0.3

3.6K 306 48
                                    

3 Nisan, 2014

Yankı, elindeki topu sektirerek bacaklarını kırdı ve sıçrayarak topu potaya attı. Top potadan girdiğinde suratında kendini beğenmiş bir gülümseme oluşmuştu.

Koşarak topu aldı ve sektirerek Enes'in yanına geldi. Topu Enes'e atarak önüne düşen dalgalı saçlarını sağ eliyle geriye attı.

"Hadi," diyerek başıyla potayı işaret etti.

"Burada bana artist artist davranma, gerizekâlı," diyen Enes, topu birkaç kez sektirdi. "Benden iyi basketbol oynadığın için tavırların değişiyor ama dün Hakan'la oynarken de gördük seni."
Ardından bacaklarını kırdı ve sıçrayarak topu potaya attı. Top potadan girdiğinde ise sırıttı. "Deliksiz."

Yankı kafasını iki yana salladı ve gülerek topu eline aldı.

Kafasını kaldırdığı sırada gözüne takılan voleybol oynayanları görerek dudaklarını yaladı.

O kız da oradaydı.

Birkaç saniye bekledi ve voleybol oynayanları izlemeye başladı. Top o kıza geldiğinde rahat bir şekilde manşet almış ve pasör topu kaldırdığında adımlayarak çift ayak sıçramış, smaç vurmuştu.

Top sertçe yere yapıştığında ve kız gülerek dilini çıkarttığında ise izlemeye devam ediyordu.

Daha önce okulda görmediği bu kız kimdi? İki gündür gözüne çarpıyordu ve çok güzel görünüyordu.

Güldüğünde sağ yanağında çıkan gamzesini bile görebilecek kadar çok incelemişti kızı, bu çok tuhaftı.

"Lan nereye daldın sen?" diyerek yanına gelen ve kolunu Yankı'nın omzuna atan Enes, gözlerini Yankı'nın baktığı yöne çevirdi. "Ha, sen birisini kesiyorsun."

"Yok öyle bir şey," diyerek Enes'in kolunu omzundan atan Yankı, başını iki yana salladı. "Saçmalıyorsun."

"Hangi kıza bakıyordun?" diyen Enes, Yankı'nın karşısına geçerek Yankı topu attığında zıpladı ve zaten uzun boylu olduğu için blok yaptı. Top Enes'in elinde kaldığında Enes, dizlerini kırarak topu sektirmeye başladı ama gülerek Yankı'ya bakıyordu.

"Lan yok öyle bir şey."

"Var, var," diyen Enes, Yankı'yla dalga geçecek bir şey bulduğu için oldukça mutluydu. Üstelik Yankı'nın bu zamana kadar kız muhabbeti geçirdiğini de duymamıştı, şimdi bir kızı izliyor olması tuhaf gelmişti.

"Yok diyorum, Enes."

"Siktir git lan," diyen Enes, topu yere vurarak Yankı'ya yaklaştı. Yankı topu tutarak Enes'e geri atmıştı. "Bok yok. Söyle bana, hangisini izliyordun? Tanıyorum hepsini, hangisi olduğunu söylersen ismini söyleyeceğim."

Yankı bir müddet bekledi. "Yanlış anlama, hoşlandığım falan yok. Sadece daha önce okulda görmediğim için gözüme çarpıyor şu, servis atan kız."

"Lâl'den mi bahsediyorsun lan sen?" diyen Enes, gür bir kahkaha attı. "Oğlum çok yanlış kayaya toslamışsın sen, o kız hiç kimseye yüz vermiyor ki."

"Yürüdün yani."

"Hayır tabi ki," diyen Enes, topu kenara attı. "Geçenlerde Hasan Hoca voleybol maçları için çağırmamı istemişti. Gittim, kızla konuşmaya çalışıyorum, cevap bile vermiyor."

"Nasıl yani?"

"Hasan Hoca çağırıyor dedim, suratıma bile bakmadı. Koridorda kendi kendime yakınırken de birisi duydu, o da söyledi o kız hiç kimseye yüz vermez, konuşmaz diye. Bir de, kendisine çıkma teklifi eden bir çocuğa boş boş bakıp yanından gittiğini de görmüştüm."

"Ben niye hiç görmedim bu kızı?"

"Çünkü sen sınıftan dışarıya sadece basketbol oynamak için çıkıyorsun ve basketbol oynarken gözün kimseyi görmüyor."

"Voleybol takımında mı?"

"He," diyen Enes, gür bir kahkaha attı. "Oğlum bir de 'hoşlanmıyorum, sadece gözüme takılıyor,' demen yok mu?"

Yankı ona boş bir bakış attığında Enes Yankı'ya yaklaştı. "Seni mutlu edecek bir şeyler söyleyebilirim."

"Ne oldu yine?"

"Sadece, bir arkadaşım da voleybol takımında ve okullar arası maçlar yarın başlıyormuş, Hasan Hoca okuldan seyirci götürecekmiş, bir on-on beş kişi. Onu söyleyeyim demiştim ama çokta önemli bir bilgi değil sanırım, sonuçta hoşlanmıyorsun ki."

"Hasan Hoca neredeydi?"

Enes bir anda kahkaha atmaya başladığında Yankı küfrederek sahadan ayrıldı.

Dalga konusu olacaktı.

Ama kendisini kızı izlemekten alamıyordu.

i loved you so differentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin