Dramione Obsessed *Düzenleniyor*

~ 4 ~

Hafta sonu ve Hogsmeade gezisi olması nedeniyle Ginny, Pansy ve ben alışveriş yapmaya karar verdik. Evet Pansy ile, parti verdiğimiz geceden sonra daha sık beraber zaman geçirmeye başlamıştık ve şaşırtıcı bir şekilde cidden seviyordum onu. Ve evet alışveriş, her ne kadar gelmek istemesem de Cadılar Bayramı Balosu yaklaştığı için gitmemiz gerekiyor. Harry ve diğerleri okulda kalıp Quidditch maçı yapmaya karar vermişlerdi.

"Hey Hermione baksana şu mağazada güzel şeyler var gel bakalım."

Yaklaşık 3-4 saat boyunca Pansy'nin istediği her mağazaya baktık. Sonunda hepimiz balo için güzel bir şeyler almıştık. Hogwarts'a dönünce kızlara veda edip Başkanlar Odasına doğru yürümeye başladım. Parolayı söyleyip içeri girince şaşırdım açıkçası, Draco Malfoy üstsüz bir şekilde uyuyordu! Cidden şaşırtıcıydı.

Onu ne kadar öyle izledim bilmiyorum ama bir şeyler sayıklamaya başladıgını fatkedince yanına yürüdüm. Ne dediğini anlamaya çalıyordum ama kısık sesle söylediklerinden sadece şunu çıkardım,

"Lütfen bırak onu..dokunma..özür dilerim böyle yapmak istemedim.. üzgünüm Hermione.."

Hermione duydukları karşısında affallasa bile hemen Draco'yu uyandırmak için üzerine eğildi. Yavaşça saçlarını okşarken,

"Hey Malfoy" diyordu genç kız. Draco gözlerini açtığında cidden şok olmuştu. Kız hemen ellerini çocugun saçından çekerken açıklama yapmaya başladı,

"Ben, şey ıhm kabus görüyordun ve uyandırmam gerektiğini düşündüm."

"Ve bunun için de saçlarımı okşadın öyle mi Granger?"

Draco'nun alayla sordugu soru kızı rahatsız etmişti, içinden bir şeylerin acıdıgını hissedince,

"Boşver tamam mı Malfoy? O lanet uykuna geri dön."

Sinirli bir şekilde söylenerek odasına çıkan Hermione'nin arkasından şaşkınca bakmıştır Draco.

"Uyansana Granger daha okulu gezmemiz gerek."

"Tamam geliyorum hemen."

İki genç beraber okulu gezip herkesin yatağında olduğundan emin olduktan sonra odalarına döndü. Hermione odasına gidecegi sırada Draco,

"Bugün için özür dilerim sadece şaka yapmıştım Hermione, neyse iyi geceler" deyip odasına çıktı.

Draco'nun Hermione'den özür dilediği geceden beri iki gündür herkes sakindi. Bugün ise Hogwarts'ta ayrı bir hareketlilik vardı. Herkes akşam ki balo için kendisine bir eş ararken Hermione kütüphanede sakince kitabını okuyordu. Aniden kendisine sorulan soru ile şaşkına dönen kız karşısında ki çocuga baktı. Çocuk Hermione'nin cevabını beklerken merakla tekrar sordu,

"Akşam ki baloya biriyle gitmiyorsan benimle gelmek ister misin Hermione?"

Hayır soruyu soran Malfoy değildi. Hermione uzun süre Draco'nun kendisini davet edecegini düşünmüştü açıkçası, sonuçta ikisi de sınıf başkanıydı değil mi?

Düşüncelerinden kurtulup karşısında merakla cevabını bekleyen Dean Thomas'a bakarken arkasından başka bir ses duydu Hermione,

"Hayır Hermione baloya zaten biriyle gidiyor."

Dean üzgün bir şekilde kütüphaneden ayrılırken genç kız Draco'ya dönüp merak ettiği şeyi sordu,

"Bu da ne demek oluyor?"

"Ah Granger bir de senin 'Çağın En Zeki Cadısı' olduğunu söylüyorlar, seni baloya davet ediyorum işte."

Bu sefer şaşkınlığını gizleyememişti kız. Draco ise onun yüzündeki şaşkın ifadenin komik ama bir o kadar da sevimli olduğunu düşünüyordu.

"Eğer ağzını kapatabilseydin cevabını verirdin eminim ki Granger, her neyse saat 22:00da Ortak Salon'un önüne gel. Bir Malfoy'a yakışır şekilde giyin." dedikten sonra arkasından sırıtan bir kız bırakarak gitmişti Draco. Evet Hermione bir Malfoy'a yakışacak şekilde giyinecekti, insanları şaşırtmayı severdi.