Zayıflayacağım.
Zayıflamalıyım.
Eskisi gibi olmalıyım.
Güzel ve zayıf olmalıyım.
En önemlisi Izabel'in karşısına çıkmalıyım.Deli gibi aynı şeyleri beynimin içinde döndürürken büyük boy pizzamdan bir dilimi daha iştahla ısırdım. Martha teyze ise hayranlıkla bana bakıyordu çünkü masanın ucunda bitirdiğim bir pizza kutusu daha vardı.
"Bana öyle bakma. Çok gerginim." dedim.
Teslim olurmuş gibi ellerini havaya kaldırıp odadan çıktı. Aklım bir türlü başka şeyi düşünmüyor, otobüste yaşananları tekrar tekrar hatırlatıyordu bana.
Izabel...
O da beni seviyor.
Pardon, seviyordu.
Eskiyi düşündüğüm zaman kendime kızmadan edemiyordum. Izabel'in davranışlarından beni sevdiğini nasıl olur da anlayamamıştım? Tam anlamıyla kördüm.
Onu sinir edecek davranışlar yaptığım her anda bana kızmak yerine sıkıca sarılırdı. Her gece benim sorunlarımı dinler, çözümler üretmeye çalışırdı. En önemlisi de yılbaşı partisinde sarhoş bir şekilde bana "Seni çok seviyorum." demesi ve ertesi gün kırmızı bir surat ile, "Sarhoştum ama seni sevdiğimi biliyorsun. Sen benim en yakın arkadaşımsın Audrey." demesiydi.
Yarısı bitmiş pizzayı bir kenara bırakarak ellerimi ve yüzümü hızla sildim. Kafama koymuştum. Izabel ile ne olursa olsun buluşacaktım. Beni sevse de, sevmese de karşısına çıkacaktım. Tıpkı eskiden olduğu gibi onun yanında olacaktım. Eski Audrey olacaktım.
O akşam saatlerce internetten çeşitli diyetleri defterime yazdım. Hepsini uygulayacaktım. Martha Teyze'nin tavsiyesi ile spora da başlayacaktım. Ona göre düzenli diyet ve spor yaparsam 2 aya eski fiziğime dönebileceğimi söylemişti.
2 ay.
2 ay dişimi sıkacak ve sonrasında rahat edecektim. Izabel'in beni sevip sevmemesi umrumda değildi. Sadece onun karşısına eski Audrey olarak çıkmak istiyordum. Kaldığımız yerden devam etmek, bir şey olduğu zaman açıklama yapmasına müsaade etmek istiyordum.
İlk haftalarda diyet beni zorlasa da, spor hoşuma gitmişti. Önce sabah koşusu yapıyor, daha sonra da voleybol oynamak için spor kulübüne gidiyordum. Yaşıma göre 15 kilo fazlalığım vardı. Çok abartılacak şişmanlıkta değildim ancak bu şekilde de rahat edemiyordum. İnsanların tiksinen bakışlarına maruz kalmak istemiyordum.
Bir ayın sonunda 7 kilo vermiştim. Bu benim için çok iyiydi. Diyet ve spor işe yarıyordu. Bu zamanlar içerisinde Izabel ile 2 defa konuşmuştuk. Benim nasıl göründüğümü ve zayıflamaya çalıştığımı bilmiyordu. Beni eski Audrey olarak hatırlıyordu. Ancak ben onun nasıl göründüğünü biliyordum. Eskisinden daha güzel ve havalı görünüyordu.
Aklım sürekli pizza, noodle ve hamburger üçlüsüne gitse de diyeti bozmadan iki ay boyunca spora devam ettim. Sonucu ise benim için paha biçilemezdi. İstediğim kilodaydım. Eski Audrey gibi olmam için tek şey boyası akmış saçımı düzeltmekti.
Günün sonunda aynaya baktığımda gerçek Audrey Dolores karşımdaydı. Güzel, seksi, fit...
Hızla masanın üzerinde duran telefonumu alıp Izabel'e mesaj attım.
Audrey_Dolores: Hey Izabel!
Izabel-Lacombe: Sana da merhaba Audrey.
Audrey_Dolores: Ah, üzgünüm.
Audrey_Dolores: Sadece bir şey soracaktım.
Izabel-Lacombe: Ne soracaksın?
Audrey_Dolores: Beni ilk tanıştığımız zamanlarda Chiba Restoran'a çağırmıştın.
Audrey_Dolores: Hatırlıyor musun?
Izabel-Lacombe: Evet, hatırlıyorum.
Audrey_Dolores: Peki.
Audrey_Dolores: Eğer teklifin şimdi de geçerliyse yarın akşam yemeğini Chiba'da yemeye ne dersin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E-Mail [gxg]
Teen FictionIzabel Lacombe yakın arkadaşı Carla ile bir restoranda buluşmak için sözleşir, ancak buluşma saatini akşam anlaşmayı planlarlar ve Izabel e-mail hesabından arkadaşı olduğunu düşündüğü başka bir Carla'ya mesaj atar. ♀+ ♀