Ona eve ulaşana kadar yalvarmıştım. Çünkü inadından vazgeçmiyordu. Sonunda pes ederek koltuğa iyice sindim. Oflayarak yüzüne baktım.
"Seni yol kenarında indirmediğime dua et küçük hanım. Başımı çok ağrıttın üstelik senin yüzünden ofiste bu saate kadar beklemiştim. Bana güzel bir gün borçlusun!" Dedi gözleriyle bana bakıp.
"Tamam ama neden bu kadar inat yapıyorsunuz anlayamıyorum. İstediğiniz gün olsun hiç sorun değil ama bu ödevi yapalım hı?" Dedim ellerimi birleştirip çenemin altına koyarak.
"İnternette var ben bir daha o soruları yanıtlamam hele ki sesimi hiç yorup o kadar soruyu yanıtlamam." Dedi ve arabayı durdu.
"Peki, herşey için teşekkür ederim size minnetarım ne kadar ödevimi yapamasakta sizin yüzünüzden sınıfta kalıp hayatım kararsada sağlık olsun. İyi geceler." Dedim ve hafif ruhsuz bir gülümsemeyle bakıp arabanın kapısını açtım. Aptal kafama gelen bir soruyla inmeden ona hızla döndüm
"Eve gelmez misiniz? Bir şeyler ikram etsem?" Diye sordum alt dudağımı dişlerken.
"Yok yol boyu kafamı doldurduğun yetmiyormuş gibi bide evine gelip ordada dırdırını çekmemi bekleme ama belki başka bir gün." Dedi. 'O zaman hiç gelme' demeden gözlerimi devirdim. Kapıyı açıp arabadan indim. Küçük binaya girdim. 2. Kata çıkıp derin bir nefes aldım. Çantamdan anahtarı çıkarıp içeri girdim. Ev panduflarımı ayağıma geçirirken Kayranın bağırışları kulaklarımı doldurdu.
"Sen nerdesin bu saate kadar? Üstelik o kadar aramama rağmen bir kere bile telefonuna bakmadın? Röportaj yapacağını biliyodum ama neden bu saate kadar oyalandın? Nerdeydin bu saate kadar Deriin! Bana cevap verr?" Derken telefonuma baktım. Yüzlerce cevapsız arama ve mesaj. Ah tanrımm. Bu gece kemiklerimi köpeklere yem etmese iyidir!
"Anlatacağım sakin ol!" Diye bağırarak odama girdim.
○●○●
Geçen gün olup biteni Kayraya anlatmıştım ve üzerinden bir hafta geçmişti. Şimdi okula gidecektim. Bir sunum hazırlamıştım. Onun dediği gibi internetten baya araştırıp bulduğum ses kayıtlarını, röportajlarını derlemiştim. Umarım hoca kabul eder diyerek evden çıktım.
Bu bir hafta içinde Ares Berkan ÖZER'le hiç görüşmemiştik. Görüşemezdik zaten. O büyük iş adamı! O kadar yalvardım sadece birkaç soruma cevap verseydi bari ne vicdansız adam çıktı be. Derken sınıfa adımımı atmıştım. Cidden bu hocanın dersinden geçemezsem kalıyordum ve okul hayatım bitiyordu. 2. Defa kalmamda açık öğretime geçiyordum ve bu benim son şansımdı. O vicdansız adam yüzünden hayatım kararacaktı!
Hoca geldiğinde hafifçe sıradan bedenimi kaldırdım ve tekrar sırayla bağdaş kurdum. Teker teker herkes sunumunu yaparken bir anda benim ismim duyuldu.
"Derin ÇEVİK, Ares Berkan ÖZER ile yaptığın sunumu sunmak için gelebilirsin." Dedi. Ben yavaşça ayağa kalkarken boğazımı temizledim.
"Şey hocam ben o adama ulaştım ne kadar zor olsada! Şirketine gidip onunla görüştüm fakat adam benimle röportaj yapmadı. Çok yalvardım inanın ama internette hepsi var sana ayıracak vaktim yok dedi. Bende internetten birkaç bi şey düzenledim, izninizle." Dedim ve korkak bakışlarımı adama bakarken tahtaya flash belleği takıp hazırladığım sunumu çalıştırdım. Sunum bittiğinde adam boğazını temizledi
"Ben sana böyle yapacaksın dediğimi hatırlamıyorum!" Dedi ve gözlüğünü çıkarıp bir mendille camlarını silmeye başladı. Kabul etmeyecekti!
"Ama, ama cidden çok yalvardım. İsterseniz sorabilirsiniz. Gittim görüştüm adamla kamera kayıtlarına bakabilirsiniz. Ama çok vicdansız bir adam benim bir suçum yok hocam valla." Dedim gözlerim dolarken. Yavaş yavaş bana inanmamasından dolayı sinirleniyordum da!
"Bak Derin bu dersten geçmek için yapacağın sunuyu anlattım ben sana. Son 1 ay kaldı okulların kapanmasına ve ben son haftalar not girmekten hoşlanmam!" Dedi gözlüğünü tekrar takarken.
"Haklısınız ama adam röportaj yapmak istemedi. Bu soruların cevapları internette var dedi hocam ben napiyim çok yalvardım." Dedim çaresizce.
"Bir hafta daha sana! Ya doğru düzgün yaparsın ya da sonrasını sen biliyorsun!" Dedi bana göz devirerek. Şuan sadece şükrediyordum. Bu adamdan bir hafta daha kazanmıştım.
Okuldan çıkıp Ares beyin holdingine gittim. Görevliler isim soyisim sordular fakat bir randevum yoktu. Kahretsin! Nasıl girecektim? Karşıdaki asansörlerden Ares bey çıktı. Arkasında iki koruma duruyordu. Benim olduğum yerden geçerken bana kısa bir bakış attı. Ne yani beni tanımasını felan beklemiyordum tabiki! Yanına doğru hafif koşarak ilerledim.
"Meraba Ares bey, ben Derin ÇEVİK. Hani geçen röportaj için gelmiştim." Dedim ve durdu. Bana döndü. Gözlerini benim gözlerimle birleştirip buz gibi sesiyle konuştu
"Neden geldin?" Diye sordu.
"Bbana ayıracağınız iki dakikacık var mı?" Dedim alt dudağımı dişlerken.
"İki dakika başladı hadi?" Dedi kolundaki saate bakarak. Hızla cümlelerimi seçerek konuştum
"Şey sizin dediğiniz gibi sunumu hazırladım fakat gıcık hoca kabul etmedi ama bana bir haftalık zaman tanıdı. Lütfen şu röportajı yapın benimle yoksa.." Dedim ve gözlerim korktuğunu belli eder gibi yumuldu sıkıca.
"Yoksa ne?" Dedi Ares meraklı gözlerini gözlerime sabitleyerek.
"Orası sizi hiç ilgilendirmez. Ama bu röportajı yaparak hayatımı kurtaracağınızı belirtmek isterim. Cidden size yalvarıyorum, lütfen." Dedim ve saçımı kaşıdım.
"İki dakika doldu, gidebilirsin." Dedi ve merdivenlerden inmeye başladı. Ona odaklanıp bende merdivenlerden iniyordum ama önüme bile bakmıyodum.
"Neden bu kadar inatsınız?" Dedim ve ayağım boşluğa gitti bi anda anın şokunu yaşarken öbür yandan belime dolanan iki kol beni düşmekten kurtardı. İlk defa bu kadar yakınına gelmiştim. Boynunun kokusu burnuma dolarken hafif kaşındırdı. Kafamı kaldırıp bana kafasını eğip bakan iki mavi gözle karşılaştım. Herşeyi berbat ediyordum. Kahretsin! Alt dudağımı ısırıp
"Çok pardon benim hatam!" Diyerek doğruldum ve iki güçlü kolun arasından ayrıldım.
"Dikkat et bir daha düşerken tutan bir kol bulamazsın." Dedi ve göz devirdi. Benden uzaklaşırken dönüp bir kere bakıp arabasına bindi. Afallamıştım. Ve bi an silkinip kendime geldim. Arka koltuktaki arabanın camı yavaşça kapanırken bana baktı. Bende gülümseyip el salladım ve siyah filmli cam kapandı. Hızla araba sürüldü.
○●○●
Gittiği mekanları araştırmıştım. Sabahları bir spor salonuna gidermiş ve ondan sonra kahvaltı için oradaki kafeteryayı kullanırmış. Bunları öğrenmem benim için çok iyi oldu. Bir haftalık zaman diliminde ona yalvarıcaktim çünkü başka çarem yoktu!
_________
Vee bölüm sonuu! Nasıldı? Yorumlarda nasıl bulduğunuzu anlatmayı unutmayın çiçeklerim!
Desteğinizi eksik etmeyin ballar!
Hikayeme çok güzel ilgi geldi bu yüzden size çok teşekkür ederim. Sizin desteğiniz sayesinde♡ Desteklerinizi eksik etmeyin!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ
ChickLitBir röportaj ne kadar zor olabilirdi ki? Peki, inatçı bir kişiyle röportaj yapmak ne kadar kolay olabilir ki? Daha Ares Berkan ÖZER'i tanımadan hayatına hızla giriş yapmıştı bile! Peki şimdi Derin ÇEVİK'i neler bekliyordu? Bu eğlenceli bir o kada...