"Kımıldama. Dikkatimi dağıtıyorsun." Jongin minik not defterinden kafasını kaldırınca iç çekip sağ elimi çenemin altına yerleştirdim. Yüzüne anında memnun bir ifade yerleşmişti. Zorlu geçen iki haftanın sonunda ablama karşı tavır aldığım için evden çıkmıyordum ve annem bazen bana kocaman karnıyla yemek yaparken videolar atıp duruyordu. Choi tekrar yirmi yaşına dönmüş gibi evin içinde sekiyordu.
Ben de duş almama ve evden çıkmama grevi yapıyordum ama aslında kimse fark etmiyordu, geceleri tek kişilik yatakta yatma mücadelesi verirken bir köşede ağlıyordum. Jongin üzerime yatmak konusunda benimle kavga ediyordu, doğrusu Jongin çok ağırdı ve son zamanlarda çok horladığı için içerideki koltuğa kaçıyordum.
"Bitmedi mi?"
"Şş," işaret parmağını dudaklarına bastırıp sol elindeki kalemi kulağının arkasına yerleştirdi. Beni karşısına oturtup resim çizmek için bir saate yakındır yarı çıplak tuttuğunu es geçersek o herkesten koruduğu minik not defterinin ilk sayfasına beni çiziyor olması fazlaca içime dokunmuştu. Kımıldanıp uyarırcasına öksürdüm. Sanırım onunla barışıp yatak konusunda biraz olsun uzlaşabilirdim. Kutsal defterde resmim olacaksa büyük bir karşılık vermem gerekiyordu.
"Bakabilir miyim?" Kaşlarını kaldırıp yerden kalktı ve defterini bana uzatıp tişörtümü üzerime fırlattı.
"Bezelye kokuyorsun," diye homurdanıp ayağa kalkınca oflayarak yanımda duran yastığı bacaklarına fırlattım. Altında tek bir şey yoktu. Umursamadan arkasını dönüp mutfağa ilerlerken çıplak poposunun iki yana ahenkle sallandığını görebiliyordum.
"Jongin! İç çamaşırını giyin. Çıplak dolaşamazsın!" Eliyle sinek kovar gibi umursamaz bir hareket yaptı. Sanırım Jongin bir ilk insan olsa asla yoksunluk çekmezdi. Günün yarısını çıplak geçirdiğini sayarsak utanması da pek yoktu. Derin bir nefes alıp tişörtümü giyinmeden önce heyecanla kımıldanıp not defterinin içini açtım.
"Jongin! Tanrı aşkına burada ben yokum ki!" Defterin üst kısmında kalmış manzara resmine göz gezdirip mutfaktan kafasını uzatmış, kollarını çaprazlayarak mutsuz mutsuz bakan Jongin'e fırlattım.
"Seni çizeceğimi söylemedim ki. Sadece soyunup önümde durmanı söyledim." Jongin omuzlarını silkerek bir şey olmamış gibi yere düşen defterini aldı ve benden uzak bir koltuğa oturup not defterini tekrar açtı. Not defterinde birçok kişinin çizimini görmüştüm. Eski erkek arkadaşının bile aptal bir çizimi vardı ve bundan daha iyiydi. Kıymetli not defterini yırtıp yüzüne dağıtmamak için zor duruyordum.
"Seni evden atacağım." Son sözüm bu olmuştu. Beni umursamadan defterine bakan Jongin'in üzerine atlayıp elinden not defterini çektim. Resmen kükreyerek çıplak bacaklarıyla bana karşı koymaya çalışınca elimdeki not defteriyle birlikte hemen ayağa kalkıp tuvalete koşturdum. Kapıyı kilitleyip yere çöktüğümde Jongin'in arkamdan kapıyı tekmelediğini hissedebiliyordum. Defterin malum sayfasını açıp eski erkek arkadaşının çizimine bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
F*cked My Way Up To The Top || Sekai
Fiksi PenggemarJongin'le fena kavga etmiştik. Bu sefer kesin ayrılacağız, dedim kendi kendime. İkimiz de koltuğun iki ayrı ucunda nefes nefese otururken birbirimize laf söylüyorduk. Sonra gecenin bir yarısı Jongin sessizleşti ve aramızda şöyle saçma bir diyalog ge...