Bir kaosun ortasına temeli sağlam olmayan bir bina diktiler.
Gençliğimin gül bahçesini talan ettiler.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM 8 : TUTSAK 🌹
Gökyüzünün,üzerine sinen karanlığı tuzla buz edip kendini maviye buladığı vakitte kabusları misafir olduğu bölük pörçük uykumdan uyanmış,kanlanan gözlerim için kahve hazırlıyordum kendime.
Dün gecenin bıraktığı kirli anılar zihnimde,bir bıçak yarası bırakmıştı. Tehlikeyi yakından soluyan bedenim korkuyu ilk kez bu denli hissetmiş, afallamıştı.
Ciğerlerime çektiğim kahve kokusu bulanık zihnimi açmaya başladığında ısıttığım suyu alıp kupaya boşalttım. Sıcak buhar bardağın etrafında ufak damlacıklar bıraktı,sonra süzülerek kahvenin içine karıştı.
Ruhumu benzettim o süzülen damlalara. Ne de güzel karışmıştı bir katilin ruhuna. Kupayı tezgahtan alıp salona geçtim ve salonun ortasındaki sehpadan kumandayı alıp televizyonu açtım. İzleyeceğimden değil de sessizliğin hükmünden kurtulmak için.
Atınç dün gece çat kapı gelen telefonla,beni eve bırakmak zorunda kalmış,aceleyle gitmişti. Gece boyunca rüyalarımı süsleyen kabuslardan dolayı uyumamaya çalışmış hatta bir ara annemi aramıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGIN
Teen FictionTüm şehri yakacak gibi,cehennem gibi gülüyor. Sanki birazdan kaldırım taşları yerinden oynayacak,bu eski eski binalar üstümüze devrilecek,ağaçlardaki renkli çiçekler bir bir düşecek,sanki şimdi tam burada yer yerinden oynayacak ve Atınç sigarasını...
