Eylem sabah bir baş ağrısı ile uyanmıştı. Dün gece biraz fazla içtiği için hali ile başına vurmuştu. Saate baktığında büyük bir of çekti. Sabah çoktan geçmiş öğlen olmuştu. Kapının arka arkaya çalması ile zorla yataktan çıkıp kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında karşınsında Fethi'yi bulmayı tahmin etmiyordu. Şaşkınlığını gizlemeden Adamı baştan aşağa süzerkenen, Adamda hafif bir gülümseme ile elinde ki kır çiçekleri tutuyordu. Eylem daha fazla şaşkınlığını ve merakını gizlemiyorkenen geri çekildi
Eylem: Günaydın
Fethi: Günaydın. Uyandırdım mı? Birlikte kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm
Eylem: Olur bende yeni uyandım zaten birlikte yaparız geçsene
Eylem yaslandığı kapı kenarından çekilip Fethinin içeri geçmesini beklemişti. Fethi evinin içine girdiğinde, kadının zevkine beğenerek göz gezdiriyordu. Eylem Fethiyi koltuğa oturtup üstünü değiştireceğini belirtmişti. Fethi halen beğeni dolu gözlerini salonda dolaştırırkenen karşısında duran kitaplığa ilerledi. Eline ras gele bir kitap aldığında, kitapların arasında bulunan Çerçeveye gözü takılmıştı. Fotoğraf Yaz aylarında çekilmiş bir aile fotoğrafına benziyordu. Karede gördüğü Adamla ister istemez gözleri çatılırkenen arkasında duyduğu adımlarla kendini toparlayıp Eylemi fark etmemiş edasına büründü.
Eylem: Beğendiğin bir kitap var mı?
Fethi Kadının geldiğini yeni fark etmiş gibi şaşkın bir yüz ifadesi ile döndüğünde Kadını süzmeden duramadı. Kadın yazlık çiçek desenli, dizlerine kadar sarı bir elbise giyinmişti. Eylemse yüzünde ki geniş gülümseme ile Adama bakıyordu
Fethi: Kitaplarla aram çok iyidir zevklerimiz de benziyor zaten
Eylem: Ne kadar hoş bence insanın en yakın dostu Kitaptır
Fethi: Kesinlikle öyle. Hadi sana kahvaltı için yardım edeyim
Eylem: Olur
Birlikte orta büyüklükte olan mutfağa geçtiklerinde Eylem Fethinin elinde olan kır çiçekleri alıp bir Vazoya yerleştirmişti. Vazoyuda az sonra kahvalı yapacakları masaya bıraktığında, arkasını dönüp kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Fethi evi yabancı gördüğü için yardım edemese de mutfakta oturup Kadını izlemeye başlamıştı bile. Kısa sürede Kahve makinasından çıkan seslerle Eylem iki kupa ile masaya döndüğünde kahvaltılarını yapmaya başlamışlardı.
Eylem: Ee anlat bakalım kimsin neyin nesisin
Eylem neşe kokan ses tonu ile bir kaşını kaldırmış onu izleyen adama kısa bir bakış atmıştı
Fethi: İstanbula yeni döndüm diyelim. Ailevi sorunlardan dolayı taşındım buraya. Ateş de yakın arkadaşım eskiden Ankara da yaşıyordu çoçukkenen yani. Bizde iyi arkadaştık. Koptuk sonra ama hep haberleşirdik. Bende ailemle küçük bir kavga yaşadıktan sonra İstanbula döndüm. Şuan hayatım çok iyi gidiyor yeni insanlar tanıyorum. Seni mesela.
Eylem: Demek oradan tanışıyorsunuz Ateşle. Dün sormayı unutmuştum. Peki ne iş yapıyorsun burada?
Fethi: Dedemin yanında çalışıyorum. Restaurant sahibi. Orada güzel yemekler yapıp kafa dağıtıyorum. Bir gün gel birlikte yemek yeriz
Eylem: Ne güzel. Sıcak bir ortamdasındır
Fethi: Evet öyle Babam biraz tanınmış olduğu için bana çok karşı çıkar iş adamı olmak böyle birşey heralde. Ama ben onlardan uzak gayet sade bir hayat yaşıyorum. Peki ya sen?
Eylem: Bende senin gibi burada sade bir hayat yaşıyorum. Ailem fransada yaşıyor soy adımdan zaten yabancı olduğumu anlamışsındır. Ressamlık yapıyorum bazenleri şirketlerle çalışıyorum ama çoğu zaman bağış amaçlı sergiler düzenliyorum. Pek bir meslek olarak geçmez belki ressamlık ama beni kendi dünyamda rahat bırakan tek meslek diyebilirim.
Fethi: Bence çok güzel bir işe sahipsin. Kendi kendini yönetiyorsun hem evindesin hem de kendi dünyanda. Kimse hayal gücünün son noktasına karışmıyor
Eylem gülümseyerek Fethinin sözlerini onaylarkenen sessizce kahvaltılarına devam ettiler. Kahvaltı bittikten sonra birlikte mutfağı toparladıktan sonra Eylemin aklına gelen fikirle güldü.
Fethi: Ne oldu?
Eylem: Ya istersen birlikte çizim yapabiliriz
Fethi: Eylem ben hiç yetenekli değilimdir ki
Eylem: ( Kahkaha atar ) Resim çizmek yetenekle birlik değildir ki. Hayal gücünü akışına bırak. Gerisi zaten halolur.
Fethi: Tamam ama gerçekten beğenmeyeceğine eminin buyüzden büyük sözler vermek istemiyorum
Fethi dudaklarına büzdükten sonra Eylem neşeyle kıkırdadı
Eylem: Kendini bana bırak yakışıklı
Eylem söylediği sözü idrak ettikten sonra utanarak Mutfaktan çıkmıştı fakat Fethi sözlerinin etkisiyle sadece gülümsüyordu. Birlikte atölye ye indiklerinde Eylem bir kağıt ve kurşun kalem koymuştu Fethinin önüne
Eylem: Hadi sen biraz çizim yaparak ısın bende malzemeleri getireyim
Fethi tüm dikkatini önünde ki kağıda verirkenen Eylem de malzemeleri getirmeye başlamıştı. Beş dakikanın sonunda herşeyi getirdiğinde merakla Fethiye baktı
Eylem: Göster bakalım neler yaptın
Fethi kendinden emin birşekilde kağıdını kaldırdığında, Eylem gülmemek için dudaklarını dişlemişti.
Eylem: Gerçekten çok güzel olmuş yani bende bile bu kadar yetenek yok
Fethi beğeni dolu bakışlarını belirtirkenen Eylemde çizdiği çöp adamlara, tavşana benzemeye çalışan hayvanlara ve küçük çoçuk çizmiş gibi çizilmiş güneşe bakıyordu. Ardından bir an düşünüp yanına yaklaştı. Beyaz tabloyu önüne koyduktan sonra Fethi ye döndü.
Eylem: Ne çizmek istersiniz beyfendi?
Fethi: Gece. Yani ay ve yıldızlar
Eylem Fethinin eline kurşun kalemini verip kendi elinide Fehinin eline kapatmıştı. Kafasını omzuna yaslayarak çizmeye başladığında Fethi de dikkatle her ayrı çizikleri izliyordu.
Eylem: Peki Geceyi neden bukadar seviyorsun?
Fethi: Gece bana herşeyin ilacı gibi geliyor. Mesela gecenin karanlığında Yıldızlar parlıyor, benim hayatımda öyle karanlık ve umutlarım yıldızlar gibi parlıyor.
Eylem bu sözlerin üzerine bakışlarını tamamen tablodan Adamın gözlerine çevirmişti.
Eylem: Bende geceyi çok severim, çünkü bana her karanlığın aydınlığa dönüştüğünü gösteriyor
Fethi gülümserkenen Eylemde yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.Bölüm Sonu
Tutiye ithafen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kilit
FanfictionSahi Aşk nedir? Beğendiğimiz bedenlere, hayalimizde ki ruhu koyup, aşk sanmak mı? Yoksa uykumuzda bile zor tattığımız Huzur mu? Sen benimdin, rüyanı görkemiyle doldum. Ben rüyada Sultandım, uyanınca hiç oldum. -kilit