67 ♛ KARANLIĞIN ŞAFAĞI*

1.3K 124 324
                                    

Medyada ve aşağıda(bazen üstteki medya bozuluyor) saatlerimi harcadığım Dymerath kolajı var. Kolaj hakkındaki fikirlerinizi merak ediyorum.

Bölümün geç gelme nedeni bölümün uzunluğu. Beklediğinize değeceğini umarak savaş öncesi son bölüm hakkında yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.

Lütfen, emeğimin karşılığı olarak yıldıza basmayı bana çok görmeyin.

Lütfen, birkaç kelimeyle de olsa düşüncelerinizi benimle paylaşın.

İyi okumalar! *-*

*Yaklaşık beş bin dokuz yüz kelime :)


67. Bölüm

KARANLIĞIN ŞAFAĞI

Rhenai lizen Dharal

Kara Ülke, Rhodios'un Yıldızı Yakınları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kara Ülke, Rhodios'un Yıldızı Yakınları

"Zoryeva adına, Rhyseion, eğer ona bu kadar değer verdiğini bilseydim kelimelerini senden saklamazdım." Rahibe Duanna, Zerath'ın mektubu kaçıncı kez okuduğunu bilmiyordu. Tek bildiği ne zaman görse elinde olduğuydu.

Savaşa yalnızca bir hafta kalmıştı. Zerath'ın ordusunun büyük bir kısmı sınırda bekleyecekti. Dymentsia ise birlikleriyle birlikte iki gece içinde yola çıkacaktı.

Zerath, Duanna'ya yanıt vermedi. Onların yanlarında at süren Andreas endişeli bakışlarını Duanna'ya yöneltti. "Karanlık Dağlar'ın ötesinde bu işlerin nasıl yürüdüğüne dair hiçbir fikrim yok, Duanna. Senin de buradakiler hakkında bir şey bilmediğine eminim. Biraz daha konuşursan senin için endişelenmeye başlayacağım." Zerath'ı çenesiyle işaret etti. "Mektubu ondan gizleyerek sınırlarını zorladın zaten."

Duanna kendinden emin bir sesle konuştu. "Rhyseion kendi söyledi. Her şeyi yapabilirdim. Ve o bana asla zarar vermez, Andreas." Yüzünde imalı bir gülümseme belirdi. "Yıllar önce teklif ettiğim düelloyu kabul etmezse tabi."

Zerath susmaları için elini kaldırdı. Onlara doğru gelenler vardı. Thalia, Duanna ve Andreas Zerath'ın yakınına gelirken her şeye hazırlıklı olmak için ellerini silahlarına götürdüler. Zerath öfkeyle onlara bakmadan konuştu. "Çekin ellerinizi silahlarınızdan. Onları tanıyorum." Dostları onu dinlediler.

Grubun başındaki kadın koyu kahverengi atını onlara doğru ilerletti. Yağmur nedeniyle saçlarını örttüğü pelerinin başlığını indirdi. Beyaz elleri inceydi ve ametist taşı işaret parmağında parıldıyordu. Bir büyücüydü. "Gece Kralı ve dostları, Rhodios'un Yıldızı'na hoş geldiniz." Sözleri ve gülümsemesi samimiydi. "Dilediğiniz gibi gezebilir ve ister Kraliçe'nin evinde ister bir handa kalabilirsiniz. Gerçi yarın gece yola çıkacağız. Adım Pulcheria. Beni Kraliçe gönderdi."

KARANLIĞIN ŞAFAĞI ♛ Kraliçelerin Savaşı IIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin