Ben nefes. 24 yaşındayım, babamla yaşıyorum daha doğru söylemek gerekirse yaşamaya çalışıyorum. Annemi 6 yıl önce kaybettik trafik kazasında, birde küçük kız kardeşim var adı ceylan onu en son gördüğümde daha yeni doğmuştu. Babam alkolik olduğu için Annem vefat edince onu çocuk esirgeme kurumuna aldılar ben 18 yaşımda olduğum için beni almamışlardı. Ceylan’ımın belki de şuan ailesi vardır kurum bize çok uzak olduğu için 6 seneden beri göremedim kardeşimi. Her neyse şuan ki duruma gelirsek ben hem çalışıyorum hem de babamdan gizli üniversitede hukuk okuyorum. Babam her akşam eve içip gelirdi canı bir şeye sıkılınca sinirini benden çıkartıp bana şiddet uygulardı. Yine ağlayarak uyudum gece, neden benim bir ailem yok diye düşündüm her zaman olduğu gibi. Sabah alarmın sesi ile uyandım hemen kısa bir duş alıp kahvaltı yapmadan evden çıktım. Ben bir kafe de çalışıyordum geldiğim gibi direk işe koyuldum müşteriler yavaş yavaş gelmeye başladı. 3 numaralı masaya doğru adım atmaya başladım bu adımlarımın hayatımı değiştireceğini bilmiyordum işte her şey şimdi başlıyordu.
(Masada Tahir, Fatih, Murat oturuyor)
N: hoş geldiniz ne alırdınız efendim?
T: 3 tane sade Türk kahvesi
N: hemen siparişiniz hazırlanıyor efendim
Kahveleri sipariş verdim. Ardından hazır olunca 3 kahveyi tepsiye yerleştirip masaya doğru götürüyordum ki hay aksi ayağım takıldı ve kahveleri adamın üzerine döktüm .
N: ben çok özür dilerim ayağım takıldı çok özür dilerim
T: dikkat etsene be kızım
Annem dışında kimsenin bana kızım demesine tahammül edemiyorum kısık sesle “ Allah’ım işten kovulmak istemiyorum ama beni zorluyor ” söylendim .
N: bana bak haddini bil! ben senin kızın falan değilim ayağım takıldı ve üzerinize kahve döküldü özür diledim daha ne yapabilirim .
F: sakin ya
Tam üzerine kahve döktüğüm adam bir şey söyleyecekti ki patronumun sesini duydum.
P: ne oluyor burada, Nefes neden işinin başında değilsin.
Kovulmak istemiyordum ama sanırım yine kovulacaktım. Ben söyleyecekken üzerine kahve döktüğüm adam “ hanımefendi kahveleri getirdiğinde” dediği an her şeyin bittiğini anlamıştım ki “elim kahveye değdi ve üzerime kahveyi döktüm hanımefendiden temizlemek için bir şeyler istiyordum” dedi o an ne kadar rahatladım anlatamam ama neden böyle bir şey yaptığını merak ettim ve patron gittikten sonra direk sordum.
N: neden gerçekleri söylemedin?
Bana dönerek “ ARAMIZDA ” dedi ve göz kırptı, gülümseyip masaya geri oturdu. Nefes iç ses: “Allah’ım bu nasıl güzel gülüştür zalimin oğlu öyle güzel gülünür mü ?” ve bir ses kendime gelmemi sağladı.
T: başımızda dikilip duracak mısın yoksa bize yeni kahve getirecek misin?
N: ha pardon hemen getiriyorum.
Ulan nefes rezil oldun ya. Hemen yeni kahveleri getirdim ve işimin başına döndüm bugün üniversitede dersim olmadığından dolayı işten sonra direk eve gidecektim. Cüzdanıma baktığımda dolmuş param olmadığı için eve yürüyerek gitmek durumunda kaldım, ev uzaktı ama başka çarem yoktu. Yolda yürürken etrafımda 2 tane serseri bitmişti hemen , ne yapacağımı bilmiyordum biri bana dokunmaya çalıştı ama erkeliğine tekme attığımda yerde acıdan kıvranmaya başladı. Ama diğerine karşı çıkamamıştım öküz gibi kolları vardı ve beni tek hamlesiyle duvara itti sırtım çok acımıştı tam eli kıyafetime gidiyordu ki biri gelip adamı yumruklamaya başladı. Direk yere oturdum sırtımı duvara yasladım ve ayaklarımı kendime doğru çekip ağlamaya başladım Allah bilir o adam gelmese ne yapardı bana , şuan bir küçük çocuk misali ağlıyordum. Kim olduğuna bakmak için yüzümü kaldırdığımda ufak çaplı bir şok yaşadım. Bu oydu…