...Güneşe hasret

1.9K 193 112
                                    

Yalnızlık.

İnsanlar yanında olmadan ki yalnızlık mı kötüydü ? Yoksa onlar yanındayken bile yalnız hissetmek mi kötüydü?

İkisininde kötü olduğunu düşünsemde şuan be ikinci gruptaydım.Arkadaşların yanındayken bile yalnız hissediyordum şuan.Sebebi ise Jin di.

O yanımda değildi.Aradan iki hafta geçmiş ama ne bulumuştuk ne de konuştuk.Özlemiştim onu.Hemde fazlasıyla.

Babası vefat ettikten sonra ceneza işlemleri yapılmıştı.O süre zarfınca hiç onun yanından ayrılmamış ve destek olmuştum.Sonra bir gün ikimiz evdeyken bir avukat gelmişti.Şirketin avukatıydı ve bay Kim ölmeden önce vasiyet bırakmıştı.Vasiyete görede tüm mal varlığını Jin'e bırakmıştı.Bunda zaten sorun yoktu.Asıl sorun bundan sonra çıkmıştı.

Cenazeye gelmeyen akrabalar (!) ve Jin küçükken evden ayrıldığı için bunu bilmeyen hissedarlar itiraz etmeye başlamıştı.Hepsinin derdi para olduğu belliydi fakat bu kadar belli etmeselerdi.Çünkü Jin babasıyla uzun zamandır konuşmasalarda barıştıklarında en iyi baba oğul olmuşlardı ama bu da kısa sürmüş ve tanrı onları ayırmıştı.Jin de biraz yıkılmıştı.Bi de bunlar üstüne gelince acısını bile yaşayamadan bunlarla uğraşmak zorunda kalmıştı.Sonra da Jin beni evime bırakmış ve bir daha ne konuştu ne de buluştu.Ama üzülmüyordum.Çünkü o ne yaparsa yapsın benim iyiliğimi düşünürdü.

Bugün son sınavıma girmiş ve bir haftalık tatile girmiştim.Bu tatilimi Jin ile geçirmek istiyordum ama onun işlerinden dolayı geçirebilirmiydi? Bilmiyorum.

Onun yanında olmayı istiyordum sadece .Tatil gibi geçmesede onun yanında olmak bile beni mutlu edeceğini biliyordum.Bu yüzden otobüse binerek yardımsever kişiler bana yer vermesiyle oturmuştum.

Acaba hala geceleri ağlıyor muydu?
Ben onun evindeyken bana belli etmesede ağladığına şahit oluyordum.Yemek yaparken ya da benim uyuduğumu sanarken.Bu güzeldi çünkü Jin duygularını içine atmıyordu.Benimle paylaşmasa bile maskesini çıkartıyor ve ağlıyordu.

Otobüsten inmiş bastonumu yere vurarak yürüyordum.Jin'in yanımda olmadığı bastondan belliydi.Çünkü Jin yanımdayken asla bastona ihtiyacım olmuyordu.O bana her zaman yol gösteriyordu.Her zaman ve her konuda.

Yağmur atıştırmaya başlıyordu yine.Nisan ayında olduğumuz için ne sıcaklık ne de havanın durumunu tahmin edemiyorduk ve benim için zorluk oluyordu.

Eve gelmiştim biraz ıslanmış şekilde.Titremiş ellerimle zili bulmaya çalışmış ve bulduktan sonra basmıştım.Çok az bekledikten sonra kapı açılmıştı.

"Tae ıslanmışsın çabuk eve gir" diyerek iki elimden tutarak eve girmiş ve kapıyı kapatmıştı.Jin benim yanıma gelmiş ve ceketimi çıkartmaya çalışıyordu.Sonra ona sarıldım aniden.Özlemiştim onu.

"Seni çok özledim.Hani bana demiştin ya 'yaz kurağında yağmuru beklediğim gibi seviyorum seni' , bende seni 'yaz kurağında yağmuru özledim' ".

Sımsıkı sarılırken Jin biraz geri çekilmiş ve kalın dudaklarıyla yüzümün her bir yanını öpmeye başlamıştı.Çokça öpücüklerini yüzüme konduruyor ve ıslaklık oluşturuyordu.

"Bende..." dedikten sonra hızlı sekilde alnımı öpmüş ve geri çekilmişti."...seni..." hızlı sekilde yanağımı öpüp geri çekildi "...çok özledim" diyerek burnumun ucunu öpmüştü.Geri çekilmemiş ve burnu burnuma değerken özlediğim sıcak nefesini bana bahşederek "en çokda sana dokunmayı,beraber cilveleşmeyi,sana yemek yapmayı,güzel kelimeler kullanmayı,seni öpmeyi ,beraber sarılarak yatmayı.Her şeyi ama her şeyinle özledim." demişti kısık çıkan sesiyle.Özlemiştik birbirimizi.Hemde fazlasıyla.

RAINBOW / TAEJINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin