Bölüm | 7

941 64 20
                                    

Eylemle Fethi salonda kanepede yan yana oturuyorlardı. Fethi Defteri eline almış okuyordu.

" Veysel sana ne kadar bilgi verdi bilmiyorum ama önemli olan şeylerden birtanesi merkezi bulman. Merkez denilen bir yerde ayda birkere toplaşıyorlar. Oradan tüm ortakları bulabilirsin. Bunun için Veyselde olan bir dosyaya ulaşman gerekiyor. Çoktan ulaşdıysan bir adım öndesin demektir. Dosya elindeyse tek tek bilgilerin kaynaklarını bul. Yeni bir ortak çıkacak ortaya ama önemli olan Babanın ortaklarını bulman. Bunun için o dostayı karıştırıp babanı bulmalısın. Sana tavsiyem Babanın işlerini hatırlamaya çalış dosyada birçok isim olacaktır. Tanıdık gelenleri seçip onlarla buluşmaya çalış. İyi yolculuklar"

Eylem telefonunu çıkarıp tekrardan dosyadan çektiği fotoğraflarda dolaştırdı bakışlarını. En son çektiği fotoğrafta bir liste vardı 6 isim yazıyordu. İki tarafa bölünmüştü
Eylem: Galiba bir taraf biri ile bağlı diğer taraf başkasıyla
Fethi: Bende öyle düşünüyorum sen bu isimlerden birtanesini hatırlıyor musun? Belki Babanın telefonunda belki başka biryerden.
Eylem derin bir düşünceye girdi. Tanıdık gelen ismi içinde tekrarladı. " Ekin Polat".

Flash Back; 2016
Eylem: Babacım iyi ki doğdun! Félicitations! (Tebrikler!)
Eylemin Babası büyük bir mutlulukla şirketinin masasından dönüp Kızını sarmaladı. Daha sonra bozuk türkçesi ile konuşmaya başladı
Pierre: Meleğim iyi ki geldin. Seni çok seviyorum. Mon précieux (kıymetlim)
Eylem: Baba sana çok güzel bir haberim var
Pierre: Neymiş o?
Eylem: Ben yarın akşam istanbula gidiyorum. Bir şirketle anlaştım onlar için ressamlık yapıcam
Eylemin Babasının yüzü düşerek Kızına baktı
Pierre: Ciddi değilsin dimi Kızım? Senin ne işin olur kağıt ve boyalarla? Sen şirketimizde müdür olacaksın kızım
Eylem: Baba ben senin şirketinde bağlı kalmak istemiyorum ben böyle sanatla mutluyum. Lütfen karışma. Kalbini kırmak istemiyorum. Sende beni kırma lütfen. Benim mutluluğumu düşün.
Pierre: Kızım bu kadar kararlıysan neden bana danışıyorsun? Benim kararım sabit. Gidecek olursan beni unutmuş olursun
Eylem: Yapma baba?! Hayallerimi yaşayım lütfen!
Eylem hırsla ayağa kalktı. Ne zamandan beri göz yaşlarının aktığını bilmiyordu.
Pierre: Ben diyeceğimi dedim!
Eylem: Sen beni kendi kafanda kurduğun bir positiona sokmak istiyorsun! Sen sadece başka insanların önünde benim kızımda şirkette imajı vermek istiyorsun ama ben büyüdüm! Kendi kararlarım var yanımda olmayacaksan asıl benim diyecek birşeyim olmaz. Seni çok seviyorum ama hayallerime tutunacağım Baba. Bana destek olmasan bile! Mutluluklar sana!
Eylem kapıya ilerledikten sonra kapı açılıp sertce birisine çarpmıştı. Gözyaşlarını silip hemen çarptığı kişiye döndü.
Eylem: Pardon (Pardon)
Bakışları takımına kaydığında iğne ile tuturulmuş iki harf vardı " EP ". Yere düşen dosyaları kaldırdığında PolaTicaret yazıyordu. Eylem türkiyeden geldiğini anlayınca hafifce gülümsedi.
Pierre: Buyur geç Ekin
Ekin: Sorun değil sizde kusura bakmayın
dedikten sonra Pierre'in yanına ilerledi. Eylemde hızlı adımlarla şirketten çıktı.

2018;

Eylem: Yani çarpıştığım kişinin adı Ekindi ve dosyaların kapağında PolaTicaret yazıyordu. Kesin odur yani
Fethi: Harika bunların hepsi tesadüf ama bizi doğru yola götürecek. Ozaman şu sağ taraf babanın ortakları. Ekinle görüşsen seni hatırlar buyüzden hiç riske almayalım
Eylem: Haklısın şu Mert Tekeli nasıl?
Fethi: Tamam da adama nasıl yaklaşacağız?
Eylem: Ben yine Babamın asistanı olayım sende koruma. Hem hep yanımda dolaşırsın hemde dikkat çekmeyiz. Bende duruma göre konuşurum Adamla
Fethi: İyi öyle yapalım ozaman ama Adam nerde onu bilmiyoruz ki
Eylem: Ateşe soracağız yine mecbur
Eylem telefonundan ateşi tuşlayıp kulağına götürdü. Üç çalış sonrasında telefon açıldı.
Ateş: Alo
Eylem: Selam Ateş naber?
Ateş: İyidir işte iş güç günlerdir bir doğru düzgün dinlenemedim ki!
Eylem: Kıyamam sana en kısa zamanda yine bir yemek yeriz olur mu?
Ateş: İşin düşmüş bana yine! Borcunuda yemekle ödemeye çalışıyorsun
Eylem: Birazcık öyle olabilir.
Ateş: Buyrunuz
Eylem: Ya ben bir Adamın şirketinde çizim yapmak istiyorum adı Mert Tekeli
Ateş: İyide güzelim onun çizimle bir işi olmaz ki
Eylem: Ya ben yinede görüşmek istiyorum senin bir bilgin var mı?
Ateş: Yani şanslısın dün Athen Otele giriş yaptı bizim de yarın kendisi ile toplantımız var. Ben pek güvenmiyorum ona ortaklığı bitirmek istiyoruz zaten. Parayı nerde yediği belli değil sen emin misin?
Eylem: Öyle diyorsun tamam boşver ozaman ya teşekkür ederim yinede
Ateş: Kapatmam gerek işlerim var daha sonra borcunu ödersin
Eylem: Şapşal...
Eylem telefonu kapatıp Fethi'e döndü
Eylem: Özet geçiyorum adam Athen Otelde. Ateş pek güvenilir değil dedi para nereye gittiği belli değilmiş.
Fethi: Nereye gidecek tabi illegal işlere
Eylem: Ben hazırlanıyorum ozaman

Fethi Athen Otelin parkına girdiğinde park edip Arabadan inmişlerdi. Adamın fotoğrafını internetten bulmuşlardı. Böylece bulması da daha kolay olacaktı. Eylem üzerine giyindiği diz üstü yırtmaçlı kırmızı elbisesi ile nefes kesici duruyordu. Saçlarını dalgalı bırakmıştı ve dudaklarını süslememişti. Birlikte otele girdiklerinde yemek bölümüne girdiler. Mert elinde telefonla oturuyordu. Eylemde yanına yaklaşıp karşısında ki sandalyeye oturdu. Mert kısa bir bakış atıp telefonunu masaya bıraktı.
Mert: Pardon?
Eylem: Merhaba ben Sera Pierre Mercier'in asistanı
Mert: ( Alayla güler ) Kendisi gelemeyip sizi mi yolladı gerçekten?
Eylem: Anlatmak istediğiniz birşey var mı diye geldim ben
Mert: Ortaklık devam ediyor işte! Kurtulmaya çalıştım sizden ama gördüğünüz gibi biryerden ipi koparmaya başlayınca ip uzayıp gidiyor! Bari sık boğaz etmeyin
Eylem: Sakın olur musunuz? Ben buraya konuşmaya geldim. Pierre bey sık boğaz etmek için yollamadı
Mert: Siz benim ne yaşadığımı bilemezsiniz! Belki sizin bile haberiniz yok
Eylem: Anlatın ozaman!
Mert: Ne anlatacağım nasıl silah ticaretine girdiğimi mi? Nasıl kafayı yemenin eşliğine geldiğimi mi? Nasıl pis işlere bulaştığımı mı? Ben sadece aile kurmak istedim ama şuan o kadar pisliklere karıştım ki ailemin yüzüne bakamıyorum! Sizde uzak durun benden
Mert hırsla soluyup ayağa kalktı. Eylem Fethiye baktığında onunda durumu anlamadığını anladı. Fethiye " Sen kal burda" dedikten sonra Mertin peşinden ilerledi.
Eylem: Durur musun? Benim bilmediğim ne? Belki sizin gibi olmadan önce bu işlerden çıkabilirim!
Mert: Aklın varsa kaç git! Ben sadece para yapmak istedim ama sonra o Pierre denilen ve Ufuk denilen herif yüzünden delirmek üzereyim
Eylem: Ufuk kim?
Mert: Ufuk Sacer. Pierre'in en büyük ortağı ondan daha yüksek pozisiyonda zaten yer altı dünyasını biliyordursunuz. O ne derse o olur. Bizde Satranç oyunun parçaları!
Eylem: Size ne yaptırdı?
Eylem Mertin biraz arkasında Fethinin de durup dinlediğini gördü. Mert sert birşekilde Eylemin kolunu kavradı. Daha sonra normal bir ses tonunda mırıldandı.
Mert: Cinayete ortak oldum.

Bölüm Sonu

KilitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin