BÖLÜM 7 : BİLET 🌹Amansız bir hastalığa yakalanan nefesim, damarlarımdan akan kanla sevişiyor.
Kan her yerde.
Her bir parçam talan.
Korku, zihnimin içinde beni yerle bir edene kadar çağlıyordu. Dudaklarımdan bir inilti koptu. Acılarla bezenmiş bir çığlık,feryat. Yekpare geniş bir zaman diliminde küçüldüm,küçüldüm,küçüldüm.
Titrek ellerim dizlerime,dizlerim yere kavuştu.
Durmadan,onun adını zikrediyordum. Düşlerimden düşmüş gibiydim. belki beş belki on adım sonra onu bulabilecekken,zihnime bulaşan görüntüleri sinirle reddediyordum. Tehlike dört bir yandan elini boynuma sarmıştı. Etrafı saran sessizlik bir ölümün habercisiydi. Şimdi,burada bir ölünün ruhu kol geziyordu. Korkudan aklımı yitirmek üzereydim.
Bir hiç kadar burada yok gibi soyutlanmışken,boynumda hissettiğim nefesle irkildim. Gözlerimden kaza süsüyle ayrılan gözyaşlarım boynuma inerken üşüdüğümü iliklerimde hissettim. "Bakın burada kimler varmış ?" Yabancı bir nefes boynuma doğru üflediğinde bunu hiç hissetmemeyi dilerdim. Atınç delirecekti. Onun mabedine fısıldanan dualar,delirtecekti onu.
Bedenimi kendimden beklemediğim bir hızla öne savurduğumda kulağıma ilişen kısık sesli küfür ve saçlarımda hissettiğim el duvarları bir iniltiye daha maruz bıraktı. Saç diplerimde hissettiğim sızı gözlerimden inen yaşların hızlanmasına neden olmuştu. Korkuyla gözlerimi yumdum ve onun adını zikretmeye devam ettim.
"Sakin ol,küçük av." Av. Sesi tok ve hırıltılıydı. Atınç'ın bu şerefsizi eline geçirdiğinde o ses telleriyle değişik fanteziler kuracağından şüphem yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGIN
Teen FictionTüm şehri yakacak gibi,cehennem gibi gülüyor. Sanki birazdan kaldırım taşları yerinden oynayacak,bu eski eski binalar üstümüze devrilecek,ağaçlardaki renkli çiçekler bir bir düşecek,sanki şimdi tam burada yer yerinden oynayacak ve Atınç sigarasını...