1.3

2.2K 215 177
                                    

Yankı'nın Ağzından;

Koca bir seneyi daha bitirmiştik işte. Dokuzuncu sınıfın son günündeydim. Bu okula bir sonraki atacağım adımda onuncu sınıf olacaktım.

Ve tatile girmek istemiyordum.

Normalde okuldan kurtulduğum için sevinmem gerekiyordu ancak ben mutlu olamıyordum çünkü Lâl'i üç ay boyunca göremeyecektim.

Evlerimiz birbirine yakındı aslında ancak yine de onu göremeyeceğimi biliyordum, her gün gördüğüm gibi olmayacaktı.

"İki aydır salak salak gezmekten başka bir şey yapmıyorsun, Yankı," diyerek gözlerini deviren Enes, su şişesini kafasına dikti. "Kızı uzaktan izleye izleye nereye kadar devam edecek zannediyorsun? Git ve açıl, zaten üç ay görmeyeceksin. Reddederse de sorun olmayacaktır."

"Enes, siktir git," dediğimde kafasını iki yana salladı.

"Sevgili yaparsa görürsün. Güzel de kız zaten, bir de yazlıkları falan varsa ve oraya giderse boku yersin. Artık sosyal medya hesaplarından sevgilisiyle olan fotoğraflarına bakıp bakıp iç çekersin, ne diyeyim."

"Sen beni sinir etmek için mi varsın?" diyerek kantine gitmek için yürümeye başladığımda yanıma gelerek bana boş bir bakış attı. "Karnım aç, kantine inelim."

Beni umursamadan kaşlarını çattı.

"Haklı olduğumu bildiğin için benden kaçıyorsun."

"Enes," dedim, boş bir sesle. "Siktir git,  beni de uğraştırma."

Yılışık bir tavırla yanıma geldiğinde, bir anda karşımıza çıkan kızla kaşlarımı çattım.

"Yankı," dedi, tedirgin bir şekilde gülümseyerek. "Biraz konuşabilir miyiz?"

"Hayır."

"Bahçe- Ne?"

Enes beni dürtmeye başladığında derin bir nefes aldım. İnsanları kırıp kırmamamı neden bu kadar umursuyordu ki?

"Tamam," dedim. "Konuşalım."

Ufak tefek bir kızdı. Dokuzuncu sınıflardan olmalıydı.

"Bahçede konuşsak olur mu?"

Başımla onayladığımda kantinden çıkarak arka bahçeye ilerlemeye başladık.

İyi de, ben yemek yiyecektim.

Ve bu kız yemek yememi engelliyordu.

Suratımı asarak kıza bakmaya başladım. Ne söyleyeceğini tahmin edebiliyordum.

"Adım Begüm bu arada." Sustu ve bir süre bekledi. Gözleri gözlerime değmiyordu bile.

Madem bu kadar utanıyordu, neden beni çağırmıştı ki o zaman.

"Yankı ben senden hoşlanıyorum."

"Güzel," dedim, alayla. "Ama ben senden hoşlanmıyorum."

Karnım aç ve sadece yemek yemek istiyorum.

"Bu kadar..." dedi ve dolan gözlerini kaçırdı. "Kırıcı olmana gerek yoktu. Benden hoşlanmadığını zaten biliyordum ancak suratıma suratıma söylemeseydin daha iyi olabilirdi."

Ona boş boş baktığımı görünce yutkundu.

Yemek diyorum. İstiyorum diyorum. Açım diyorum.

"İtirafın bittiyse gidiyorum."

Omuz silktiğinde yanından ayrılarak derin bir nefes aldım.

Karnım çok açtı. İnanılmaz açtım. Yemek yemek istiyordum.

"Yankı!"

Bana seslenen kişiyle duraksadım.

Tanrım.

Lâl bana mı sesleniyordu?

Arkamı döndüğümde yanıma gelerek gülümsedi. "Nasılsın?"

"İyiyim," diyerek yutkundum. Kalbim dört nala konuşuyordu. "Sen nasılsın?"

"İyiyim ben de," dedikten sonra dudaklarını ısırdı. "Ya, ben şey diyecektim... Geçen haftaki maçlarda sakatlanmıştın ya... Nasıl olduğunu sormaya gelemedim. Bileğin nasıl oldu?"

Beni merak etmişti.

LÂL BENİ MERAK ETMİŞTİ.

"İyi," diyerek gözlerimi ayak bileğime çevirdim ve sağa sola oynattım. "Acıyor biraz ama idare ediyorum işte."

BENİ MERAK ETTİ.

BENİ.

Sevgili kalbim, ne olursun biraz yavaşla. Sesin duyuluyor.

"Neyse, ben daha fazla tutmayayım seni," diyerek gülümsedi.

Tutsana beni.

"Bir daha görüşemeyiz herhalde yaz boyunca, o yüzden iyi bak kedine."

Bana kendime iyi bakmamı söyledi.

O da beni düşünüyor.

"Sen de dikkat et."

Gülümseyerek yanımdan ayrıldığında arkamı dönerek kantine ilerlemeye başladım.

Sırıtarak yanıma gelen Enes, yavaşça enseme vurdu. "Hadi, yemek yiyelim. Açım diyordun sen de."

"Ne yemek?"

"Ne?"

"Yemek ne?"

Enes bana 'Bu çocuk salak,' der gibi bakmaya başladığında dudaklarımı yaladım. "Karnım aç değil ki benim. Yemek yemeyeceğim."

"Açım diyordun?"

"Ama değilim."

"Yankı iyi misin?"

"Hayır, değilim."

"Lâl mi bozdu senin ayarlarını?"

"Evet," dedim, direk. "Lâl bozdu."

buraya da yazayım, bir fanfic yayımlayacağım ama Kai mi yoksa Jungkook fic'i mi olsun karar veremedim.

Kai fic'i mi,

Jungkook fic'i mi?

i loved you so differentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin