---Yağmur---
Alışveriş bitmiş, eve dönmüştük. Koşarak odama çıktım ve Adem'i tekrar aramaya başladım.
Adem: Efendim Yağmur.
Yağmur: Oh be! Neredeydin? Seni merak ettim. Buluşalım mı?
Adem: Şu an İzmir'de değilim.
Yağmur: Neredesin?
Adem: Şu an Ankara'dayım. Gelince konuşuruz.
Yağmur: Offf
Arama sonlandırıldı.
Bu çocuk kesin benimle yemeğe çıkacağını unutmuştu.
Bir gün sonra--Saat 20.00
---Damla---
Bugün Murat'ın doğum günüydü ve biz de hazırlığımızı bitirmiştik. Yağmur'a seslendim ve dışarı çıktık. Taksi çağıracağımız sırada kapımızın önündeki arabaya anlam veremedik ve içinden asla tahmin edemeyeceğim bir isim çıktı. Hilmi Cem?
"Ne işin var senin burada?" diye sordum.
"Ben olmasaydım taksiciye 'eski adresimi' söyleyecektiniz. Taşındım ben." dedi ve devam etti " Atlayın arabaya."
Başka çaremiz yoktu çünkü adresi bilmiyorduk. Arabaya bindik. Hilmi arabayı sürmeye başladı.
"Senin erkek arkadaşın bırakırdı belki. Ben sana sormadım kusura bakma." dedi sertçe.
"İşi çıktı. Fakat senin kız arkadaşın kızmaz mı? Arabada iki tane kız var sonuçta." dedim ben de sertçe.
"Kızmaz. Nasıl olsa gözlerimin sadece onu gördüğünü biliyor. Sizin de 'arkadaşım' olduğunu biliyor." dedi. Arkadaşım kelimesine vurgu yapmıştı.
"Peki." dedim. Gözlerim yine dolmuştu. Gözleri sadece onu görüyor. Anladım.
Yol boyu kimse konuşmadı ve Hilmi Cem'in yeni evine gelmiştik.
Hilmi Cem anahtarla kapıyı açmıştı. İçerde çok az kişi vardı. bu demek oluyordu ki bir saat sonra içerisi tıklım tıklım olacaktı.
Gözlerim Murat'ı aradı. Ve onu gördüm. Anıl ile bir şeyler konuşuyordu.
"Doğum günü çocuğu!" diye bağırdım ve Murat'a koşarak sarıldım.
"Nasılsın civciv?" diye sordu sırıtarak.
"Harikayım civciv." dedim ve ben de sırıttım.
Yağmur ile birlikte yere dizilen renkli minderlere oturduk ve etrafın kalabalıklaşmasını izledik.
O sırada gözüm Hilmi Cem'i aradı. Geçen gün birlikte yemek yediği kız ile 'yakın' bir şekilde konuşuyorlardı.
Kız sürekli gülüyordu. Bu canımı gerçekten çok acıtmıştı.Bir anda kız Hilmi'ye yaklaşarak onu öpmeye başladı. Artık tamamen yıkılmıştım. Gözlerimden yaşlar süzülüyordu fakat umrumda bile değildi. Sadece Murat'ın güzel gününü mahvetmemek için evden koşarak dışarı çıktım. Ağlıyordum sadece Ağlıyordum...
----Son----
