buldum

1.7K 149 21
                                    

Yattığım yataktan bir füze gibi fırladım. Saniyeler içerisinde jungkookun yanına gelip resme baktım. Hatırlıyordum. Bu resmi ben yapmıştım. Şimdi neden bukadar tanıdık geldiği anlaşılıyordu. Peki buraya nasıl gelmişti. Nereden biliyorlardı bu resmi? Ozaman babamın benden bu resmi aldığını hatırlıyorum sadece.

"Hyung! Sana diyorum!"

"Oh.. Ne? Ne dedin?" dünyaya kookun dürtmeleri sayesinde geri döndüm. Birkaç saniye ona bakıp tekrar resme döndüm.

"Sen iyimisin? Birden bire ne oldu?"

"Hiç sadece resmi bende görmek istedim. Şimdi gidiyorum. Kapıyı kapatmayı unutma!" son hız koştum ve karşımdaki odaya daldım.

Karşımdaki görüntü hiçte beklediğim cinsten değildi. Saçında ve vücudunda sarılı olan havluya ek ıslak yüzü.. Göz göze gelmemle son hız geri döndüm.

"Kim Tae Hyung Sshi! Bukadar acil olan ne bilmiyorum ama en azından kapı çalmayı deneyebilirdin"

Utancımdan kafamı duvarlara sürüp sonra kendi kuyumu kazarak sonsuza dek kendimi oraya hapsetmek istiyordum. Yanaklarım alev alev yanarken ne açıklama yapmalıydım?

"Hyung neden orada duruyorsun?" karşıdan bana doğru gelen jungkooku görünce hızlıca geri kapıyı kapattım.

"Birşey yok! Hem sen buraya gelme..."

"Neden?"

"Gelme işte kook! Git buradan!"

"Yine tuhaflığın üzerinde. İyi gidiyorum!" kook beni es geçerek öylece merdivenlere yöneldi. Ellerimi yanaklarıma bastırarak soğumasını bekledim. Nekadar başarılı oldum tabikide hiç. Sevindiğim tek şey ise jungkookun beni zorlamamasıydı. Yoksa ona nasıl açıklama yapacağımı bilmiyorum.

Yaslandığım kapı açılmasıyla sırt üstü uzandım. Elleri belindeydi ve kafası da hala havlu vardı. Tek kaşını kaldırmış "seni dinliyorum!" der gibi bakıyordu. Hızla toparlanıp üzerimi düzelttim. Yine aynısı oluyordu. Gözlerimin önüne o görüntüler geldikçe yanıyordum. Daha önce hiç böyle durumlarla karşılaşmadığım için tam olarak ne tepki vermem gerektiğini kestiremiyordum.

Hem ben buraya ne için gelmiştim ki? Cidden devrelerim yandı.. Herşeyi başa sardım zihnimde.

Jisoo gelip yine beni kızartacak sözler söyleyip gitti. Sonra jungkook geldi. Ona kızdım ve gitmesini söyledim. Sonra kapının üzerindeki...

İşte bunun için gelmiştim. Kapının üzerindeki bana ait olan resim için.

"Hala bekleyecek miyiz? Odama neden daldığını söylermisin? Sanki polisinde baskın yapıyormuşsun gibi daldığına göre önemli olmalı?"

"Birşey soracaktım da.."

"Odama dalarak mı?"

"Özür dilerim hayecandan dalıverdiğimi fark etmedim"

"Söylermisin o seni heyaclandıran soruyu? Merak ettim seni odama daldıracak kadar önemlimi?"

"Şu benim kapımın üzerindeki resim oraya nereden geldiğini söylermisin?" biraz bekleyerek kaşlarını çattı. Sanırım olayı kavrıyordu.

"Bu mu yani?"

"Evet!?!"

"Odama dalmanın sebebi bir kapı mı?"

"Hayır onun üzerindeki resim.."

"Afedersin ama bunu bilerek yaptığını düşünmeye başladım. Nesin sen sapık felan mı? Inan böyle biri olduğunu bilsey.." cümlesini tamamlayamadan susumuştu. Bilseydim derken?

Nepenthe/Kim Taehyung✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin