BÖLÜM 3 ; Masalımsı

300 4 0
                                    

HAZIR MISIN SEVGİLİM?

Bana çıkma teklifi ettiğinde acıdığını biliyordum. Gerçi acınacak bir şeyim yok, o öküzü seviyorum sadece. Yine de saf saf inanıyordum ona. Kendi isteğiyle çıkma teklifi ettiğine... Çünkü o benim kahramanımdı. Sonsuz güvendiğim, beni çok seven, bana yalan söyleyemeyecek kadar kahraman olan birisiydi.

Onunla geçirdiğim her saniyem değerliydi ve bu düşüncelerle boşa harcayamazdım. İkinci günümüzde bizim eve geldiğinde hiç bu kadar soğuk olmadığımızı gördüm. Sanki sevgili değilmişiz, dün ilanı aşk eden o değilmiş gibiydi. Herif buzlar efendisi sanki. Ama yine de gülümsedim. Verdiği ayıcığı çok sevdim. Tamam poposundaki tüyle dalga geçmiş olabiliriz ama sonuçta bu Alaz'ın sevgiliyken bana verdiği ilk hediye.

İLK ÖPÜCÜK

İnsan sevgilisine ödev yaptırır mı? Öküz müsün sen ? Nasıl bir yaratıksın ? Bir de azarlıyor beni. Sanki ödevin 2. derse gideceğini söyledi de. Neyse bende bir salaklık yaptım, verdiği çıktıları sınıfta unuttum. Beraber sınıfa çıktık. Bir baktım çıktılar çöpte. Allah'ım şimdi bittim dedim, nasıl gülümsüyorum Alaz'a tatlı tatlı. Neyse ki çöpte başka bir şey yokmuşta aldık kağıtları.Hayır o kadar kızdın değdi mi yani beni üzmeye?

Sınıftan çıkınca mal mal yanında gidiyordum . Durdu ;

- Ben seni hiç öpmedim, dedi.

Yaklaştı elini omzuma attı ve öptü yanağımdan. Bende mutluluktan aşık olmuş inek gibi gözlerimi kırpıştırdım.Bu ilk öpücüğüydü. Biraz öküzce olsa da beni öpmüştü sonuçta. İyi ki bayılmadım valla.

***

Ertesi gün onların sitesinde buluştuk. Karda götümüz donacak biz hala dolaşıyoruz. Neyse bir kaç kez siteyi turladık . Turlarken de küçük veletler vardı. Bize sürekli kar topu atıyolardı, ucubeler. Yanlarına gittik . Dedikleri aynen şu ;

- Size kar topu atmamızı istemiyorsanız el ele tutuşun.

Dışımdan " ya saçmalamayın çocuklar" falan diyorum bir yandan da elimi hazırlıyorum. Alaz da zaten istemem yan cebime koy hesabı fazla uzatmadı. Elimi tuttu.

Sonra götümüz dondu, binanın birinde merdivene oturduk. Konuşuyoruz böyle gülüyoruz falan.

Dedi ki ;

- Elim üşüdü benim seninde üşüdümü ver bakıyım.

Cevabımı bile beklemeden çekti elimi hayvan. Aldı avucuna benim elim zaten kedi eli gibi küçücük, avucunda kaybolacak neredeyse. Elleriyle elimi ısıttı. İkinci el ele tutuşmamız oldu bu.

Geçirdiğimiz günler masal gibi. Haftasonları sürekli buluşuyoruz. Haftaiçi de bazen Alaz okula erken gelip teneffüste beni görüyor. O teneffüslerinden birinde ikinci ayıcığını da verdi. Yine gökyüzüne bulutlara çıktım tabi ben. Facebook da 2 saat konuşabiliyoruz. Çünkü babam kızıyor. Onu öyle özlüyorum ki. Gece girip 5 dakika konuşsam dünya benim oluyor. O da beni özlüyor, ben yokken sürekli mesaj yazıyor, saniyeleri sayıyor. Her şey güzel şimdilik. Sadece şimdilik.

Ordinaryinlove  (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin