vedaları sevmeyen kadına,

554 50 17
                                    

Aralık 2017

Her şey o kadar üst üste geliyor ki bu günlerde bir nefeslik an ararken buluyorum kendimi. Ve dönüp dolaşıp kafamın içinde o an, sarıldığımız geceye dönüşüyor. Bana koşup kollarını boynuma doladıktan sonra burnuma dolan; endişeli düşüncelerimi yatıştıran kokuna ihtiyaç duyuyorum. Sanki ciğerlerim artık oksijenle yetinemiyor, senin kokun gerekiyor bana. Daha önce de duydum kokunu. Daha önce de beni sakinleştirmeyi, sarıp sarmalamayı başarmıştı. Ama geçen akşam hem o kadar ihtiyacım olduğu bir zamanken hem de sana sarılırken duymak o kokuyu, bambaşkaydı.

Mesela veda ederken bir an sarılmak için yaklalmıştın ya bana, hani sonra vaz geçip kollarını indirmiştin, işte o zamanda duydum ben kokunu. Son kez, aramıza bir okyanus girmeden önce son kez zannettiğim o anda bile bana sarılsaydın ne yapardım bilmiyorum. Bana dokunmanı hiç istemiyorum aslında. Seni unutmaya çalışan bu adama yaptığın en büyük işkence oluyor bu. Yaklaşıyorsun. Hatta bazen temas etmeden başarıyorsun bunu. Gözlerime biraz daha uzun baktığın zamanlar ben aramızda mesafe olduğunu unutuyorum. Vedalaşırken de öyle yaptın bir ara. Biraz uzun baktın ve ben o bakışa neredeyse mana yükleyecektim. Bir daha öyle bakma Hazan. Aramızdaki mesafeleri tüketme. Çünkü her zaman kuvvetine inandığım iradem sana karşı git gide kırılırken içinden çıkılmaz bir duruma düşebiliriz.

Zor günlerden geçiyoruz. Babam hastanede kendisi hiçbirimizi hatırlamıyor, senin kardeşin hapishanede... annene destek olmaya çalışırken yapayalnız kalışın bana tanıdık geliyor. Onu ayakta tutmak için kendin ne halde olduğunu umursamıyorsun. Ama ben seni görüyorum. Bir aynaya bakar gibi; yalnızlık ve çaresizliğimin, kara kara ailemin nasıl devam edeceğini düşünürkenki halimin yansımasına bakar gibi görüyorum seni. Ece'nin masum olduğuna biraz da bu yüzden seviniyorum. Çünkü onun suçlu olduğuna inansaydım, seni o yalnızlığın içinden nasıl kurtarırdım bilemiyorum. Doğrularımdan şaşmadan yanında olmak zor olurdu. Üstelik senin şu inadını hesaba katarsak, epey zor olurdu. Neyse ki Ece masum ve onu oradan henüz kurtaramamış bile olsak sen yanında birinin olduğunu bilerek umudunu koruyabiliyorsun.

Ben de aynısını yapıyorum. Sen bana 'her şey düzelecek' dediğinde hiçbir şey düzelmedi. Ama elimi tutup bana 'her şey düzelecek' demen kadar beni her şeyin düzeleceğine inandıran başka bir şey olmadı. Alışıyorum yanımda olmalarına ve bu korkutuyor beni. Bir gün yalnız kaldığımda birine ihtiyaç duymaktan, sana ihtiyaç duymaktan korkuyorum. Ben yalnızlığa alışığım. Değiştirme alışkanlıklarımı.

Boş ver sen beni. Ben tek başıma kalkabilirim bunların altından. Ama sen bir an olsun yalnız hissetmeyeceksin. Sana söz veriyorum, beni hangi sıfata sığdırırsan sığdır o şekilde yanında olacağım. Ben hep yanındayım Hazan. Çünkü gidersem, düşersin.

- Yağız (ya da kankan)

yazılmayan mektuplar (Yağhaz/Yağız Egemen)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin