Bölüm 15

34.4K 1.8K 158
                                    

Gabriel gideli iki hafta olmuştu.İki hafta boyunca haber gelmemişti. Lydya umutla bir mektup bekliyordu.Ama o mektup gelmiyordu. Lucy ise her gün ablasının yanında zaman geçiriyor ve birbirlerine destek oluyorlardı."Abla biraz solgun görünüyorsun"dedi Lucy. Lydya'nın yüzü kireç gibiydi. O kadar bembeyazdı ki. "Ben iyiyim sadece biraz başım ağrıyor"dedi Lydya gülümsemeye çalışarak. Bahçede otururlarken yanlarına Victoria ve Clara geldi."Lydya, Lucy iyisiniz değil mi?"dedi Victoria anlayışla."Elbet.Elbette"dedi Lucy.

Clara kızının sırtını okşamaya başladı. Lucy annesi yanında olunca daha iyi hissediyordu.Ama hep o dokunuşları özlüyordu.Her saniye,her dakika Colin'i özlüyordu.Lydya'da Lucy'den farklı değildi.Gabriel'siz hayatı çok boştu."İzninizle biraz yukarı çıkacağım" dedi Lydya.Elbette Gabriel'in çalışma odasına gidecekti.Onun kokusunu içine çekecek onu bekleyecekti."Tabiki kızım"dedi Victoria ve Clara.Lydya ayağa kalktı.Gülümsemeye çalışarak adım attı. Saniyeler sonra sanki dünya dönmeye başlamıştı. En son duyduğu şey 'Abla!'diyen Lucydi.

"Nesi var?"dedi Victoria telaşla.Hekim Lydya'yı muayene ederken Herkes başındaydı. Lydya yavaşça gözlerini açtı.Sanki Gabriel oradaymış gibi hissediyordu genç kadın.Sanki ona fısıldıyormuş gibiydi."Efendim. Leydimizi muayene ettim ve.."dedi hekim ve duraksadı. Lydya doğruldu ve hekim kadına baktı."Evet"dedi Victoria sabırsızca."Leydimiz hamile"dedi hekim. Lydya o an dondu. İki annesi de genç kadının boynuna atladı bir anda. Lydya mutluydu. Lydya o an çok mutluydu.Gözlerinden süzülen o mutluluk gözyaşı bir kanıttı. Gabriel'den parça vardı içinde.Onların çocuğu.İkisinin sadece ikisinin bebeği. Genç kadın hayata bağlanmıştı işte.

Beş Ay Sonra

Gabriel büyük bir mutluluk ve özlemle evine dönüyordu. Colin ve Leonard hemen yanındaydı. Savaşı kazanmışlardı.Savaş zorlu geçmişti ancak kazanmışlardı. Gabriel elinde tuttuğu nakışı kokladı bir kez daha.Portakal çiçeğine kavuşacaktı. Lydya'yı çok özlemişti Gabriel. Hasretiyle yanıp kavruluyordu adeta. Colin'de tıpkı Gabriel gibiydi. Lucyi öyle çok özlemişti ki. Ona doyamadan gitmek,onu çaresizce bırakmak Colin'i çok üzmüştü.Ama şimdi sözünü tutmuştu.Şimdi sadece Lucy ile bir hayat vardı önünde.

Gabriel heyecanla atından inip koşar adımlarla saraya girdi.Nedense etrafta fazla kişi yoktu.Büyük salona geçti Gabriel hızla.Annesi ve babası orada oturuyordu."Gabriel"diyerek kucak açtı oğluna Victoria."Anne"diyerek sarıldı annesine genç adam.Aynı işlemi babasına da yaptı."Aslan oğlum zaferle döndün demek"dedi Charles gülerek."Evet baba.Kazandık"dedi sırıtarak."George nasıl?"dedi Victoria endişelice."Ah o iyi.Evine gitti."dedi Gabriel mutluca."Neden hiç yazmadın?"dedi Victoria bu sefer.

Gabriel'in gözleri her yerde Lydya'yı arıyordu."Çok istedim anne ama olmadı. Lydya nerede?"dedi merakla Gabriel.Victoria kocasına baktı."Lydya şey o..."diyebildi sadece yaşlı kadın."O ne?Lydya nerede?"dedi Gabriel endişelice.Victoria kafasını eğdi yavaşça. Gabriel sinirle salondan çıkıp koşarak merdivenlere yöneldi. Victoria gülümsedi.Oğlu biraz endişelense bir şey olmazdı. Lydya onun için her gün endişelenmişti.Kocasıyla beraber gülerek tekrardan oturdular.

Colin Gabriel gidince attan indi. Leonard'a selam vererek gitti.Bahçeye gitti genç adam.Heyecanla kapıyı çaldı. Clara kapıyı açtı."Efendim"dedi sevinçle."Colin. Ah geri geldin"dedi Clara. Kızı mutlu olacaktı sonunda."Evet geldim. Lucy nerede?"dedi merakla ve gülümseyerek Colin. Daha fazla dayanamazdı."Bilmiyorum. Hergün sabahtan akşama kadar eve gelmiyor"dedi Clara. Colin kaşlarını çattı.Gelmiyor muydu?"Peki ben onu bulurum"dedi Clara'nın elini öptü ve koşarak saraya girdi.Her yeri aradı genç adam.Mutfak,salon...her yer!Ama Lucy yoktu.Beni burada bekle.Yazdığı not geldi genç adamın aklına.Olabilir miydi?Hızla odasına koştu Colin.Sessizce kapıyı açtı.Oradaydı işte.Tatlı şaşkını oradaydı.

EsirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin