(5) Bela

52 13 1
                                    

.......................***.........................

"Umarım..."  umarım iyi anlaşabiliriz.
Tolga tahtaya bakarken onu istemeden de olsa süzmeye başlamıştım.siyah gözleri,  alnına düşen hafif dalgalı simsiyah saçı ve o beyaz teni. Fazla kalın olmayan kaşının üstünde ve kalp şeklindeki  dudağının yan tarafında yara vardı, bu yaranın oluşumunu kendi gözlerimle  görmüştüm.
"Siz neden kavga ediyordunuz ? " demiştim kısık sesle.
" Ne kavgası?" Dedi tahtadan gözlerini alıp bana bakarak.
" Ne kavgası olacak , Peçetenin ... ay pardon kara çetenin lideriyle olan bu sabah ki kavganızı sordum "

" bahçede  yaşanmış bi mesele yüzünden "

" bahçe olayı mı ? " bu Sertaç'ın bana anlattığı olaydı. Bi grup demişti, kibirli bir grup.

"O olayı biliyor musun ? " demişti ellerini boynuna koyup  sıraya doğru geriye yaslanarak.

Arkama dönüp Rüzgar'ı görmeye çalışmıştım, fakat arka sırada olduğu için onu görmem zordu.

" biliyorum " dedim önüme döndüğümde,"duydum"

Hım dercesine başını salladı.

"O kişi sen miydin , bahçeye giren ? "
Saçlarımı geriye doğru atıp, "sonrasında dayak yiyen " demiştim.

Dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
Başını salladı.  Bu konuyu uzatmak istemiyordu , pekâlâ  fazla üzerine gitmeyecektim.

Mete hoca bir test daha dağıtırken ,tıklanan kapı cevap alınmadan yavaşça açıldı. Gözlerimi rahatsız eden o ciyak sarı saçlarıyla  içeriye nöbetçi boyalı civciv girmişti.

"Dersinizi böldüğüm için özür dilerim "  arka sıraya bakıyordu, Rüzgar'a.
"Şey hocam " dedi öğretmenler masasına doğru sallana sallana yürürken. Dudaklarını  büze büze ," Bu 15 yoklama fişinin alt kısmını imzalamanız için getirdim." Dedi.
Mete hoca mavi tükenmez kalemle imzalamaya başladığı yoklama fişleriyle ilgilenirken show yapmaya başlamıştı boyalı civciv.  Tolga'nın  bakışlarını üzerimde hissederken bir anda Tolgaya döndüm. Onu bana bakarken yakalamıştım, gözlerini kaçırmamıştı. "Bu kim ?" Demiştim sessizce.

"Yalaka " demişti," bir kişi için çok değişti, siyah saçlarını boyadı, kısa giyinmeye başladı, kısaca hayatını yeniledi ."

Gözlerimi Tolga'dan ayırıp , boyalı civcive çevirdiğimde arkaya bakmayı sürdürüyordu. "Rüzgar için mi  ?" Demiştim sarışın kıza bakmayı sürdürürken.

" nerden bildin ? " dediğinde,  hafifçe gülümseyip Tolga'ya döndüm.

"Fazla belli ettiriyor."

Tolga gözlerini benden ayırıp ona baktı, sonrada Rüzgar'a.  "Rüzgar'ın onunla oynadığının farkında değil ama." 

Tek kaşımı havaya kaldırıp öylece Tolga'ya baktım.

"Okulun tüm kızları  Rüzgar'ın peşinde .  Cansu da onlardan biriydi, elde etti ve mutlu son."  Diyip kısa kesti Tolga.

Boyalı civciv = Cansu... Cansu ... Cansu.
Adını unutmamak için tekrarladım aklımın içinden, artık kalıcı olarak zihnime sinmişti. Cansu...

Tüm fişler imzalandığında  ,
"Size iyi bir haberim var " demişti Cansu.

Dikkatimi Cansu'ya verdiğimde ağzından çıkan o iyi olduğunu  sandığım haberi dinledim.

"Yarından itibaren bu sınıfta olacağım, Damla'nın bu  sınıfta tek kız olması onu rahatsız eder düşüncesiyle müdür beyle konuştum, izin verdi .Çok mutluyum "

Benim Katilim AnnemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin