Tutulamayan söz

3.4K 325 137
                                    

Çaresizlik.

Her insan çaresiz kalır.Çaresiz kalmamızı sağlayan , insanların zayıf olduğumuz kısımlar da kullanılmasıdır.

Herkesin başına gelir.Güçlü insanın başına bile.

Küçük çocuğun en sevdiği çikolatanın elinden alınması,İnternet bağımlısı olan gencin internet paketi bitmesi gibi.Ama bunlar maddi yönden.Bunlar eline geçebilir.

Peki insanların size acıyan gözlerle bakması ya da istemesek de muhtaç olmak?

Ben ikinci grubtaydım.

Onları görmesemde ben varken aralarında fısır fısır konuşmaları ya da muhtaç kalmak.

Her şeyi küçükken halletmiştim sanıyordum.Çoğu zaman işimi kendim görür ve fazla ortalık da dolaşmazdım.Ama bakıyorum ki sadece sanmışım.

Ölümle burun buruna gelip kendini kurtaramamak.

Kendimi bir bankın üzerinde yatarken buldum ve kendime gelmemi sağlayan, tanıdık kişinin endişeli sesini duymaktı.

Yavaşça görmeyen gözlerimi açtım.

"Taehyung aç göz- , ah uyandın."dedi. endişeli ses normale dönerken.
Ve o an bedenimi güçlü kollar tarafından ele geçirildi.

"Sana bir şey olacak diye çok korktum.Geç kaldım diye çok kendime kızdım.Ama şuan burdasın,benim kollarımın arasındasın." Dedi dahada sıkarak.

"Hyung iyiyim merak etme." derken her nefes aldığım da oksijen yerine onun gül kokusunu alıyordum.Ama bugün hyung'u acaip çok kokladım.isteyerek istemeyerek.eğer hala alırsam gül tiryakisi olacağım.

"Hyung iyiyim ama sıkı sarılmandan dolayı öleceğim "dedim gülerek

"Ah farketmedim.Özür dilerim" diyerek benden ayrıldı.Ve güzel koku gitti yerine sigara kokusu ve içime ürperti geldi.

Bank da doğruldum.Ellerimi banka koyduğumda canımın yandığını hissettim.Sonrasında acı dolu inlemem.

"Taehyung eline ne oldu?" Diyerek nefesini çenemde,elini elimde hissettim.elime bakıyordu.

"Taehyung eline cam kırıklıkları saplanmış ve çıkartıp sarmazsak daha da artacak.Bu yüzden doğruca hastaneye gidiyoruz." diyerek kolumdan tutup beni ayağa kaldırdı.Çantamıda hyung alarak yürümeye başladık.Biraz yürüdükten sonra durduk galiba bisiklete gelmiştik.Bisiklet demişken Jin hyung beni nasıl bulupta kurtardı.

"Taehyung bisiklete binsene" diyerek hızlıca iki bileğimide tutup omzuna götürdü.Ama kanayan elimdeki cam kırıkları ona gelebilirdi.

"Hyung omzundan tutamam yoksa sana zarar gelir.Ve kendimi halsiz hissediyorum.Tutsam bile yere yapışacak gibiyim şuan."

"O zaman ellerini omzumda değil karnımda birleştir.Ve yere yapışacak gibiysen..." derken onu bekledim.Bir kaç hareketlilikten sonra belime bir şey geçirmişti ama önümde bağlamadı direk kendisine de götürdü.Elimi değdiģimde dantelli bir tüldü.Bunun onda ne işi vardı ki? Yoksa bir kıza mı aitti? Yada sapık olup kızların eşyalarından parça alıp koklayan tipten miydi?

"Hyung bu ne?" dedim korkarak.sapık olmamasını umuyordum.

"Ölen annemin boynundaki fular" demesiyle içime hüzün kaplandı.
O bana iyilik yaparken ona sapık dedim.

"Özür dilerim hyung" .Jin hyung'un nefesini burnumda hissettim.
"Önemli değil." dedikten sonra biraz utanarak ona arkadan sarıldım.Fuları önünde bağlamıştı.Farkettim de ellerimi bağlamasam bile yine jin hyung'a yapışık olacaktım.Nedense bu haraket kalbimi hızlandırdı.Kalbimi önemsememek için aklımda ki soruları sormalıydım.

RAINBOW / TAEJINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin