Uyandığımda tahir'in beni izlediğini farkettim. Saçları ıslaktı muhtemelen duş almıştı. Yatakta doğruldum ve kafamı tahir'in göğsüne dayadım. Bir süre sessizce öylesine oturduk.
N: Nerden bilebilirdim ki üzerine kahve döktüğüm adamın kocam olacağını..
T: Ne olacağını bir daha desene?
Gülerek yeniden konuştum.
N: Kocam olacağını..
T: Ula hatun ne de güzel yakıştı ağzına.
Tahir gülünce bende tekrardan güldüm. Sonra yine sessizlik doldurdu kulaklarımı.
N: Saat kaç?
T: Ne önemi var?
N: Olsun tahir ya geç kaldıysak kahvaltıya.
T: Geç kalmadık saat daha 8.00
N: Erkenmiş, neyse ben bir duş alayım sonra kahvaltı hazırlamaya ineriz.
Tahir onaylar anlamda kafasını sallayınca bende hemen banyoya girdim. 10 dakikalik kısa bir duşun ardından banyodan çıktım fakat kıyafetlerimi yanıma almayı unutmuştum umarım tahir odada da değildir. Ama maalesef odadaydı.
N: Tahir üzerimi giyineceğim çıkarmısın iki dakika.
T: Arkamı dönerim.
Ben bişey demeye kalmadan uzandığı yatakta sırtını bana doğru döndü. Bende hızlıca üzerimi giyindim.
N: Tamamdır, teşekkür ederim.
T: Ne için?
N: Arkanı döndüğün için.
T: Çoğu zaman boş yere teşekkür ediyorsun, etme.
N: Tamam.
Tahirin konuşma tarzı garibime gitti sanki bir şeye sinirlenmiş gibiydi.
N: Birşey mi oldu?
T: Hayır olmadı.
N: Tahir konuşma tarzından belli birşey olmuş.
T: Yok dedim, daha ne soruyorsun!
Tahirin sesini yükseltmesi üzerine hiçbir şey demeden kapıyı sertçe çarparak odadan çıktım. İstemsizce gözlerim dolmuştu. İlk önce ocağa çay suyu koydum. Daha sonra dolaptan çıkardığım kahvaltılıkları masaya koydum. Tabak çatal da koyduktan sonra kısa bir süre sonra kahvaltı masasını kurdum. Mutfağa ilk giren asiye abla oldu.
A: Nefesum sen dün gece yorulmuşsundur uyusaydunuz ya.
N: Abla düşündüğün gibi birşey olmadı bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Asiye abla konuyu daha fazla üstelemedi. Herkes inince kahvaltı etmeye başladık.
Mustafa: Uşağum evi ayarlayana kadar burda kalacaksunuz demi.
T: Aynen abi.
A: Balayına gidecekler tabi burda kalmayacaklar.
N: Abla ben balayı istemem zaten yeterince masrafa girdik.
A: Balayı sız olmaz, yeni evli çiftsiniz ha burda mi kalacaksınız gidin yalnız kalun.
N: Yok gerekmez ben böyle iyiyim abla eğer gidersek evi kim ayarlayacak olmaz. Hem benimle tek kalmak istemez birileri.
Son sözümü vurgulayarak söylemiştim. Mustafa abi ilk önce bana sonra tahire baktı. Tahir hızla masadan kalkınca sadece arkasından bakakaldım.
Mustafa: Bacım siz kavgamı ettiniz noldu?
N: Yok kavga etmedik.
Mustafa abi yangazlara bakınca yangazlar ve berrak dışarıya çıktı. Saniye hanımda bizi yalnız bırakmak için gidince masada sadece üçümüz kalmıştık.
M: Anlat bacım ne oldu?
N: Keşke bir bilsem abi.
A: Nasıl yani açık konuş yengem.
N: Sabah bana ters ters cevap vermeye başladı. Birşey mi oldu dedim hayır dedi tekrar sorunca, yok dedim daha ne soruyorsun diye bağırdı.
Mustafa abi derin nefes aldı. Daha sonra ayak sesi duyunca tahirin geldiğini anlamıştım hiçbir şey demeden evden çıktı ve gitti.
A: Ula noliyi bu uşağa.
Mustafa: Ben öğrenirim şimdi.
Mustafa abide evden çıkınca kahvaltı masasını toplayıp bulaşıkları yıkadık. Daha sonra da biraz oturduktan sonra odaya çıktım ve uzandım. Tahiri düşündüm birden böyle davranması beni çok kırmıştı eğer ne olduğunu söyleseydi belki beraber bir çözüm yolu bulurduk. Birazda telefonla uğraştıktan sonra uyuyakalmışım. Aniden kapının açılma sesiyle uyandım tahir gelmişti. Saate baktığımda öğlen 3.30 olmuştu. Geldi yanıma oturdu ve gözlerimin içine baktı. Gözlerindeki çaresizliği gördüm sanki.
T: Belkide öyle davranmamam gerekiyordu kusura bakma.
N: Neden öyle davrandın, sebebi neydi?
T: Bilmek istemezsin.
N: Bilmek istiyorum. Bak tahir ben artık senin eşinim üzüleceksek beraber üzülürüz, sevineceksek beraber seviniriz.
T: Emre şerefsizi hapisten çıkmış. Evlendiğimizi duymuş, sen banyodayken aradı ve..
N: Ve?
T: Anla işte kızım da sana nasıl şey yaptığını anlattı.
