29

7.7K 785 96
                                    

"Sanırım benimde bu dünya kayıtlarında geçmişim yok"

"Söyledikleri saatler birbirini tutmuyor" dedi Simya endişeyle "Ama Profesör Agev'i sadece hatırlamadığı bir saat dilimiyle suçlayamazsınız. Hem Profesör Ulaş'ın doğru dediği ne malum. Belki de o saati karıştırıyor ya da yalan söylüyor"

"Öğreniyorsun küçük hafiye" dedi Müfettiş Saruhan gülerek "Direk peşinden Profesör Talya'yla görüştüm elbette, maktul öz annesi olduğu için yalan söylediğini düşünmüyorum. Ama tarihte kendi ebeveynlerini de öldüren insanlar olduğunu unutmamak lazım. Bana saat tam 12.25 geçe Profesör Ulaş ile görüşeceklerini söyledi. Profesör Ulaş'ın görüşmeyle ilgili bilgi vermediği sadece önemli bir şey konuşmak istediği için onu çağırdığından bahsetti. Zavallı kız çok zayıflamış, çökmüş ve tükenmiş gözüküyordu"

"Şu an sadece ifadelere göre de yola çıkmıyorum. Kimin ne kazancı olacak bu ölümden?" dedi Saruhan piposuna tütün doldurarak "Profesör Ulaş açık açık söylemiş, ilişkilerindeki en büyük engel maktulmüş."

"Sırf bu yüzden cinayet işleyeceğini sanmıyorsunuz değil mi?" dedi Simya endişeyle. Bir profesörün katil olduğunu düşünmek ortaya çıkmasını düşünmekten daha kolay gelmişti. Ama şimdi ifadelerle birlikte birileri şüpheli konuma düşüyordu.

"Simya ben her şeyi düşünür, tartar ondan sonra karar veririm. Elbette herkes şüpheli ancak şu anda aklımda net bir şüpheli var. Sadece saat farkından dolayı da değil" dedi müfettiş ince bir gülüşle "Profesör Agev sadece saatleri hatırlamadığı için dikkatimi çekmedi. O kadında bir tuhaflık var ama adını koyamıyorum. Çok zeki bir kadın, soruşturma dışında da konuşmalarımız oldu. Yaşına göre fazlasıyla olgun ve tarihi konularda üstün bir bilgisi var. Ancak anlattığı hikâye de her şey çok doğru hissettiriyor."

"O zaman neden ondan şüpheleniyorsunuz?" dedi Simya şüpheli gözlerle adamı süzerek. Müfettiş Saruhan piposunu bırakıp bir sigara yaktı. "Anlatılanlar doğru hissettirdiyse doğru değil midir?"

"Birinci Ulaş'ın ve Agev'in birbirlerini gördüklerini zaman arasında yaklaşık 9-10 dakika fark var. Ulaş saate baktığını Talya ile buluşacağını söylüyor. Agev merdivenden yavaş bile çıksa o kadar uzun sürmez. İkincisi iki çığlık sesi, Agev kaç kere çığlık attığını hatırlamıyor ve iki çığlık arasında neredeyse beş dakika var. Profesör Efsun ilk çığlığı hiç duymuyor. Agev çığlık attığı zamanı hatırlamıyor. Maktulun başında kaç dakika durdu emin değil. Ulaş ilk çığlığa hiç tepki göstermiyor ama ikincisinde Talya'yı beklemeyi bırakarak yukarı çıkıyor"

"Çığlık olayına neden bu kadar takıldınız?" dedi Simya bu iş iyice onu içine çekiyordu. "Yani sadece korktuğu için ya da panik yaptığından çığlık atmış olamaz mı?"

"O saatte dördüncü binada olan yetişkin öğrencileri de sorguladım. Hepsi iki çığlık duymuş aradan 4-5 dakika geçince ikinci bir çığlık daha duymuş. İlki ani ve kısa bir çığlıkmış. Acı çeken birinin sesi gibiymiş. İkincisi de uzun bir çığlıkmış. Sen söyle Simya bir ceset bulsan nasıl bağırırdın?"

"Bilmiyorum ama sanırım uzunca bir çığlık atardım. Art arta hemde" dedi Simya ister istemez Agev'i suçlar şekilde konuşmuştu. "Yani siz demeye çalışıyorsunuz ki ilk çığlık maktule aitti. Yani bu durumda Agev yukarı çıktığında kata gelemeden biri Profesör Erguvan'ı öldürdü"

"Belki de direk kendisi öldürdü" dedi müfettiş soğukkanlılıkla.

"Ama nasıl olabilir?" dedi Simya korkudan büyümüş gözleriyle "Profesör Agev neden öldürsün ki?"

BÜYÜLÜ DÜNYA İki Cadının Savaşı (2. Kitap) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin