Kasım 2017
Seni ona veren ellerimi affedemiyorum.
Pişman değilim. Yine olsa yine yaparım. Ama... ama bununla yaşamak tahmin ettiğimden daha zormuş. Dün gece uyuyamadım mesela. Gerçi seninle geçen günlerimin çoğu bana uykusuzluk olarak dönüyor ya hep. Ama bu sefer ilk defa düşüncelerimin acısından, boğazımda bir düğüm gibi oturan ikinizin görüntüsünden, senin kardeşime ait olan aşkının kalbimi parçalara ayırmasından uyuyamadım.
Ellerimi affedemiyorum Hazan.
Kalbim buna izin vermiyor. Çünkü sen benim ellerime dokundun ve ben o ellerle seni kardeşime götürdüm. Sen bunun ne kadar zor olduğunu biliyor musun? Bilmiyorsun tabi. Biraz anlasaydın beni, biraz bilseydin... bana teşekkür etmezdin.
Yetimhaneye gittiğimiz günü hatırlıyor musun? Bana ilk defa içten güldüğün, ilk defa birlikte güzel vakit geçirdiğimiz gündü o gün. Gülüşlerine sahip olmayı o gün istedim işte. Bana nefretle baktığın tüm o zamanlardan sonra bana güldüğünü görmek bir lütuftu.
Ağva'da ona gülüyordun. Ama bu gülüşünün güzelliğini eksiltmedi. Aynı ona aşık olmanın benim sevgimi azaltmadığı gibi. Yine de o zaman beni aydınlatan, beni dünyanın en şanslı adamıymışım gibi hissettiren gülüşünün ona bahşedilmesi yaktı canımı.Onu öptüğünü unutmak istediğim için buraya yazmak istemiyordum. Ama aslında hep hatırlamak zorunda olduğumu fark ettim. Buraya kazırcasına yazamam gerek onu öptüğünü. Çünkü bu beni senden uzaklaştıracak, senin bana yasak olduğunu hatırlatacak en kuvvetli anı. Ben seni böyle sevmek zorundayım. En derinimde hep hatırlayarak ama her zaman unutmak isteğiyle.
Ağva dönüşünde seninle karşılaşmamak için çok uğraştım. Aynı katta otururken bunu yapamadım elbette. Keşke bana teşekkür etmeyi bıraksan. Çünkü bu beni öldürüyor. Hem de bir bıçak kullanmanı tercih edecek kadar acı verici biçimde. Teşekkürü hak etmiyorum da üstelik. 'Kardeşim için' diyorum ama aslında yaptıklarım sana olan duygularımı saklamak içindi. Sinan'a bunu kanıtlamak için sizi o eve kapattım. Kim bilecek ki benim bu kadar güçlü olduğumu? Seni oraya kapatırken tüm irademi ve mantığımı kullandığımı, duygularımı ezip kalbimin üzerine kapılar örttüğümü kim bilecek? Dışarıdan kardeşinin mutluluğunu isteyen bir abiyim. İçimden çürüyorum, ama bunu kimse görmüyor.
Artık kalbimden taşanlar gözlerime doluyor. Ama ağlamıyorum. Yasakladım kendime gözyaşlarını bile. Seninle ilgili ne varsa yasak bana zaten. Biliyorum... ağlayamadıkça çıkmayacak içimden, solumda kalacak. Sonra da için için ağlatacak, biliyorum.
-Yağız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yazılmayan mektuplar (Yağhaz/Yağız Egemen)
FanfictionMilena'ya Mektupları okudum dün gece. İlk kez elime aldığımda bana fazlasıyla romantik ve aklımın alamayacağı kadar yoğun duyguların anlatıldığı sıkıcı bir kitap gibi görünmüştü. Hatta yarıda bırakmıştım. Dün gece uyku tutmayınca karıştırdığım kitap...