Dramione Obsessed *Düzenleniyor*

~ 2 ~

Ehehe fazla bekletmek istemediğim için yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz ^.^

"Hayır Ginny sonsuza kadar bu yatakta kalacağım ve sen beni hiçbir şekilde kaldıramazsın!"

Bütün bir hafta boyunca baloyu engelleyecek bir fikir düşünmüş ama bulamamıştım. Malfoy ile bu konu hakkında konuşmak için defalarca Başkanlar Odasına gitmistim, konuşmaya zorda olsa başlıyorduk fakat Malfoy sürekli bir sorun çıkarıyordu. "Hayır Granger bu çok sıkıcı, istersen kitap okuma partisi verelim Granger, Kabarık Saçlar Günü Kutlu Olsun!" Bu cümleleri defalarca duyuyordum ve her seferinde sinirlenip odayı terkediyordum. Ve şimdi hiçbir şey bulamamışken Profesör McGonagall ile konuşacagım gün gelmişti.

"HERMIONE JEAN GRANGER, O YATAKTAN HEMEN ÇIKMAZSAN YEMİN EDERİM Kİ MCGONAGALL'I BURAYA ÇAĞIRIRIM!"

İşte yine küçük Molly Weasley halini almıştı Ginny. Daha fazla dayanamayıp yataktan çıktım. Söylene söylene hazırlanmam bitince Ginny ile birlikte Ortak Salona gidiyoruz. Harry ve Ron oturmuş kahvaltı yapıyorlardı. Gözlerim Neville ile el ele oturan Luna'ya kayıyor, bu kadar yakışan başka ikili olamayacagını düşünüyorum.

Masaya oturup sessizce kahvaltımı yapmaya başlıyorum, bir yandan da akşam Profesör McGonagall'a ne diyeceğimi düşünüyorum. Öğlene kadar dersim olmadıgı için masadakilere "Görüşürüz" dedikten sonra Başkanlar Odasına gidiyorum. Oturma odası hoş bir yer, kahverengi koltuklar ve krem rengi duvarları var. Koltuklardan birine uzanıp düşünmeye başlıyorum, aklımda bir çok fikir olmasına rağmen hepsi şuan da cok saçma geliyor. Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyor ve bir süre sonra uyuyakalıyorum.

Gözlerimi açtığım anda mavi-gri gözler ile karşılaşıyorum, o kadar yakınımda ki elma gibi kokan parfümünü hissedebiliyorum.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun Malfoy?!"

"Sadece seni izliyorum Granger."

"Saçmalama ve uzaklaş Malfoy, yoksa seni öyle bir lanetlerim ki!"

"Ah Granger neden benimle her konuştuğunda lanetlemekten bahsediyorsun? Yakışıklılığıma daha fazla karşı koyamayacağını mı düşünüyorsun yoksa?"

"Malfoy saçmalamayı kes çünkü bu akşama kadar balo yerine ne yapabiliriz düşünmemiz gerek."
Draco'nun anlatımı

Yavaşca nefes alıyorum. Neden balo istemiyordu, o kanı bozuk kızıl yüzünden mi? Granger pekala kendine eş bulabilirdi hatta belki benimle gidebilirdi. Neler saçmalıyorum ben? Savaş bitti diye onunla birden arkadaş olacak değilim ya, üstelik o kıvırcık, inek bir bulanık. Aynı zamanda güzel diye düşündüm.

"Eğer biraz daha oturma odamızda yatacaksan pijamalarını giymeni tavsiye ederim Granger."

"Ah Malfoy çok naziksin ama böyle bir şey asla olmay- Ne dedin sen az önce? "

Daha bu tepkisine anlam verememişken aniden odadan fırlayan Granger'a şaşkınca baktım. Neden buraya geldiğimi o an hatırlayıp odasına İksir kitabını almaya gittim. İksir dersi Gryffindor ile ortak olduğu için sınıfa girince şöyle bir etrafına bakındım fakat Granger hala gelmemişti.

"Nerede bu kız" diye etrafıma bakmaya devam ederken Potter ile göz göze geliyorum. Kısa bir tereddütten sonra Potter yavaşça gülümsüyor. Pek anlam veremesemde hafifçe başımı sallayarak selam veriyorum.

İksir, Sihir Tarihi, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma ve en sonunda Bitki Bilim dersi bitince rahat bir nefes alıyorum. Tüm gün Granger'ı hiçbir yerde görememiştim. Akşam yemeği için Blaise ve Pansy'nin yanına gidiyorum. Yemeğimi bitirince saatin yeterince geç oldugunu düşünerek Profesör McGonagall'ın odasına yöneldim. "Kaymakbirası" dediğimde önümdeki heykel geçmeme izin verecek şekilde kenara çekiliyor. Merlin'in Sakalı adına ne saçma parolalar buluyorlardı böyle!

İçeri girdiğimde Profesör McGonagall ve Granger'ı otururken buluyorum.  Anlatmayı bitirince heyecanla bana bakıyor. 

"Bu fikri hemen unut çünkü asla böyle bir şey olmayacak Granger!"