Sabahın 8 inde kalkıp hazırlandım. Altıma bir şort giyip üzerine yarim atletimi giydim. Tabiki böyle çıkmazdım. Üstüne bir tişört geçirip saçlarımı topuz yaptım. Spordan sonra giyiceklerimi çantama koyup koluma aldım. Elime bir şişe alıp gözlüklerimi taktım ve evden çıktım. Ne sportif olmuştum ama!
Balık etliydim ama kilolu değildim şuan. Ama kilo almaya başladığımda vücudum hemen eşlik ederdi. Bu yönden hiç hoşlanmazdım. Hemen kilo alıp hemen veremiyordum.
Spor salonuna gelip içeri girdim. Dün kayıt işlemlerimi halletmiştim. Şimdi sıra Ares beyi bulmaktaydı. Karşımda koşu bandında koşan Ares Berkan ÖZER'i görmemle sanki avını bulan tilki gibi gözlerim parıldadı. Ona doğru gittim ve yanındaki yere suyumu bıraktım. Ona gülümseyerek
"Selam." Dedim. Göz ucuyla bana bakıp önüne döndü. Kulaklıkları vardı ve önüne telefonu koymuş bişey izliyodu. Koşu bandını biraz daha hızlandırdı.
"Aa sizde burada spor yapıyomuşsunuz hiç haberim yoktu." Dedim kafamı kaşıyarak. Yalan söylemeyi hiç beceremem. Koşu bandını durdurup indi. Kulaklıkları çıkarıp telefonuyla beraber şortunun cebine koydu ve ensesindeki havluyla alnındaki terleri sildi.
"Sende mi burda spor yapıyosun?" Dedi boynunu silerken.
"He, ben mi, ara sıra geliyorum öyle ya işte." Dedim gözlerimi kaçırıp yalan olduğu belli olmasın diye hafif gülerek.
"Burası benim spor salonum Derin ÇEVİK. Dün kayıt olduğunu biliyorum." Dedi ve yalanımı gün yüzüne çıkarmıştı. Alt dudağımı ağzıma alarak
"Ya ben aslında spor yapmayı hiç sevmem. Sizin için kayıt oldum." Dedim yerdeki suyumu alarak. Gözlerini kısıp bana soğuk sesiyle
"Neden?" Diye sordu. Ah tanrım yakında benim psikopat olduğumu sanacak!
"Ben buraya sizin için geldim." Dedim sıcak bi gülümsemeyle.
"Gel bakalım." Dedi ve onu takip ettim. Köşedeki minderlerden birini yere atıp üstüne yattı.
"Mekik çekicem ayaklarımı tut." Dedi. Mekik çekme pozisyonunu alıp ayaklarını tuttum. Bir yandan da sayıyordum.
"1..2...28..29..30" dedim ve bıraktım. Yana bıraktığı havlusunu alıp alnındaki terleri sildi. Bende yere koyduğum suyu alıp birazcık içtim. Tam suyun kapağını kapatacakken
"Bana ver." Dedi ve elimden aldı. Suyu diklediği gibi bitirdi. İçimden 'Bu kadar susadığını bilseydim damacana getirirdim' dedim ve gülmemek için dudaklarımı dişledim.
"Hadi bakalım sıra sende!" Dedi bir anda. Ben şaşırırken
"Ama ben yapamam ki." Dedim dudağımın yanını dişleyip.
"Yaparsın, yat yere." Dedi ve kolumdan tutup uzanmamı sağladı. Dizlerimi kıvırıp ellerimi başımın altında birleştirdim. Yavaşça kalktım ve geri yattım. Bi kaç kere yapıp zorlanmaya başlayınca yere yatıp kaldım.
"Benden bu kadar Ares bey!" Dedim derin derin nefes alırken. Güldü ve ekledi
"Daha başındayız Derin hanım hadi kalkın!" Dedi ve ayağa kalkıp elini bana uzattı. Gözlerimi devirip elinden destek alıp ayağa kalktım. Onu takip edip dambılların olduğu alana geldik.
"Al bakalım." Dedi elindeki küçük dambılı uzatarak. Elime alıp kaldırdım ve indirdim.
"Ağır mı?" Diye sordu gülerek.
"Çok ağır taşıyamıyorum Ares bey." Dedim onun gülmesine karşılık vererek. Elimdeki dambılı eline alıp biraz daha büyük bi dambıl verdi. Bunda birazcık zorlanmıştım kaldırıp indirirken.
"Nasıl?" Diye sordu.
"Eh işte." Dedim ve ona hemen geri verdim. Öbüründen daha büyük bi dambılı elime tutuştururken düşürmemek için zor dayandım.
"Çok ağırrr.." diye sitem ettim yüzümü buruşturup.
"Bırakma devam et." Dedi dambılı kaldırırken. Zor zar iki üç kere indirip kaldırmıştım. Ama artık dayanamayarak yere bırakmıştım. Bana meraklı bakan mavişlere yanıt verdim.
"Çok ağır, taşımak mümkün değildi." Dedim alt dudağımı dişlerken. Gülüp geçmişti. Eline bana verdiği son dambılın bilmem kaç katı dambılı tek eline alıp indirip kaldırdı. O sırada niye buraya geldiğim aklıma gelmişti ve vakit kaybetmeden yine aynı sorumu sordum.
"Ropörtajı yapmamakta kararlı mısınız acaba?" Diye sordum saçımı tek elimle kaşıyarak. Bana düz bi ses tonuyla
"Kararlıyım." Dedi ve yürüdü. Onu yine takip edip gittiği yere baktım. Sanırım soyunma odalarına gidiyodu. Tam bir kapıdan girecekken
"Erkek soyunma odasını mı merak ediyosun?" Diye sordu hafif sinsi bi gülümsemeyle. Ona göz devirmekle yetindim. Yan tarafta duran 'kadın soyunma odası' yazan yere girdim. Üzerime okul kıyafetlerimi giyip saçımı bağladım. Kapıdan çıktım ve beni bekleyen bir Ares Berkan ÖZER vardı. Ona şaşırıp
"Gittiniz sanıyodum." Dedim.
"Sen niye böyle giyindin?" Diye sorumu cevaplamayıp soru yöneltti.
"Ben okuyorum. Son senem hatta sizin yüzünüzden ikinci defa kalıcağım son sene!" Dedim sitemle. Göz devirip yürüdü. Tam kapıdan çıkacakken danışmadaki kadın
"Hanfendi çıkışınızı vermeniz gerekli." Dedi. Ben anlamamış ifadeyle yüzüne bakınca açıkladı.
"Buradaki üyelerimiz geldiklerine dair imza atıyorlar, haftalık ne kadar geldiğine göre para alıyoruz." Dedi ve kadının yanına gidip dediği yeri imzaladım. Kapıdan çıkıp arabasının önünde beni bekleyen adamın yanına doğru gittim.
"Sonunda kurtuldum!" Dedim kendimce söylenirken.
"Yoksa yarın gelmeyecek misiniz Derin ÇEVİK hanımefendi?" Diye soru sordu. Bir yandan mesafemizide koruyarak.
"Sanmıyorum Ares Berkan ÖZER beyfendi." Dedim yüzümü buruşturarak.
"Atla." Dedi ve arabanın sürücü koltuğuna oturdu. Yanındaki koltuğa geçtim ve okulumun ismini verdim. Bugün ilk iki dersim boştu o yüzden spor salonuna gitmiştim bi yandan.
Okulun az gerisindeyken ona bakıp
"Ben burada insem iyi olacak." Dedim kemerimi çıkarırken. 'Neden' diye bakan gözlerini gözlerimle sabitledim.
"Müdürümüz sizi görürse bırakmaz. Yalaka adam." Dedim. Omzunu silkti. Arkadan çantamı alıp inerken
"Teşekkür ederim sizide yordum kusuruma bakmayın." Dedim ve gözlerini benden ayırdı. Kapıyı kapatıp okula doğru yürürken arkama baktım. Hala gitmemişti. Ona el sallayıp gülümserken
"Yarın görüşürüz Ares bey!" Dedim. Beni duymamıştı. Sonra okula girip sınıfıma çıktım.
Eve geçtiğimde Kayra merakla beni dinledi. Bugün olanları anlattım.
"Peki yarın napacaksın?" Dedi merakla. Ona göz kırpmakla yetindim.
__________
Vee bölüm sonuu! Nasıldı? Yorumlarda nasıl bulduğunuzu anlatmayı unutmayın çiçeklerim ve böcüklerim:D!
Desteğinizi eksik etmeyin ballar!
Çikolatalı süt için, çikolata yiyin! Tabi oruç tutanlar iftardan sonra yapsınlar! Üzülmeyin bal okurlar siz benim için çok değerisiniz♡ Kendinize çok iyi bakın, enerjiniz her zaman yüksek olsun! Yüzünüzden gülümseme hiç eksik olmasın☺♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ÇİÇEĞİ
Genç Kız EdebiyatıBir röportaj ne kadar zor olabilirdi ki? Peki, inatçı bir kişiyle röportaj yapmak ne kadar kolay olabilir ki? Daha Ares Berkan ÖZER'i tanımadan hayatına hızla giriş yapmıştı bile! Peki şimdi Derin ÇEVİK'i neler bekliyordu? Bu eğlenceli bir o kada...