2. Bölüm

930 88 70
                                    

"Sensiz geçirdiğim ilk yılbaşı gecesi, karşımda susturup devirdiğim bir radyo; sabaha kadar nasıl ağladığımı ben bilirim."

Şarkı: James Bay - Let It Go

Ben bu hale ne zaman geldim? Hayatım nasıl aynada her baktığımda gördüğüm bu enkaz yığınına dönüştü? Her şey nasılda basit başlayıvermişti oysa. Bir bakış, bir dokunuş, bir öpücük

Elimdeki polaroidi okşayıp iç geçirdim. Bu fotoğraf dört yıldır benimleydi. En dip noktalarımda, uykusuz her gecemde, bazen çantamın içinde bazende kitaplarımın arasında. Ona ait elimde sadece bu kalmıştı. Doğum günümde bana aldığı kamerayı öylesine denemek için çektiğim bu fotoğrafın, hayatımda yaşadığım en kötü günlere eşlik edip beni hayatta tutacağını bilemezdim.

Omzuna dökülen uzun bukleleri ve dudaklarında yer alan belli belirsiz gülümsemesi.. kamera ışığında parıldayan gözlerini çevreleyen kirpiklerinin gölgesi elmacık kemiklerine düşüyordu. Bu fotoğrafı çekerken dönen muhabbeti dün gibi hatırlıyorum. Hediye paketini açtığımda gördüğüm fotoğraf makinesiyle çılgına döndüğümü ve yeni makinemle çekmek istediğim ilk kişinin Harry olduğunu hatırlıyordum. O ise açılışı benim fotoğrafımla yapmak istediğini dillendirip duruyordu. En sonunda onu duvara doğru itip eline bir balon tutuşturmuştum, aniden flaşı patlatmıştım. O yüzden bu fotoğraf bu kadar güzeldi. En doğal, en güzel haliyle doğrudan bana bakıyordu.

Derin bir nefes alıp bacaklarımı yataktan sarkıttım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin bir nefes alıp bacaklarımı yataktan sarkıttım.

Kelimelerin yan yana dizilip oluşturacağı birkaç cümleden korkacak ne vardı? Kalbimi hızlandıran, dişlerimi sıkıp tekrar gevşeten, parmak boğumları beyazlatan şey neydi? Tüm bunları senelerce kendime söyleyip durmadım mi sanki? Senelerce düşüncelerimin ve hislerimin özgür olacağı günü hayal edip konuşmadım mı sokaktaki kedilerle? Bu konuşmayı kaç kez yaptım kendi içimde? Aynanın karşısında, taksideki tanımadığım o adama, yolun kenarındaki çiçeklere, defalarca yankılanmadı mı boş sokaklarda?

Dört yıl, sekiz ay, altı gündür ona söyleyeceklerimi tekrar ederek geçirmemiş gibi şimdi bu evden çıkmaya hatta yataktan kalkmaya korkuyordum.

Ama buna mecburdum. Buraya her şeyi düzeltmek için gelmiştim ve yorganın içine saklanıp karşıma çıkacak insanlardan, Harry'den, korkmam hiçbir şeyi kolaylaştırmıyordu. Aksine burda böylece durdukça ve olacak her şeyi hayal ettikçe aklımı kaçırma aşamasına geliyordum.

Harry Styles, güzel sevgilim. Bir gece yarısı ıssızlığında hayatımın en güzel günlerini geride bırakıp hayatımın en kötü günlerine doğru yürümemin sonuçlarına hala katlanıyorum. Dört yıl boyunca gözlerimi her kapadığımda gördüğüm o kırgın bakışlarının gerçeğiyle karşılaşmak ödümü patlatıyor. Keşke sana söyleyeceklerimi bir posta olarak yollayabilsem ve sen beni hemen affedebilsen. Sonra önümüzdeki güzel günlere doğru yürüyebilsek.

Melodrama || harrystyles.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin