Yoruldum hem de hiç olmayacak kadar. İnsan nefes almaktan yorulur mu? İşte ben yorulmuştum. Nefes almaktan, nefes vermekten yorulmuştum. Gözümü her defasında açıp kapamaktan, mesela ömür boyu kapansa hiç yorulmam. Mesela hiç aşmasam... Ben hecelere sığınan çaresiz biriyim, sadece gecelere arkadaşlık yapan yalnız bir kız. Gündüzler kadar zalim bir şey yoktur yada vardır o da hayattır. Sabah gözümü açtığımda başlıyor benim kabusum,işte benim en büyük korkum. Belki de ben gündüzlerden korkan biriyim kim bilir. Gündüzlerden kaçan geceye sığınan biri.
Eskiden karanlıktan korkan birine ne oldu da karanlığa arkadaş oldu ki ? Dersiniz işte bu bir merak duygusu uyandıran bir şey. Işığı kapatıp uzaklara dalmak en güzel şey, içinden çıkamayacak kadar uzaklara dalmak, gerçek hayatı değilde hayal aleminde yaşamak. İşte ben bunları yaşıyorum gerçek hayatımı değil sadece hayalimde olan kahramanlar ile yaşıyorum,onlarla konuşuyorum ,benim gerçek arkadaşlarım ve gerçek ailem işde onlar benim. Evet bana deli diyebilirsiniz, kendi kendine konuşan biri. Çünkü bu deli diyeceğiniz, arkadaşı kendisi,ailesi de ve dertleşdiği kişide kendisi yani kendim. Benim kimseye ihtiyacim olmadığını anladığımda yaptığım ve gerçekleştirdiğim bunlar. Anladım ki kimseye ihtiyacım yokmuş, benim geceye,karanlığa ihtiycim varmış bunu anladım. Yalnızlığımla oturmaya,düşünmeye ve hayallerimde ki o arkadaşa ve o aileye ihtiyacım varmış. Bu hayata diz çöktün mü ayağa kalkılmiyormuş, hayata hep diz çöküyormuşsun bundan sonra, bunu anladım. Diz çökmemen gereken bir hayat var karşında onun karşısında bükülmemen gerek din dik durman gerek karşısında, yoksa seni yerle bir eder bu hayat hiç gözünün yaşına bakmadan yapar. Çünkü çok acımasız bu hayat. Şu dünyadan gitsem arkamda bırakabilceğim hiç bir şeyim yok çünkü ben giderken hayal dünyam da peşimden gelmiş olacak çünkü benim dostum, ailem onlardı. Yalnızlık işte böyle bir güzellik, gitsende arkada kalan hiç bir şey olmayacak geride bıraktığın veya yarı yolda bıraktığın hiç bir şey yok. Hepsini yanında götürüyorsun...
Mutluluk sadece masal kahramanlarının yaşadığı bir şeydir. Gerçek hayatta yaşanan değil. Bazen de hayaller yaşar mutluluğu ama biliyor musun benim hayallerim bile kapkaranlık benim hayalimde bile mutluluk yok. Ben hep mutsuzluğu yalnızlığı hak edenmiş gibi yalnız ve mutsuzum ve kendimi sadece buna yakıştırıyorum. Mutsuz ve yalnız kalan bir kişi kendi dünyasını kurmuş bir kişiyim. Evet işde dediğim gibi masallarda var mutluluk, gerçek hayatta değil mutlu son hep masallarda kalır. Mutlu son ile biter hep, hayatta ise mutlu son ile biten yoktur. Hep mutsuz,acı , yarali bir son vardır. Hep mutsuz son biri ölür diğeri yapayalnız onun acısıyla kalır. Onun üzüntüsü ile o mahvolur. Eeee nerde mutlu son. Yaralı iki kişi birbirini bulur. Sonra mutlu olmaya çalışırlar tam mutlu olacakken diğeri yaraladığı kişiyi bulur tekrar ona döner ve ona gider. Ve benim gibi olanlarda var bir saat yada bir saniye bile mutluluğu göremeyen hep mutsuz olarak kalan hayatının sonuna kadar öyle devam edebilen. Hayali bile mutlu olmaya çalışırken karanlığa girer ve o karanlıktan çıkamayan. Bak hayalde bile mutluluk yok. Nerde mutlu son? Nerde mutlu hayat? Nerde mutlu yaşantı? Nerde bak gördün mü hayatın hiçbir yerinde mutluluk yok ki mutlu son olabilsin. Başlangıç mutsuz,bitiş nasıl mutlu olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT Mührü
ChickLitHayata dair birkaç düşünceler :) iyi okumalar inşallah beğenirsiniz... ➡Karmaşık hayatlar saçma yaşantılar. 🍀Güzel HAYALLER hüzün dolu hayatlar.