12.05.2013 - Pazar
Alaz'la üç gündür konuşmuyorduk. Dün giremedim diye mesaj atmış. Aslında suçluluk duygusu duymuyor değilim. Son konuştuğumuz da çok üstüne gitmiştim. Bugün resimlerimi atıp nasıl diye sordum. Konuşmak için bir bahane işte. Cevap yazardı belki.
Alaz'a artık eskisi gibi değildim. Galiba ikimizde bitirdik. Bu zamana kadar vazgeçmemiştim. Çünkü hep inanırdım bize, birbirimize ait olduğumuza.
Ama bunun böyle olmadığını gördüm.
Zaten bir hafta önce,
" Arkadaş olabiliriz, sana karşı eskisi gibi değilim, hazırım." dediğimde;
O da her zamanki umursamazlığıyla;
"Sen nasıl istersen." demişti.
Ayşe'yle de konuştuk. Sevseydi hislerinden emin olurdu, sevmiyor belli dedi. Gerçi herkes öyle diyor alıştım. Boşvermek en iyisi diye düşünsem de onu da yapamıyordum. Keşkelerim gittikçe çoğalıyordu. Keşke o gün o soruyu Alaz'a hiç sormasaydım. Ayrıldım demeseydim. Keşke Alaz'a hislerimi hiç açmasaydım. Keşke hiç tanışmasaydık.16.05.2013 Perşembe
İnkılâp dersindeyiz. Saat 09.00. Hiç yazmak istemediğim bir defter oldun artık. Çünkü Alaz bende kapanmayacak yaralar açmaya devam ediyor. Dün Facebook'tan;
" Hayal."diye mesaj attı. Açık olsak da bir kaç gündür konuşmuyorduk.
Dün Facebook'ta da bir yazı paylaştım; Sana verdiğim sözü tutuyorum. Mutluluk yok.
Bunu gördü herhalde.
Biraz konuştuktan sonra bana iyi ol dedi.
Anlattım. Söz verdim dedim. Sen mutlu olmazsan bende olmam dedi.
Sonra
"Seni mutlu edebilecek birini bulalım." dedi.
O an anladım bitirdiğimizi.
Biz sonu olmayan bir başlangıcız sadece. Hikâyemiz biteli çok oldu. Masalımız yok bizim.
"Benim kalbimde biri var zaten Alaz." dedim.
Bunu neden dediğini biliyorum. Konuşurken biz kardeşiz demiştim. Buna sinirlendi. Ama bu kadarını beklemiyordum.
Gece yine açtım. Konu yoktu.
"Sevgilin var mı?"dedim.
"Yok." dedi.
Sana çıkma teklifi edeceğim diye dalga geçtim salak ciddiye aldı. Neyse hıncımı almış oldum.
23.05.2013 Perşembe
1 hafta önce neler yazıyordum, şimdi neler yazıyorum. Bu deftere yazmak istemedim çünkü düşünüp herşeye açıklık getirmeye ihtiyacım vardı. Sanırım getirdim de.
Alaz'la en son cuma günü konuştuk. Ve son konuşmamızdı. Uzun süredir aklımda bir soru vardı. Alaz açınca sordum.
"Ayrılma sebebimiz özelimiz miydi?" dedim.
Hayır demesini bekledim. Saçmalama o bizim en özel günümüz demesini.
Demedi.
"Bilmiyorum, kesin bir şey diyemem." dedi. Şaşırmadım aslında. Çünkü en son konuşmayı bıraktığımızda Eda'ya bunu söylemişti. Sadece cevabını bildiğim bir şeyi ondan öğrenmek, doğrulamak istedim. Kavga ettik. Bana, sende sonsuza kadar sürmeyeceğini biliyordun dedi. Burada ağladım işte. Çok ağır geldi.
Bana geleceğim demişti. Yalanmış. "İnandıramam seni ama çıkarken seviyordum."dedi.
Seven insan ara vermek ister mi? Bırakıp gidebilir mi? Biliyorum, çok kavga ederdik, üzülürdük. Ama birbirimizindik. Ben öyle düşünürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ordinaryinlove (Askıda)
RomantizmGerçekle kıyaslanamayacak kadar tutkulu, büyüleyici, anormal, ve ruhsal.