Aradan geçen haftalar sonucunda Lydya çok mutluydu. Gabriel hergün onunla ilgileniyor, fazlasıyla vakit ayırıyordu genç kadına. Geceleri ise ya konuşarak uykuya dalıyorlar ya da birbirlerinin kollarında kendilerini kaybediyorlardı. Gabriel ise sevgisini içinde yaşıyordu. Lydya'ya söyleyecekti aşkını.
Üstelik bir hafta sonra savaşa gideceklerdi. Gitme fikri ne zaman aklına gelse kendini hep Lydya'nın yanında buluyordu genç adam. Gabriel çalışma odasındayken içeriye Colin girdi."Lordum.Tüm hazırlıklar tamamlandı.Savaşa hazırız"dedi Colin.Gabriel kafasını salladı."Peki bir hafta sonra gidiyoruz Colin"dedi Gabriel istemeyerek.Colin kafasını eğdi."Lordum iyi misiniz?"dedi Colin."Hayır değilim.Arkamda bir aile bırakacağım Colin.Lydya'ya gideceğimi söyleyemedim bile."dedi Gabriel."Bende Lucy'e söyleyemedim Lordum."dedi Colin. Gabriel hafifçe güldü. Lucy ve Colin geçen hafta nişanlanmışlardı."Üzülecekler."dedi umutsuzca Gabriel.İki dost saatlerce konuştular.İkisininde korkuları ikisinin de umutları vardı.
Lucy heyecanla ablasının yanına gitti. Lydya bahçedeki çardakta oturuyordu her zamanki gibi. İki kardeş yavaşça yürümeye başladılar."Çok güzel bir duygu abla.Tarif edemiyorum.Sanki sadece o olsa yetecek gibi.Onunla bir ömür yaşasam sıkılmazmışım gibi. Öyle mutluyum ki."dedi Lucy gülümseyerek.
Lydya da güldü."Yüzünden okunuyor zaten kardeşim"dedi Lydya. Lucy'nin gözlerinin irileştiğini görünce kardeşinin baktığı yere baktı.Askerler,Colin ve Gabriel!Askerler ok atıyorken Gabriel onları izliyor Colin ise emir veriyordu. Lucy heyecanla ablasına döndü."Abla gidelim mi?Lütfen, lütfen!"dedi Lucy çocukça.
"Olmaz Lucy baksana meşguller"dedi Lydya bir abla edasıyla. Lucy ısrarcılığına devam ederken duydukları ses ile iki kardeşin bakışları bir noktada sabitlendi."Leydim."diyen ses öyle tanıdıktı ki Lydya'ya."Lordum. Şey biz geziyorduk ve-"derken Lydya'nın sözünü kesti Gabriel.
"Lucy nişanlın seni çok özlemiş. Bence yanına gitmelisin"dedi Gabriel sakince. Lucy güldü ve Gabriel'i onayladı."Elbette Lordum" diyerek hızlıca Colin'e gitti.Öyle çok özlemişti ki Colin'i sanki herşey rüya gibiydi. Colin Lucyi görünce heyecandan ne yapacağını bilemedi.Askerlere çevirdi bakışlarını.Hepsi işleriyle ilgileniyordu."Lucy.Tatlı şaşkınım burada ne yapıyorsun?"dedi Colin. Lucy keyifle güldü.
"Ablamla geziyorduk ve sizi gördük.Ve yanına geleyim dedim."diyerek açıklama yaptı Lucy sevdiğine."Çok iyi yapmışsın sevgilim."dedi Colin. Colin etrafa baktı.Kimse yoktu etrafta. Yavaşça ve dikkatlice öpücük kondurdu Lucy'nin dudaklarına.Ne kadar özleyecekti bunu yapmayı.O yeşil gözleri, sarı saçlarını savruluşunu. Hepsini, hepsini çok özleyecekti. Her gün daha çok bağlanıyordu.
Gabriel Lydya'yı kolundan tutup askerlerlerin ilerisindeki ok atma alanına getirdi."Evet marifetli düşes. Ok atmak ister misin?"dedi Gabriel. Lydya'nın yanıtı bellliydi anında 'Evet' diyerek onayladı kocasını. Eline aldığı yayın içine yerleştirdi oku.Yayı gerdi ve ilk atışını yaptı."Tam 12"dedi Gabriel memnuniyetle."Amcam öğretti demiştim"dedi Lydya."Lydya seninle bir yere gitmek istiyorum.Benimle gelir misin?"dedi Gabriel.Lydya başını sallayarak onayladı Gabriel'i.
"O zaman hemen şimdi gidiyoruz"diyerek Lydya ile yürümeye başladı Gabriel.Gabriel içindekileri söylemeliydi böyle gidemezdi. Sessizce sevgisini belli etmeden gidemezdi. Lydya'ya bir umut bırakmalıydı en azından. Ona bir aşk bırakmalıydı.
Lydya ve Gabriel ev geldiklerinde Victoria ile karşılaştılar."Anne biz gidiyoruz.Yarın geliriz.Beklemeyin"dedi Gabriel hızlıca."Nereye oğlum?"dedi Victoria.Hafifçe itiraz etme havası verdi.Lydya için öyle mutluydu ki.Oğlu çoktan ona açılmalıydı. Belki de bugün ona duygularını söyleyecekti. Victoria Lydya'ya göz kırptı."Pekala tamam."dedi Victoria kısaca. Lydya'ya güldü ve gitti yaşlı kadın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esir
Historical FictionLydya Allison ingiliz bir diplomatın kızıdır. Evde kalmış ve Devonshire Dükü Gabriel ile evlenmek zorunda kalmış olan Lydya gerçek aşkı bulabilecek midir? Bir erkeğin kalbi kale gibidir.Fethedilmesi zor,ama imkansız değildir. @tugcaa ve @cokguluyom...