♝4♝

273 20 5
                                    

Rikan'ınAğzından

"Alo!Aşkım nasılsın?"

Derken Usui ve Dylan geniş çaplı bir bakış attılar.Usui beni öldürecekmiş gibi bakıyordu.

Dün Ericayı hastaneye götürmüştük.Yüzü kıpkırmızı olmuştu.Serum verilmişti.Biz de dışarıda oturuyorduk.Usui beni Dylanı dövmeyeyim diye tutuyordu.Neyseki doktor hiçbir şey olmadığını ve bir kaç gün hastanede yatacağını söylemişti.

Şimdi ise müdüre gidip olanı anlatacağım.Birazını. Küveti anlatmayacağım.Kısacası Ericanın okulundayım.Ve de bugün kendi okuluma gitmedim, benim için de yaradı bu olay.

"Ben de iyiyim.Asıl seni sormalı Eri Eri!"

Dediğimde bu kez Dylanın gözleri büyümüştü ,elimden telefonu aldığı gibi koşmaya başlamıştı.Bende onun arkasından.

~~~~~~~

O koşuşturmanın sonunda heleşükür telefonumu alıp müdürle konuşmayı başarmıştım.Okuldan çıkarken Usui de yanımda bir şey demek için hazırlanıyordu.Yoksa çıkma teklifi mi?Iyk!Hayır yapma!Ama daha hala konuşmuyorduk.Dylan yanımızda yoktu zorla benim telefondan Ericanın numarasını almıştı.Ve kenara geçip onunla konuşmaya çalışıyordu.

En sonunda bahçe kapısına gelince durup ellerimi göğsümde birleştirerek Usuiyi bekliyordum.Usui ise ''Öhöm-şey-Imm'' deyip duruyordu.

Usuinin konuşma çabaları sırasında önüme siyah bir araba durmuştu onun içinden de beyaz saçlı bir adam çıkararak bana ''Rikan-sama'' demişti.Ben durumu anlamıştım ama Usui şaşkın şaşkın bana ve o adama bakıyordu.

"Burada ne işin var Sagaki-kun?Babam mı seni gönderdi?"Usui olayları daha anlamamıştı şaşkın yüzle bana bakıyordu.

"Evet efendim!Babanız sizi çağırıyor." dediği an orda Sagakiye dalmamak için dişimi sıkıyordum.Usuide

"Ç-çirkin şey n-ne diyor bu?"

"Ben nerden biliyim?Sonra konuşalım"

Deyip Sagakinin açtığı araba kapısından girerek oradan ayrıldık.Oradan ayrılırken Usui hala şaşkın ve ne yapacağını bilemez gibiydi.

~~~~~

Hava karamıştı ve daha eve varamamıştık bile.Sagaki ise ben yokken evde neler olduğunu anlatıp duruyordu.Bu iğrenç sohbetten sıkıldım ve elime telefonumu alıp Ericayı aramak için rehbere girdim.

"Efendim geldik!"demesiyle daha sonra ararım diye düşündüm ve telefonu kapatıp cebime attım.Tanımadığım eve girip hizmetçilerin üstümdeki montu çıkarmalarına izin verdim.Bu büyük villanın içinde her seferinde kaybolabilirdim.Bu yüzden Sagaki her zaman yanımdaydı.Büyük salona geçtiğimizde karşıma çıkanlar karşısında çok şaşırdım ama belli etmedim.

İçerdeki kalabalık aile fertlerinden utanmayarak ilerlerken annem kolumdan tutup büyük salondan çıkardı.

Ben "Ne yapıyorsun bırak kolumu!"dediğimde annem kolumu bırakıp bana döndü ve "Bu iğrenç elbiselerle herkesin karşısında çıkılmaz."diyip beni yine kolumdan sürüklemeye başladı.Hiç de iğrenç değildi.Üzerimde bol kot pantolon,Beyaz bir tişört ve üstüne de kot ceket vardı.Ama annemin ne giyindiğini görünce olayı anladım.

Bu kadar mühim olan şey neydi ki ?Annem beni süsleyip püsleyip resmen hediye paketi haline getirmişti.Üstümde mavi-gümüş bir elbise ona uyan ayakkabılar vardı.Annem elini makyaj malzemelerine tam uzatıcakken ben kapıp camdan aşağı atmam bir oldu.Annem"Hala mı?"dedi ,bende evet anlamında başımı salladım.Küçüklüğümden beri makyaj yapmayı sevmez ve hiç yapmazdım.Annem odadan çıkarken bende kendo kılıcımı arıyordum.Onsuz savunmasız hissediyordum.Ama bulamamıştım.Sonra annemin aldığını düşünüp büyük adımlarla salona doğru koşmaya başladım.

∞İyi Ki Varsın∞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin