TESADÜFLER.

327 33 10
                                        

  ***

"İyi misin Özlem ?" dedi Derya "Sen nereden tanıyorsun ki ki hem bu çocuğu ?" dedi muzipçe gülümseyerek.

"Bu... bu çocuk...bu tam bir egoist manyak " dedim hiddetle. Derya şaşırmış bir şekilde baktı bana. Ben ise hic durmadan devam ettim konuşmaya.

"Bu bana çarptı yolun ortasında sonra beni kaldırdı sonra da ukala ukala konuştu salak gerizekali ya sen bir kız ile nasıl konuşman gerektiğini bilmiyor musun hödük ben bu çocukla ayni okula gidersem bunu bogmadan okuldan mezun olmam o kadar." dedim. Derya o anda gülmeye başladı çok hızlı konuştuğum için nefes nefese kalmıştım ve suratım kısmen kizarmisti Derya da gülmeye başlayınca sinirden iyice kizarmaya başladım.

"Hey ! Sen neden guluyorsun Derya bu komik mi ?"

Derya karnını tutarak gülmeye devam ediyordu. Yastığı kafasına firlattım.

"Hey gülme !" dedim sinirle.

"Tamam tamam gulmuyorum şey Özlem.." sanırım sen bu çocuktan etkilenmissin ." dedi ve kıkırdadı.

  Sinirlendim çok sinirlendim. Kalkıp gitmek istedim o an. Neden bu kadar sinirlendigimi bilmiyordum. Tamam çocuk çok hoştu ve ilk basta ondan etkilenmistim hatta romantik bir şekilde tanısacagımızı ve arkadaş olabileceğimizi bile dusunmustum fazla romantik yaklaştım kabul ediyorum.Fakat şu an çocuğa karşı çok tuhaf şeyler hissediyorum.Tanimama rağmen ondan nefret ediyor gibiyim.Hayır bu bana yaptıgı ukalaliktan dolayı hissettiğim birşey değil gercekten.Çok garip daha önce birine karşı cidden bu kadar ön yargili olmamistim.

   Bosverdim.

  "Saçmalama Derya neyse ben artık gitmeliyim saat geç oluyor."

***

  Yarın okullar açılıyor ve stresliyim yeni bir ortama ayak uydurmaya çalışmak tam bir işkence. İlk gün herkesin gözü benim üzerimdeymis gibi gelecek ve bu his beni delirtiyor. İcimde tuhaf bir his var. Gerçi Derya'nın kuzeni Ayşe o okulda ve sanırım onunla aynı sınıfta olacağım. Tatlı ve sevecen bir kız. Tanrım! Çok gerginim bilmiyorum ayak uydurabilecek miyim ? Ben hep stres yaşıyorum yeni bir ortama girerken. Hani bir şeye nasıl başlarsan öyle gider derler ya umarım ilk günüm güzel baslar ve okulun devamı da güzel olur.

***

"Hey bu kadar gergin olma harika arkadaşlarım var ve hepsi seni çok sevecek bundan eminim." dedi Ayşe beni sınıfa doğru sürüklerken. Ona bakıp gülümsemeye çalıştım.

  Sınıftan içeri girdiğimizde herkes kahkahalarla birbiriyle sohbet ediyordu. Muhtemelen herkesin bir grubu vardı. Ayşe beni iki kız ve iki erkeğin olduğu yere doğru sürükledi. Kumral bir kız bize gülümseyerek el salladı. Onun bu hareketi sınıftakilerin bazılarının dönüp bize bakmasına sebep oldu. Gözlerimi istemsizce sınıfın duvarlarında gezdirdim. Kumral kız Ayşe'ye mutlulukla sarıldı.

"Seni çok ozlemisim." dedi gözlerini kırpıştırarak. Kız çok sevecendi onunla iyi anlaşacağımızı düşündüm.

"Merhaba ben Sırma." dedi neşeli bir şekilde elini uzatırken.

"Özlem ben." dedim gülerek.

"İsmin çok anlamlı." dedi esmer çocuk. Utanmıştım. Gülümsemekle yetindim.

"Berk." dedi "Adım Berk." dedi gülümseyerek. Güzel gülümsüyordu. Ela ve yeşile çalan gözleri çok güzel görünüyordu. Berk'in omzunda aniden bir kafa daha çıkınca istemsizce irkildim.

"Berk ile konuşmaya dalarsınız tanışmayı unuturuz Cenk ben." dedi muzip bir şekilde sırıtarak. Yeşil gözlerinde parlak bir ışıltı vardı ve ciddi anlamda yakışıklıydı. Diğer kız gülümseyerek Cenk'in karnına dirsek attı.

"Cenk hep böyledir işte çok komiktir." dedi gözlerini kısarak Cenk'e bakarken. "Bu arada Merve benim ismim." dedi.Gülümsedim. Çantamı bırakmak için boş bir sıra taradım gözlerimle.

"Benim yanıma geçebilirsin." dedi Sırma. Bu kız cidden halden anlıyor.Çantamı sıraya bıraktım.

Cenk elindeki telefonu sıraya koyarak konuşmaya başladı.

"Tanışma faslınız bittiyse kantine gidebilir miyiz acıktım da." dedi isyankar bir tavırla, kızlar kıkırdadı.

"Hay senin boğazını." dedi Berk. Sonra da bana döndü "Gidelim mi ?"

Bana sordu. Ba-na. Şaşırmıştım muhtemelen arkadaşça bir soruydu ama tuhaf hissetmiştim. Sanırım etkilenmiştim Berk'ten ama yok ya daha çok erken yok yok saçmalıyorum.

Gülümsedim çantama doğru ilerledim. Cüzdanımı aldım ve karşılarına dikildim. Gülümserek konuşmaya başladım.

"Kurt gibi açım." dedim gülümserken. Cenk yanıma yaklaştı,kolunu omzuma attı ve beni sınıfın kapısına doğru sürükledi.

"Bu kızla iyi anlaşacağız gençler." dedi. Diğerleri neşeli bir şekilde arkamızdan geliyorlardı. Ayşe yanıma yaklaştı ve kulağıma doğu fısıldadı;

"Seni seveceklerini söylemiştim." dedi ve kıkırdayarak Sırma'nın koluna girdi.

***

Kantine indiğimizde tam karşımızda duvarda asılı duran bir televizyon yanında da küçük bir kitaplık vardı. Bir okul kantininde kitaplık olması tuhafıma gitmişti. Çok hoştu aslında ama daha önce gittiğim hiçbir okulun kantininde kitaplık yoktu. Kantindeki masalar ve sandalyeler rengarenkti. Cenk'in kolundan kurtulup kitaplığa doğru ilerledim. Elime rastgele bir kitap aldım ve karıştırmaya başladım.

"Sanırım senin açlığın kitaplaraymış." dedi Berk

"Ah korkuttun."

"Özür dilerim korkutmak istememiştim." dedi elindeki bardağı bana uzatırken

"Teşekkür ederim nescafeyi çok severim." dedim ve kokusunu içime çektim.

"Kitapları da çok seviyorsun sanırım." dedi.

"Evet evde minik bir kitaplığım var." dedim. Ve konuşmamız bölündü. Harika!

"Selam küçük"  dedi uzaktan bir ses Berk  kim olduğuna bakmak için arkasına döndü.

Tanrım ! Bu... bu o ukala gerizekalıydı. Bana yolda çarpan o öküz.

" Ahh yapma Bora aramızda sadece bi yaş var." dedi Berk gözlerini devirerek.

"Pekala. Gidiyorum." dedi kollarını havaya kaldırarak adının Bora olduğunu öğrendiğim ukala.

"Kaybol." dedi Berk gülerek.

Kahvemden bir yudum daha aldım sıkıntılı bir şekilde Berk'e döndüm

"Şeyy...O kimdi Berk ?"

"Bora mı? O benim ağabeyim."

       ****

Evet arkadaşlar okuyor musunuz emin değilim ama okuyorsanız benden düşüncelerinizi esirgemeyin. :)

Sizi seviyoruum :')

NEDEN BEN?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin