Esir

Bölüm 11

Gabriel yavaşça gözlerini açtı yeni güne. Burnuna o alışkın olduğu portakal çiçeği kokusu dolarken, göğsünde hissettiği ağırlığa çevirdi bakışlarını.

Lydya.Portakal çiçeği. Genç kadın yorgunca yatıyordu göğsünde. Üstelik öyle tatlıydı ki içinde bir şeyler kıpırdanıyordu. Gözleri çarşafı buldu Gabriel'in. O kırmızı leke aitlik belirtiyordu Gabriel'e. Onun kadını, onun karısı. Aniden aklında dün geceki anılar canlandı. Karısını hiç rahat bırakmamıştı.Ne yapabilirdi ki Gabriel?Onu çok fazla istiyordu. Genç adamın elleri yaramazca doyamadığı bedende dolanmaya başladı. Karısı huzursuzca hareketlendi. Gabriel dahada ileri gitmeye kararlıydı.Genç kadının boynuna gömdüğü dudakları arsızlaşıyor, daha fazlasını istiyordu.

Lydya boynunda hissettiği ıslaklıkla gözlerini açtı.Gabriel ne kadar çabuk uyanmış ve işe koyulmuştu. "Gabriel..."diye fısıldadı genç kadın.Bu adam aklını başından alıyordu genç kadının. Gabriel Lydya'nın boynundan ayrılıp genç kadının kahve gözlerine bakmıştı. "Günaydın portakal çiçeğim"dedi Gabriel.Her yer Lydya kokuyordu. Bundan oldukça memnundu Gabriel. Lydya tatlı bir şekilde güldü kocasına."Günaydın" Gabriel karısına baştan çıkarıcı bir öpücük verdi. Aralarındaki örtüyü kaldırıp kenara attı."Bir sefere daha ne dersin düşes?"diye fısıldadı gülerek. Lydya ne diyebilirdi?Ona hiç hayır diyememişti ki.

✾

Colin heyecandan yerinde duramıyordu. Dünü aklından çıkaramıyordu.Askerlerin arasında oturuyor Lord Gabriel'i bekliyordu. Bugün geç kalmıştı. O sırada askerlerin konuşmasını duydu."Leydimizin kız kardeşi"diyen ses oldukça dikkatini çekti."Evet gördüm.Görmemek ne mümkün.Çok güzel bir kadın"dedi asker.

Colin sinirle konuştu."Asker!Çalışmak için varsınız,çene için değil!"dedi hiddetle. Lucy fazlasıyla güzeldi görünen o ki askerlerin diline düşmeyi başarmıştı. Lucy ona aitti.İlk öpücüğü onundu.Bu bile ona ait olduğunun göstergesiydi.

Hızla bahçeye yürüdü burası bomboştu.Evin önünde durdu.Lucy sanki onun geldiğini anlamış gibi anında evden çıktı. Gülerek Colin'e sarıldı. "Günaydın şaşkın"dedi Colin. "Günaydın.Moralin niye bozuk?"dedi Lucy.

"Lucy az önce askerler seninle ilgili olan fantezilerini konuşuyorlardı."dedi Colin ciddiyetle.Lucy'nin kaşları çatıldı."Kim buna cüret eder?"dedi."Normal.Kocan yok.Nişanlın yok.Bizi kimse bilmiyor.Ben bu işte ciddiyim Lucy.Nişanlanmalıyız.Bir dahaki konuşmalarında dayanamam"dedi Colin. Lucy Colin'in gözlerine baktı. "Haklısın ama-"derken lafını böldü Colin. "Baban evde mi?"Lucy başını olumluca salladı.

Lucy'nin elinden tutarak eve sürükledi. Hızla eve girip salona geçti genç adam. John salona hiddetle giren adamla kızına çevirdi gözlerini."Efendim.Ben Sir Colin. Ordunun komutanıyım.Leydi Lucy  ile evlenmek istiyorum"dedi Colin birden ve duraksız.Lucy gözleri büyümüş bir halde Colin'e baktı. John memnuniyetle güldü."Oğlum ben kabul etsem de her şey kızımda bitiyor.Lucy bu genç adamla evlenmek ister misin kızım?"dedi John. Lucy ağzı açık bir şekilde Colin'e ve babasına baktı.Colin'in gamzesini gördü biran.Onu hep görmek istiyordu.Ona dokunmak istiyordu.Tek dokunan kendi olmalıydı.

"Baba şey...evet Sir Colin ile evlenmek istiyorum"dedi Lucy. Johm memnuniyetle güldü.Colin Lucy'nin elini tuttu."O zaman izin veriyorum"dedi John."Teşekkür ederim efendim"dedi Colin John'un yanına gitti. John genç adama sarıldı ve kulağına fısıldadı."Şanslısın.Şu ana kadar gelen herkesi reddetmişti"dedi gülerek John. Colin Lucy'e baktı.Hayatında ilk kez bir şeyi fazlaca istiyordu. Colin'in ailesi en kısa zamanda buraya gelmeliydi.

Lydya Gabriel'in gidişinden sonra güzel bir banyonun ardından aşağıya indi.Bugün oldukça mutluydu. Lydya gerçek bir kadın olmuştu. Kahvaltıya oturdu.Victoria ve William yoktu. Nedeni ise saatin neredeyse öğlene gelmesiydi. Gabriel karşısında oturmuş sakince yemek yiyordu. Lydya ise ona baka baka yiyordu yemeğini. Sonunda Gabriel ile göz göze gelince kafasını eğdi."Leydim bir şey mi oldu?"dedi Gabriel. Sesinden neşeli olduğu belliydi."H-Hayır"dedi Lydya kekeleyerek. Emindi ki yüzü kıpkırmızı olmuştu.