28.Bölüm SEZON FİNALİ

1.8K 103 29
                                    

Hemşire odaya gelip telefonumu verince hemen asiye ablayı aradım. Telefonu kulağıma götürdüğümde asiye ablanın telaşlı sesi kulaklarımı doldurdu..

A: Kuzum ne oldu iyimisin?
N: İyiyim abla telaşa gerek yok. Sadece tansiyonum düşmüş. Sen tahire ulaştın mı?
A: Ulaşamadım ama sen bekle hastanede biz simdi geliyoruz havaalanındayız istanbula ilk uçakla gelicez.
N: Abla gelmenize gerek yok ben gelirim yorulmayın siz.
A: O ne demek o. Konu tartışmaya kapalı sen bekle geliyoruz biz.

Birşey demeye kalmadan asiye abla telefonu kapattı. Şuan içinde bulunduğum durum o kadar komik ki.. Daha dün çok iyiyken ufacık bir şaka yüzünden evden gitmişti ve telefonlarıma bakmıyordu. Şuan beraber gülüp eğlenmemiz lazımken şu durum gerçekten çok gülünç ve sinir bozucuydu.. Kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki dinlenmeye ihtiyacım var. Serumun etkisiyle kendimi uykuya bıraktım. Asiye ablanın sesini duyduğumda yavaş yavaş gözlerimi araladım. Asiye abla ve mustafa abi karşımda duruyordu hemen ellerimden destek alarak yattığım yerden doğruldum.

M: Bacım rahatsız olma yat sen.
N: Yok abi zaten bayadır yatıyorum.
M: Bizim deli uşağa ulaşamıyoruz hele o gelsin kafasını kıracağım hergelenin.
A: Ablam ne oldu en başından beri anlat bakalım.
N: Sabah kahvaltıyı hazırladım tahiri uyandırdım ama uyanmadı bende şakasına bir bardak su döktüm çok sinirlendi sonrada işte gitti. Aradım açmadı mesaj attım dönmedi. Bende geri trabzona gelmek için garaja gittim ordada tansiyonum düşmüş bayılmışım hastaneye getirmişler.
M: Sen naptın sumu döktün?
N: Yanlış birşey mi yaptım?
A: Tahirin kötü bir anısı var da bu konuyla ilgili. Hatta bazen rüyalarında görüyor ve nefes nefese uyanıyor. Ben şuan birşey diyemem belki kendi söylemek ister kuzum.
N: Abla valla ben bilmiyordum bilsem öyle yaparmıydım.
M: Yapmazdın bacım yapmazdında bizimkinde de suç var sakinleşip konuşacağına bırakmış gitmiş seni.
N: Artık hastaneden çıksak duvarlar üzerime üzerime geliyor.
A: Mustafam sen git çıkış işlemlerini hallet bizde serumu çıkarıp gelelip.

Mustafa abi birşey demeden onaylar anlamda kafasını salladı ve odadan çıktı. Daha sonra hemşire gelip kolumdan serumu çıkardı akan kanı durdurmak için pamuğu koluma bastırdığımda gözüm karnıma kaydı. Uzun süre karnıma baktım asiye ablanın dikkatini çekmiş olacakki dikkatimi çekmek için elini oynatıyordu. Kafamı kaldırdığımda mustafa abininde gelmiş olduğunu gördüm.

A: Ablam iyi misin?
N: Hı, efendim?
A: Daldın gittin hayırdır diyorum iyi misin?
N: İyiyim abla sadece birkaç şey düşünüyordum.
M: Hayde bacım hayde gidelum ben ulaşırım tahire.
N: Tamam abi.

Hastaneden çıkıp taksiye bindik. Havaalanına girdiğimizde uçağın kalkmasına 20 dakika vardı. Kontroller den sonra hemen uçağa geçtik ve koltuklara oturduk. Mustafa abi yolda tahiri aramıştı fakat ulaşamamıştı. Trabzona indiğimizde bizi yangazlar karşıladı.

N: Murat beni eve bırakırmısın lütfen.
F: Yenge olurmu öyle şey bize gidelum.
N: Eve gidip dinlensem daha iyi sağolun yinede.
M: Biz yinede yanında olalım sen git dinlen biz bahçede otururuz.
N: Sizden kaçışım yok demi.
F: Aynen öyle.

Onaylar anlamda kafamı sallayıp dışarıyı izlemeye başladım. Acaba tahir şuan nerede ve ne yapıyordu. Onu çok merak ediyorum.. Bir süre sonra eve geldiğimizde direk duş aldım. Ardından aşağı inip murat ve fatihe yemek yaptım. Sonra hep beraber yedik. Ben odama çekilince yangazlar tv'den maç izlemeye başladılar. Yangazlar golün sevinciyle bağırırken onların mutluluğu sebepsizce tebessüm etmeme neden oldu. Kapı sesi duyunca merdivene inip kimin geldiğine baktım. Tahir gelmişti gülerek yangazlara sarıldıktan sonra beni gördü yüzündeki gülümseme yavaş yavaş silinirken gözlerime uzun uzun baktı ardından hızla odaya çıktım ve kapıyı kilitledim. Bir süre sonra odanın kapısını açmaya çalıştı ama kilitli olduğu için açamadı. Saat gece 12.45 olmuştu su içmek için aşağı indiğimde tahirin koltukta uyuduğunu gördüm üşümemesi için yukarıdan ince yorgan getirip tahirin üzerini örttüm. Bir bardak su içip odaya çıktım ve kendimi uykuya bıraktım. Sabah uyandığımda ilk işim banyoya geçip yüzümü yıkamak oldu. Banyodan çıkıp kıyafetlerimi değiştirdikten sonra tahirle oturup konuşmak için aşağı inecektim ama gözüm kapının altından uzatılan kağıda kaydı. Kağıdı alıp okuduğumda bunun bir boşanma dilekçesi olduğunu farkettim. Ne yani şimdi biz boşanacakıydık?
Hızlıca aşağıya indim. Tahir masada oturmuş beni bekliyordu. Karşısındaki sandalyeyi gösterince hemen oturdum.
Kağıdı masaya koyarak konuşmaya başladım.
N: Bu ne oluyor?
T: Okuman yazman yokmu?
N: Tahir sen benimle dalgamı geçiyorsun, Ufacık bir şaka için bu yapılır mı?
T: Kararım kesin nefes.
N: Hani çok seviyordun beni?
Tahir hiçbirşey demeden masadan kalktı. Duruşma pazartesi günüydü yani 2 gün sonra. Bende yukarıya çıkıp eşyalarımı topladım en iyisi buralardan uzaklaşmak olacaktı.

2 günün sonunda duruşma günü gelmişti. Sabah erkenden yangazlar gelip beni aldılar. Benim avukatım esma ablaydı. Anlaşmalı olduğu için çok kısa sürede boşanmıştık. Mahkeme salonundan çıktıktan sonra koridorda karşı karşıya geldik. Arkasını dönüp giderken birden önünü döndü ve hızlıca bana koşup dudaklarıma öpücük bıraktı. Ona karşılık verirken etraftakilerin bize baktığını hissedebiliyordum. Ayrıldıktan sonra kulağıma "Beni affet" diye fısıldadı ve hemen oradan uzaklaştı. Bizimde hikayemiz buraya kadarmış artık bu yolda sadece bebeğim ve ben varım..

Belki boşanmalarının bir sebebi vardır. Acaba neden fikirlerinizi bekliyorum.

BİLİYORUM ÇOK BEKLETTİM AMA ÖZÜR DİLERIM MÜSAİT OLAMADIM GERÇEKTEN. BÖLÜM ÇOK KISA OLDU ONUNDA FARKINDAYIM AMA SİZİ DAHA FAZLA BEKLETMEK ISTEMEDIM❤
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM ❤❤
BİR SÜRE HİKAYEYE ARA VERECEĞİM SIZLERI SEVİYORUM ❤

ARAMIZDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin