Kötü bir Barry Allen olabilirsin ama gördüğüm en iyi Guinevere Beck'sin.

358 51 33
                                    

Jongin hakkında birkaç şey söylediğimi hatırlıyorum, onu çok iyi anlattığımı ve çoğu kişinin Jongin'in evde çıplak dolaştığını, sevişirken yap-boz pozisyonunu sevdiğini, tırnaklarına siyah oje sürmeden huzurlu olmadığını, sırtında bir ejderha dövmesi olduğunu, sağ kulağında üç sol kulağında beş tane delik olduğunu, Tanrı'ya ya da Tanrılara inanmadığını, çok fazla kıskanç olduğunu, iki ablasından birinin bağımlı olduğunu, benimle tanıştığı gün seviştiğini, benimle sevişmenin ömründen beş seneye değdiğini söylediğini, çocukları sevdiğini, ayak parmaklarının altında ufak iki tane ben olduğunu, Monopoly oynarken gözünü hırs bürüdüğünü, filini -göğsündeki benlerini- yaladığımda ağladığını hatta Jongin'in küfür etmeyi bilmediğini bildiğine eminim.

Bugün konu benim. Oh doksan dokuzlu Sehun. Kimlik ismimle Oh Min Sehoon. 

Ve kendim hakkında ufak ama can alıcı bir şey: Arakibutirofobim var. 

Yer fıstığı ezmesi yerken damağıma yapışmasından korkuyorum ve Jongin'in en sevdiği şeylerden biri yer fıstığı ezmesi olduğu için bazen Jongin'den ayrılmayı düşünüyorum fakat bu kendimle aramdaki bir sır olduğu için daha önce kimseye söylemedim.

Yine bir çarşamba gecesi, sırtım Jongin'in göğsüne dayanmışken duş jelinin kapağıyla oynayıp duruyordum. İkimiz de izlediğimiz dizilerden replikler söyleyip saçma saçma taklitler yapıyorduk. Gece gece duş almak asla benim fikrim değildi çünkü kendim hakkında bir şey daha: Gece duş almaktan nefret ediyordum.

"Dokuz aydır komadasın dostum, sana yıldırım çarptı."

"Yıldırım... bana kas mı verdi?" Jongin normal bir şey demişim gibi ilgisizce suyun altından karnına dokununca geri kayıp omzuna yavaş bir şaplak attım.

"Gördüğüm en kötü Barry Allen'sın."

"Barry o kadar da şaşırmıyordu zaten. Sonra Irıs ve..." parmağımı kımıldanan dudaklarına yaslayıp susması için homurdandım. Dudaklarına yasladığım parmağımı ağzına alıp emmeye başladı, fena tahrik oldum.

"Sürpriz bozan verme, diziyi tam izlemedim." Dilinin parmağıma değdiğini hissedince huylanıp kendi kendime gülmeye başladım. O da benimle birlikte gülünce parmağımı dudakları arasından kurtarabilmiştim. Kafamı göğsüne yaslayıp az önce dudakları arasında gezinen ıslak parmağımı göğsündeki 'Sehun' dövmesinde gezdirmeye başladım.

Jongin'in dediğine göre bu dövme yüzünden ne olursa olsun ayrılamayacaktık. Ömür boyu birlikte kalmak zorundaydık. On dokuzumu Jongin zirvesine kadar ele geçirmişti, kalan ömrümün de zirvesine kadar nasıl mahvedebileceğini düşünmek beni yoruyordu. Jongin'den akıllardan geçmeyen en çılgın şeyi bile bekleyebilirdim, bazen korkunç şeyler düşünebiliyordu.

Huzursuzca inildenip parmağımı dövmesinden göğüs ucuna kaydırdım, tek bir kası bile hareket etmedi. Bacaklarını aralayınca omuzlarından destek alıp dizlerinin üzerine oturdum. Ben olsam şimdiye uyarılmış olurdum. Parmağımı öylesine hareket ettirip göğsünün çevresinde yuvarlarken sordum:

"Göğsüne dokunmamı sevmiyor musun?" Kesinlikle seviyordu, bunu biliyordum.

"Seviyorum," dedi soruma anlam verememiş gibi. Parmağımı tekrar dudaklarına uzattım, hiçbir şey demeden, hatta en ufak bir tereddütte bulunmadan dudaklarını araladı ve parmağımı emmeye başladı. Alt dudağımı dudaklarım arasına alıp çiğnerken kafamı göğsüne bastırmış, kendimden geçercesine inliyordum.

"Ah Joe! Ben hiç... hiç kimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim." Parmağım ıslak bir sesle dudaklarım arasından ayrılırken yüzümü buruşturdum. Kafamı kaldırırken ağlamamak için Jongin'in yüzüne bakmayı reddediyordum.

F*cked My Way Up To The Top || SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin