ALLAH'A LAYIK OL

MISIR'A GÖNDERİLEN PEYGAMBER

Konumuz Yusuf Aleyhisselam....
Yusuf Aleyhisselam'ın hayatından konuşalım istiyorum.
Hz. Yusuf çile ile yoğrulmuş imtihanların en çetinini yaşamış sıkıntıların en girdabını yaşamış bir peygamber.

Yusuf Aleyhisselam, Yakup Aleyhisselam'ın neslinden ilk peygamberdir. Küçük yaşta annesini kaybeden Yusuf Aleyhisselam'a ve kardeşi Bünyamin'e babası bakıyordu. Annesinin vefatından sonra Yusuf aleyhisselam halasının yanında kaldı. Halasının vefatından sonra tekrar babasının yanına dönmek zorunda kaldı.Yakub aleyhisselamın diğer hanımlarından oğulları, Yusuf ve kardeşi Bünyamin'i babalarının daha çok sevmesini kıskanıyorlardı.

Hz. Yusuf 12 yaşında iken bir rüya gördü. babasına anlattı:
- "Bu gece rüyamda on bir yıldız, ay ve güneşi bana secde ederken gördüm."

Hz. Yakup cevab verdi:
- "Oğlum Allah seni mübarek kul olarak seçti . İleride senin için iyi şeyler olacak. Bu rüya ileride sana peygamberlik müjdesidir." dedi. Bu rüyâyı duydukları takdirde kardeşlerinin kendisini daha çok kıskanacaklarını ve şeytanın vesvesesiyle ona bir kötülük yapabileceklerini düşünerek, rüyâsını kardeşlerine anlatmamasını söyledi.
Bunun üzerine Yakup Aleyhisselam'ın Yusuf Aleyhisselam 'a olan düşkünlüğü diğer çocuklarını daha çok kıskandırmaya ve Yusuf Aleyhisselam' ı istememeye başlamalarına sebep oldu. Yusuf'u babalarından uzaklaştırmaya karar verdiler. Bunun için de iki yol düşündüler. "Ya öldürürüz veya onu babamıza ulaşamayacağı bir yere bırakırız. Böylece babamızın sevgisini kendimize çekeriz." dediler.

Ertesi gün Yakup Aleyhisselam'ın yanına gelerek Yusuf Aleyhisselam 'ı götürmek için izin istediler.
Yakup Aleyhisselam, Yusuf Aleyhisselam'ı göndermek istemiyordu. O yüzden
Çocuklarına şöyle dedi:
- "Orada kardeşinize bakamayabilirsiniz. Sonra başına kötü bir şey gelmesin?"

- "Babacığım biz onun ağabeyleriyiz. O'nu muhakkak ki koruyacağız."
Yakup Aleyhisselam ikna oldu ve izin verdi.

İçlerinden biri "Eğer benim sözümü tutarsanız, Yusuf'u öldürmeyin. Onu büyük bir kuyunun dibine bırakın ki, oraya uğrayan yolculardan biri çıkarıp başka bir yere götürür. Böylece Yusuf babamızdan uzaklaştırılmış olur."dedi. Yusuf Aleyhisselam'ı kuyuya atmaya karar verdiler.Sonra Yusuf Aleyhisselam'ı bir kuyunun içine bıraktılar.Yusuf aleyhisselam kuyuda dua edip Allahü teâlâyı zikretmeye başladı. Yusuf aleyhisselamın zikrini duyan melekler onun etrâfına toplanıp, teselli ettiler. Cebrâil aleyhisselam da gelip ona arkadaşlık etti.

Gömleğine kan sürdükten sonra akşam eve ağlayarak geri döndüler.
Yakup Aleyhisselam oğullarını görünce hemen sordu;
- "Ne oldu? Niçin ağlıyorsunuz?"
- " ormanda biz koşu yaptık, Yusuf'u
eşyaların başında bıraktık. Döndüğümüzde bu kanlı gömlek vardı. Yusuf'u kurtlar yemiş." dediler.
Yakub aleyhisselam onların yalan söylediklerini anlayarak; "Hayır nefsiniz sizi aldatıp böyle bir işe sürüklemiş. Artık bana düşen sabırdır. Sizin bu yaptıklarınız üzerine sabrımla Allahü teâlâdan yardım isterim. " dedi. O kadar çok ağladı ki Ağlamaktan gözleri görmez oldu.
Yusuf Aleyhisselam kuyuya atıldıktan bir süre sonra ordan geçen bir kervan su çekmek için kuyuya kova attığı zaman Yusuf Aleyhisselam kovaya sarılıp dışarı çıktı. Kovayı çeken kişi bu duruma çok şaşırdı. Bu sırada Yusuf Aleyhisselam'ı kuyuya atan kardeşlerinden biri ona yiyecek vermek üzere attıkları kuyunun yanına gelmişti. Onun kervancılar tarafından kuyudan çıkarılmış olduğunu görünce diğer kardeşlerine haber verdi. Kervancıların yanına gelen kardeşleri; "Bu bizim kölemizdi, kaçtı. İsterseniz onu satın alıp başka bir memlekete götürün." dediler. Yusuf aleyhisselamı da; "Bizi yalancı çıkarma" diye korkuttular. Kervancılar yanlarında bulunan birkaç dirhemi verebileceklerini söylediler. Asıl maksatları Yusuf aleyhisselamı satmak olmayıp, babalarından uzaklaştırmak olan kardeşleri, kervancıların verdiği birkaç dirheme râzı olup onu sattılar. İşte kıskançlığın bu kadarı!

Kervan Mısır'a geldi. Yusuf Aleyhisselam'ı köle pazarında satışa koydular.
O zamanlar insanları köle olarak satılıyordu. Mısır hükümdarı Aziz ile Züleyha'nın çocukları yoktu. Aziz ile Züleyha, Yusuf Aleyhisselam'ı az bir parayla satın aldılar.
Yusuf Aleyhisselam büyüdüğünde yüzünün güzelliğiyle göz kamaştırıyordu. Züleyha Yusuf'a aşık oldu. Aradan çok zaman geçmeden Yusuf Aleyhisselam'a aşkını ilan etti. Yusuf Aleyhisselam'a olan aşkını Mısır hanımlarına söylediğinde böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söylediler. Yusuf aleyhisselam'a karşı süslenip onu kendine çekmek için çalıştı. Fakat Yusuf aleyhisselam Allahü teâlânın yardımıyla buna karşı koydu ve kaçmak istedi. Kaçarken Züleyha Yusuf Aleyhisselam'ı arkadan yakaladı. O sıra Aziz içeri girdi. Çok sert bir tavırla ne olduğunu sordu. Hz. Yusuf doğruyu anlattı. Fakat Züleyha hemen atılarak Yusuf Aleyhisselam'ın kendine tecavüz etmek istediğini söyledi.Züleyhâ'nın Yusuf aleyhisselam'a yaptıkları bir müddet sonra Mısır ahâlisi tarafından duyuldu. Züleyhâ Mısırlı kadınların kendisi hakkındaki sözlerini işitti. O kadınların da Yusuf Aleyhisselam'ı görmesi için bir davet yaptı. Kadınlar Yusuf Aleyhisselam'ı görünce kendilerinden geçtiler. Onun güzelliğini hiçbir insanda görmemişlerdi. Züleyha;"İşte gördünüz mü? Siz benden daha çok kınanmaya, ayıplanmaya lâyıksınız. Çünkü onu bir defâ görmekle kendinizi kaybettiniz. Duyduğunuz gibi ben ondan bu iş için talepte bulundum. O ise, bu husustaki teklifimi kabul etmedi. Eğer ona emrettiğim şeyi yapmazsa muhakkak zindanlarda sürünür." dedi.
Bunun üzerine mısır kadınları, Züleyha'nın istediğini yerine getirmesi için Yusuf Aleyhisselam'ı ikna etmeye çalıştılar. Yusuf Aleyhisselam bu işten kurtulmak için dua etti. Yusuf Aleyhisselam zindana gitmenin daha hayırlı oldugunu bildiği için fazla üzülmedi. Zindandakiler Yusuf Aleyhisselam'ın şerefli ve terbiyeli bir genç olduğunu biliyorlardı onu sevgi ile karşıladılar. Yusuf Aleyhisselam zindandakilere Allah yolunu anlatıyor ve hep beraber ibadet ediyorlardı. Allah Yusuf Aleyhisselam'a rüya tabirlerini öğretti. Birgün Mısır Hükümdan bir rüya gördü.
Rüyasında "yedi cılız inek, yedi yağlı ineği yiyordu. Ayrıca yedi yeşil başağın yanında yedi kurumuş başak vardı."
Hükümdar rüyanın yorumunu istedi. Rüyanın yorumunu bir tek Yusuf Aleyhisselam yapabildi: Büyük bir kıtlık olacağını, bu yedi senede biriktirdiklerinizi kıtlık içinde geçecek yedi senede yiyeceklerini ve bolluk yedi seneden sonra geleceğini söyledi.Allahü teâlâ Yusuf aleyhisselama zindandayken peygamberlik emrini bildirdi. Yusuf aleyhisselam Mısır hükümdârının rüyâsını tâbir etmeden önce Allahü teâlânın peygamberi olduğunu söyledi.
Bu rüya yorumundan sonra Yusuf aleyhisselam zindandan çıkarıldı. Yusuf Aleyhisselam Mısır'ın idaresine geçti. Halka buğday dağıttı. Yakup Aleyhisselam buğday almaları için oğullannı Mısır'a gönderdi. Yusuf Aleyhisselam kardeşlerini tanımıştı. Bünyamin aralarında yoktu ve bir sonraki geldiklerinde onu da getirmelerini söyledi. Bir sonraki geldiklerinde Bünyamin de oradaydı. Yusuf Aleyhisselam gizlice Bünyamin'e kendini tanıttı. Hırsızlık yaptığı gerekçesiyle yanına aldı. Kardeşleri Yakup Aleyhisselam'a olan biteni anlattı. Yakup Aleyhisselam, Yusuf Aleyhisselam'a mektup yazdı ve Bünyamin'in hırsızlık yapmayacağını, geri göndermesini istedi. Bunu üzerine Yusuf Aleyhisselam kardeşlerine kendini tanıttı, onlara hiç kızmadı. Gömleğini kardeşlerine verdi onu Yakup Aleyhisselam'a götürmelerini istedi. Kardeşleri Yusuf Aleyhisselam'ın dediğini yaptılar. Yakup Aleyhisselam'ın gözündeki perde indi ve görmeye başladı. Yusuf Aleyhisselam'ın yanına gittiler ve mutlu bir şekilde yaşadılar. Yusuf aleyhisselam babasının vefatından sonra bir müddet daha yaşadıktan sonra vefat etti.Mermer bir Sandukaya koyup Nil Nehri kıyısına defnedildi.

Hazreti Yusuf'un edebinden hiç kimse kalmadı. Kendini eşine saklayıp, tesettürüne uyandır Yusuf, harama girmemek için başını yerden kaldırmayan ve yahut ikinci bakışa maruz kalmamak için dikkat çekmeyendir Yusuf. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki kardeşim, artık haramın normal sayıldığı, özendirildiği, olmaması gereken şeylerin olsun birşey olmazlara gittiği zamanlardayız malesef....
Selametle🍃🍂