Öğrenmek.
Sadece okullarda öğrenmezdik her şeyi.İnsanlardan da öğrenirdik.İlk yürüyüşümüz,ilk anne baba deyişimiz,insanların hatalarından bir şeyler öğrenirdik ya da insanların duygularından.
Ondan öğreniyordum sevgiyi.Hiç gerçek sevgi görmemiş olarak ondan öğreniyordum.
Annem ben küçükken ölmüştü babamda işkolik olup sevgi gösterememişti.Hizmetçiler benimle ne kadar ilgilensede babamı istiyordum.Ama o ilgilenmemişti.Yalnızdım.O lüks evde durmamım anlamı yoktu.Bu yüzden ayrı eve taşınmıştım.Sonrada mükemmel 3 arkadaşla tanışmış belli zaman sonra 3 arkadaşım olmuştu.
Yalnız olduğumu hissetmemiştim.Mutluydum onlarla beraber.Sonsuza kadar beraber olmak istiyordum.
En çokta Taehyung ile.Onu seviyordum.Sevgi kelimesi sevgimin yanında az kalırdı.Seviyordum onun kusur bulduğu her haliyle.O kusurlu değildi.Aksine kusur bulan kişiler kusurluydu.
Onunla beraberdim yağmurun altında birbirimizi yağmurdan korurken.Aniden sormuştu sorusunu.Soracağını biliyordum ama şimdi soracağını düşünmemiştim.
Cevaplamıştım bende sorusunu.Şaşırmıştı.Ağzının açık kalmasından anlamıştım.Sevimliydi.Her zamanki gibi.
Sonra ceketin üzerindeki ellerini çekerek bana devretmişti yağmurdan korumayı.
Önüme geçerek kısa olan mesafeyi kapamıştı.Ellerini yukarı kaldırmıştı sonra.Yüzümü arıyordu belkide.
Onun için yüzümü öne getirmiştim.Buluşmuştu elleriyle yüzümü.okşuyordu yüzümdeki her yeri.Sevgisiz kalan kalbimide.
Biraz çekiniyordu.Çekinmekte haklıydı.Çünkü benim yüzümü ilk defa tanıyordu.Ezberliyordu belkide.
Elleri enseme düşmüştü.Biraz sıkıp okşamıştı.Sonra tek eli yanağımı tutarak yaklaşmaya başlamıştı.
Ben sakinliğimi korurken o heyecanlıydı.Nefes alışverişten anlamıştım.
Sonra buluşturmuştu dudaklarını dudaklarıma.Sadece öpüyordu.ne benimki oynuyordu ne de onun ki.
Sevgi görmeyen adam onun sayesinde sevgiyi tatmıştı.Hemde en güzel sevgiyle.
Sonra gözümden yaş akmıştı.Mutluluk göz yaşımdı.Onun bana duyduğu sevgiyle sevgiye doyuyordum.
Yer değiştirmiştik.
Ben güneşken yağmurlu bulut,o yağmurlu bulutken güneş olmuştu.Ama yer değiştirsek bile gökkuşağıydık biz.Tamamlıyorduk her halimizle.
Ayrılmıştı sonra benden."özür dilerim" demişti.Yanlış anlamıştı belkide beni.
Sonra ne yapamayacağını bilmeyerek yanımdan ayrılmıştı.Yağmurdan ıslanmasını istemiyordum.
O hızlı hızlı ilerlerken ceketi indirip koşmaya başlamıştım.Tam ona yaklaştığımda bileğinden yakalayarak kendime çekmiştim.
Korkmuştum ona zarar gelmesinden.
"Neden yanımdan ayrılıyorsun? Sana zarar gelmesinden çok korktum"demiştim fazla sesimi çıkarmayarak.
Nefes nefese kalmış sesiyle "sen neden ağladın?" Demişti.Asıl sorusu bu değildi. Gerçek sorusu "benimle birlikteyken pişman mısın?"dı.
"Ağladığım ve tepki vermediğim için pişman olduğumu sanıyorsun ama asla seninleyken pişman değilim.Mutluyum.Hem de çok"demiştim.Mutluydum onunla.Hemde çok.
Bir şey demezken elimdeki ceketi üstümüze tuttum.Islandığımız için saçlarımızdan yaşlar akıyordu.
Kafasını eğerek "bilemiyorum hyung.Sen beni ilk öptükten sonra bir şey açıklamadan gittin ve bi kaç gün sonra randevuya çıkmak istedin.Şimdide ağlayınca beni sevm-" demesine kalmadan tek elimle ceketi tutmayı bırakıp belinden tutarak kendime çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RAINBOW / TAEJIN
Fanfiction...Hyung peki aşkın rengi ne? yoksa diğerlerin saçmaladığı gibi kırmızı falan mı? -Hayır.Aşk bütün duyguları içerir.Kıskançlık,öfke,kontrolsüzlük,kendini tatmin etme,gurur,üzüntü,nefret ve sevgi.Aşık olduğunda bunların hepsini yaşarsın bu yüzden aşk...