NEFESTEN ANLATIM:
Emre tahiri vurmuştu benide zorla arabaya bindirmişti ve kapıları kilitledi yine bir umut açık olur diye kapıyı açmaya çalışıyordum.
E: Boşuna zorlama kilitli.
N: Allah senin belanı versin.
E: Aaa ama nefes senin ağzına hiç yakışmıyor.
Sesimi çıkarmamıştım şuan tek düşündüğüm tahir di. Allahım nolur tahire hiç bir şey olmasın nolur.
TAHİRDEN ANLATIM:
En son hatırladığım şey emre piçinin nefesi zorla götürdüğüydü hareket etmeye çalıştım ama canım çok açıyordu . Hafiften bir duydum sesim çıkana kadar bağırdım.
T: Kimse yokmuu.
Yanıma bir tane küçük çocuk yaklaştı.
T: Korkma gel yanıma.
Usul usul sessizce yaklaştı. Bana korkuyla bakıyordu. Çocuk 6 yaşında ya vardı ya yoktu. (ÇOCUK(Ç))
Ç: Tahir abi iyimisin?
T:Pek sayılmaz aslanım. Bana yardım bulabilirmisin.
Ç: Tamam abi sen burda bekle. Ben birini bulup gelicem.
T: Hadi koçum yaparsın.
NEFESTEN ANLATIM:
Emre beni bir eve getirmişti dağ yolunda. Kolumdan sürükleyerek bir odaya attı ve kapıyı kilitledi. Negt yapacam diye düşünürken aklıma fatihin verdiği telefon geldi. Uçurumdan atladığımız için ıslanmıştı cebimden çıkardım ve kuruması için bekledim. Telefonu açtım ve direk muratı aradım.
M: Siz nerdesiniz be nefes öldük meraktan.
N: Murat emre beni kaçırdı tahiri vurdu lütfen ona yardıma git.
M: Nefes sen ne diyısın nerde abim sen nerdesin.
N: Emre beni dağ evine getirdi aslında oraya çok uzak değil dümdüz ilerleyip 3.yoldan sağa dönüyorsun orda. Tahirde beni bıraktığınız yere yakın oralarda lütfen tahiri bulun lütfen.
M: Tamam sen telefonu yakalatma aklın abimde kalmasın güçlüdür o, biz senide abimide kurtaracağız.
Murat telefonu kapatınca bende camdan dışarıyı izlemeye başladım umarım tahiri bulurlar.
TAHİRDEN ANLATIM:
Bir tane araba yaklaştı daha kik olduğunu görmeden bayılmıştım. Gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu farkettim. Birde koltukta yatan bir adam vardı yüzü pencereye dönük olduğu için kim olduğunu göremedim. Aklıma nefesin kaçırıldığı geldi ayağa kalkmaya çalıştım ama göğsümdeki acı buna engel oldu ve ağzımdan ufak bir inilti çıktı. Benim sesime yanımdaki adam uyanmıştı. Bu oydu fethi askerlik arkadaşı.
T: ooo devrem sizi görmek ne şeref.
F: sonra selamlaşırız anlat noldu.
O anda kapı açıldı ve içeri diğer yakın arkadaşım yani devrem Ali girdi.
A: Desene bizimki uyandı.
T: Ali senin ne işin var lan burda.
F: Kendini zorlama kardeşim anlatırız ama simdi değil ilk sen anlat noldu nasıl oldu.
T: Nefes benim nefesi bulmam lazım emre şerefsizi kaçırdı nefesi.
A: Oğlum bi dur lan nefes kim emre kim.
T: Duramam beni onları bulmam lazım.
Bugünde gelen geleneydi kapı yine açıldı ve içeriye bizimkiler girdi ama kadınlar yoktu sadece yangazlar ve abim gelmişti.
F(atih): Abi nasulsun?
T: Ben iyiyim de nefes.
M: Hee biliyim konuştum nefesle.
T: Ula nasul konuştun emre kaçırdu.
M(ustafa): Haberimiz var.
T: Ula delirtmeyin adamı madem haberiniz var niye bu kadar sakinsiniz.
M(urat): Abi ben nefesle konuştum emre onu bir dağ evine götürmüş mithat abiye haberde verdim konumdan bulacaklar.
T: Ne konumu nefesin dokunmaktik telefonu yok ki.
F: Senin yanına geldiğinde benimkini vermiştik nefese birşey olursa ara diye.
M(ustafa): Nefes birazdan gelir koçum merak etme. Bizi bu gençlerle tanıştırmayacakmısın ha kimdur bu uşaklar?
T: Askerlik arkadaşlarım, fethi ve ali.
M(ustafa): Bize her zaman anlattığın uşaklarmı ha bunlar.
Onaylar anlamda kafamı salladım.
M(ustafa): Hemde senin hayatını kurtardılar he.
T: evet.
Abim ve yangazlar birden fethiyle aliye sarılmışlardı. Neye uğradıklarını şaşırdılar. Ben onların bu haline gülerken kapı açıldı yengem, annem ve nefes geldi. Direk yanıma gelip bana sarıldı bende yaram acıdığı için ağzımdan küçük bir ses çıkmıştı.
N: Ay ben çok özür dilerim iyimisin.
S: Oğlum senin yüzünden vuruldu. Ameliyattan iyi çıktı nasıl iyi olacakmış.
N: Bakın bende olanlardan memnun değilim ama ne yapabilirim ben gideyim dedim tahir izin verdi mi simdi gelip bana laf söylüyorsunuz.
A: uuuu nefes vurdu gol oldi.
Mustafa abim asiye yengeme hayranlıkla bakarken hemen lafa girdim.
T: Beni nefes ve devrelerimle yalnız bırakırmısınız , konusacalarim var.
Herkes istemsizce odadan çıkınca sadece dördümüz kaldık.
NEFESTEN ANLATIM:
N: Tahiri kurtardığınız için çok teşekkür ederim.
A: yenge ne demek ya o bizim kardeşimiz. Bişey diyimi bak yenge bu baygındı biz hastaneye getirirken hala nefes nefes diye sayılıyordu.
T: Oğlum ne patavatsızsın.
N: Ben sizin yengeniz değilim maalesef tahirle aramızda bir şey yok.
F: pot kırdın alii.
A: kusura bakma yenge yani nefes.
N: Yok sorun değil.
T: Emre nerde şimdi.
N: Ailenin huzurunu bozamayacak bir yerde, emniyette büyük ihtimal istemeden insan alıkoymak ve yaralamaktan cezaevine giricek.
F: Aynen devrem bizde aliyle buraya tayin almıştık senin yanına gelelim dedik bir baktık ki kaybolmuşuz sonra yola bir çocuk çıktı dedi ki bir abi var yaralı gittik baktık ki senmişsin.
T: Ee sonra noldu devrem.
A: E tabi biz seni görünce panikledik ilk sonra arabaya bindirdiğimiz gibi hastaneye geldik. Ameliyathane önünde bekledik o kadar acıktık be oğlum yemek yemedim senin için değerini bil.
T: Hala aynısın be ali.
Kendi aralarında konuşup gülerken bende onların bu haline gülüyordum. Çok güzel vakit geçiyordu Tahir'in eski anılarından bahsedip gülüyorduk. Saat epeyce geç olmuştu.Benim de uykum gelmişti. yangazların gelip beni eve götürmesini istedim. Osman hocanın evine gelince olanları Osman Hoca ile konuşup kendimi uykunun kollarına bıraktım. Sabah Asiye ablanın telefonuyla uyandım Acaba ne olmuştu direk telefonu açıp konuşmaya başladım.
N: Efendim asiye ablam.
A: Nefesum ablasunun gülü tahir hastaneden çıktı kahvaltı hazurluyorum yangazları sizi almasu için gönderdum babamada soyle hayde gelin.
N: Abla bu tahir harbi deli ya adam daha dün ameliyattan çıktı ne ara eve geliyor ya. Bu arada tamam abla osman hocaya söylerim geliriz.
Telefonu kapattıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp dışarıya bahçeye çıktım osman hoca çiçekleri suluyordu.
N: Günaydın osman hocam.
O.H: Günaydın kizum.
N: Asiye ablam aradi yangazlar geliyormuş kahvaltıya oraya gitmemiz için.
O.H: Tamam kızım gelsinler gideruz. Bu arada bana istersen osman baba diyebilirsin.
N: Peki osman babam.
Biz konuşurken yangaz larda geldi ve konağa gittik. Herkes buradaydı tahirin arkadaşları, esma abla. Hep beraber mutlu bir kahvaltı yaptık. Sonra herkes kendi halinde takıldı çok güzel bir gün geçirdik ardından akşam yemeği için asiye abla, esma abla ben ve fethinin kiz arkadasi eylem yaprak sarması sarmaya başladık herkese göre ben daha kalin sarıyordum biz sarmaları sararken mustafa abi , tahir, ali ve fethi geldi.
T: yenge bence siz nefese yaptırmayın.
M(ustafa): Niye kıyamıyormusun nefese.
T: Yok abi ben daha çok size kıyamıyorum. Baksanıza insan bir taneden doyar.
Tahirin dediğine hem utanmıştım hemde biraz kızmıştım.
N: Çok kolaysa gel sen yap deli tahir.
Herkes hep birlikte gülmüştü. Bende konuyu değiştirmek için tahire laf attım.
N: Hem sen hasta degilmisin ya senin gidip dinlenmem gerekmiyormu?
T: Sen benimi düsüniyısın?
N: Ne alakası var ya.
A: Ula uşaklar gitmeyin kuzumun üzerine. Sende aldırma nefesum boşver.
Erkekler gitti bizde kız kıza hem yemek yaptık hemde sohbet ettik. Hava kararmıştı bizde dışarıya masaları koyduk ve sofrayı hazırladık herşey çok güzel ilerledi yemek yedikten sonra masayı topladık bugün dikkatimi çeken birşey vardı ali ve esma ablanın bakışları.
Ve ve ve bölüm sonu umarım begenirsiniz ❤
