Bölüm 12 : HASTA ZİYARETİ 🌹
Karanlıktan sıkılan gözlerimi,yeni bir felakete açtığımı yok saymaya çalışarak açıp,ellerimden destek alarak doğruldum. Belimi arkama yaslamak istediğimde karnıma giren sancı beni iki büklüm ettiğinde nefesimi tutup arkama yaslandım ve elimin tersiyle nemlenen anlımı sildim.
Üstümdeki ipek çarşafı çektiğimde karşılaştığım manzara dudaklarımı titretti. Karnımın sağ tarafını kaplayan beyaz sargı bezi,etrafında biriken kurumuş kanları örtmüyordu. Yutkundum.
Kaç gündür uyuduğumu veya uyutulduğumu bilmiyordum fakat geceleri aniden uyandığımda yanımda gördüğüm silüeti hatırlıyordum. O,her gece şafak sökene dek yanıbaşımdaydı. İç geçirdim.
Kahretsin,Açelya.
Açelya nasıldı kim bilir ?
Yüzündeki,vücudundaki yaralara pansuman yapmışlar mıydı ?
Gözlerim duvara montelenen saati bulduğunda havanın kararmasına az bir vakit olduğunu gördüm. Kuruyan ağzımı ıslatmak için etrafa bakındığım sırada odanın kapısı açıldı ve içeri Atınç girdi. İstemeden tüm vücudumu kastığımda karnım sızladı fakat yüzümde tek bir kas oynamadığı için bunu farketmedi.
"Uyanalı çok oldu mu ?"
Kibar sesi beni şaşırmakla gülümsemek arasında bırakmıştı. Birkaç saniye sonrasında,elinin arkasında tutuğu şeyi farkettiğimde,gülümseyip yüzüne siper etti sakladığı şeyi. Bir demet çiçek. Şaşkınlığın verdiği şapşallıkla ona bakakaldığımda çiçekleri indirdi ve bana bakıp iç geçirdi.
"Ne o,hasta ziyaretine mi geldin ?"
Dudaklarım iki yana gerildiğinde,çiçekleri yanımdaki sehpanın üzerine bırakıp,yatağa oturdu. "Hasta ziyareti." Diye karşılık verdi. "Yeni uyandım,ne kadar süredir uyuyorum ?"
Gözlerini benden çekip cebinden sigarasını çıkardı. "Bir haftadır." Kafamı sallamakla yetindim. Üzerimdeki bitkinlikten fazla uyutulduğum belliydi zaten fakat bir hafta olmasına rağmen karnımın bu kadar şiddetli ağrımasını garipsemiştim.Dudaklarının arasına yerleştirdiği sigaraya baktım.
Aklıma gelen kesitler,vurulduğum geceyi önüme serdiğinde dudaklarımı ıslattım. Sigarasını yaktıktan sonra bana sonra da dudaklarıma baktı. "Soru soracağım." Dedikten sonra yüzüne yerleşen ciddiyete baktım. "Şeytan diyordun." Gözlerini dudaklarımdan çekmemesi konuşma yetimi kaybettirirken istemsizce dudaklarımı dişlerimle kıstırdım. "Kim Defne ?"
"Şeytan ?" Hatırlıyordum. Manasını çok net hatırlıyordum ama söylememeye karar vermiştim. "Hatırlamıyor musun ?" İçine çektiği dumanı serbest bırakıp,yüzünü yüzüme eğdiğinde nefesimi tuttum. "Hatırlamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGIN
Teen FictionTüm şehri yakacak gibi,cehennem gibi gülüyor. Sanki birazdan kaldırım taşları yerinden oynayacak,bu eski eski binalar üstümüze devrilecek,ağaçlardaki renkli çiçekler bir bir düşecek,sanki şimdi tam burada yer yerinden oynayacak ve Atınç sigarasını...