KARANLIĞIN ŞAFAĞI ♛ Kraliçelerin Savaşı III

66 ♛ SAFİR KRAL I

Eskiden okurlar bölümler kısa ve karmaşık olduğu için oy vermeyenler vardı.

Şimdi niye oy vermiyorsunuz?

Niye kendinizi, desteğinizi, serinin devam etmesini istediğinizi belli etmiyorsunuz?

Karanlığın Şafağı benim en çok uğraştığım kurgum.

Karanlığın Şafağı, en çok yorum alan kurgum. Bunun için çok teşekkür ederim. Kurgum hakkındaki fikirlerinizi belli ettiğiniz, emeğime saygı gösterdiğiniz ve desteğinizi belli ettiğiniz için.

Aynı zamanda bu kadar bölüme ve uzunluğa rağmen oyların her geçen bölümle düşmesi beni üzüyor. Okunma düşmüyor ama oylar düşüyor. Çok garip değil mi?

Nedenini söylerseniz en azından üzülmem.

*Sonraki bölümler uzayınca bölümleri birden fazla kısma ayıracağım muhtemelen. Artık bölümler uzun olduğu için oy vermiyorsunuz galiba jhdks

Medya: Kraliçe Zerelia

66. Bölüm

SAFİR KRAL

Gece Diyarı, Lasandria'nın Kılıcı Yakınları

Kuzey Yıldızı'nın parıldamasının ardından on gün geçmişti. Zerath bu yanılsamayı düşüncelerinde Dymentsia varken görmüştü. Yıldızın parıldaması bir dakika bile sürmemişti ve o sırada Zerath'ın geçmişi anlatan bir görü görmesi anlamsız olamazdı.

Görüsünde bir kadın vardı. Uzun siyah saçlarının üzerinde altın bir halka vardı. Ela gözlerinin kırmızıya parıldamasıyla arkasındaki manzara değişmiş, bir savaş alanına dönmüştü. Zırhının bir kısmı siyah ejderha pullarından yapılmışa benziyordu. Elindeki kılıç şu an Zerath'ın olan Karanlığın Şafağı'ydı. Bu kılıç, onlar için yapılmamıştı. Ejderhalar Çağı'ndan beri kuzeyli hükümdarlara aitti. Zerath onun kim olduğunu gördüğü anda anlamıştı. Görü devam ederken Deisenria'nın bakışlarında Dymentsia'da gördüklerini gördü. Hüküm. savaş ve tutku. Deisenria'nın siyah kanatları Dymentsia'nın kanatlarına benziyordu, yalnızca boyutu daha büyüktü. Kılıcını hazırladı, kanatlarını hızla hareket ettirerek savaş alanına doğru uçtu.

Zerath bu kez Kral Kallias'ı, büyük babasını gördü. Bu görü öncekinden kısa sürdü. Kallias'ın bedeni gölgelere karıştı. Gölgeler dağıldı. Yeniden bir beden oluşturduklarında Kallias'ın savaşçı ve zalim kızı Zaellian belirdi. Koyu kızıl saçları, soluk teni ve koyu gri elbisesiyle Zerath'a yakından tanıdığı birini anımsattı. Eline aldığı kılıç, sadece Gölge Diyarı'na özel olan bir tür çelikle yapılmış, binlerce insanın ölümünü sağlayan Savaşın Gölgesi'ydi.

Zaellian'ın ardından birkaç gölge kralı belirdi ama gölgeler onların bedenlerini tam oluşturamadı. Görü, sanki biri hızla ilerlemesini istermiş gibi tekrar değişti. Bu kez gölgeler bir başka şekli oluşturamadan kayboluyorlardı. Karanlığa ve geceye karışıyorlardı.

Gece Kraliçesi belirdi. Gecenin mavisi ve siyahına karışan koyu mavi pelerini, parıldayan gözleriyle aynı renkti. Siyah saçlarına dolanan gümüş bir zincir, alnındaki hilale bağlanıyordu. Gece Kraliçesi'nin üzerinde gümüş desenli mavi bir elbise vardı. Savaşçı olmadığı belliydi ama elinde efsanevi bir kılıç vardı. Kraliçe'nin Yıldızı. Gece Diyarı'nın en ünlü kraliçelerden biriydi, Lasandria. Bir gölge kralla evlenmiş, iki ülkeyi birleştirip ikisinin hükümdarı olmuştu. Ardından eşini ve küçük kızını kaybetmişti. Zarif, hüzünlü bir güzelliği vardı. Gölge Diyar'dan Gece Diyarı'na döndüğünde iki ülke tamamen ayrılmıştı. Kılıcını eşinin hanedanından veliaht seçtiği bir prensese vermişti. Ülkesine döndüğünde ikinci evliliğini aşık olmadığı fakat saygı duyduğu ve değer verdiği bir adamla yapmış, ömrünün sonuna kadar Gece Diyarı'nı yönetmişti. Lasandria'nın soyundan gelenler, onun ismini unutmamışlar ve anısını yaşatmışlardı. Lasandria'nın ardından en büyük çocuğun veliahtlığı ilkesi benimsenmiş, doğan ilk çocuğa onun isminin ilk harfleriyle başlayan ikinci adlar verilmişti.