Bedenimin her bir köşesini saran korku yüzünden hareket etme kabiliyetimi kaybetmiştim."Hoseok ben-"
"Tek kelime etme!" susmam için elini öne uzatmıştı. Bacakları titriyordu. Düşmemek adına yanındaki masaya tutunmuştu. Yüzündeki korku ifadesini anlatacak kelime bulamıyordum.
Titreyen bacakları onu daha çok ayakta tutamamış, yere düşmesine sebep olmuştu. Deli gibi ağlamaya başlamıştı. Gözlerini kapatmış çığlıklar atıyordu. "Hayır hayır dokunma!"
"Hoseok ne oluyor?" öyle şiddetli titriyordu ki korkuyordum. Yanına çöküp titreyen bedenini kollarım arasına almıştım. Ağlamaya başlamıştım. Durumu o kadar kötüydü ki kendimi suçluyordum. "Hoseok cevap ver!"
Jungkook yanımıza yaklaşmaya çalışıyordu ama bize her yaklaşmaya çalıştığında Hoseok bağırıp duruyordu. "Hayır istemiyorum lütfen yapma!" kulaklarını kapatıp çığlıklar atmaya başlamıştı.
"Hoseok!" bağırdığımda bakışları beni bulmuş ve titreyen elleriyle yüzüme dokunmuştu. "Sana da olmasın lütfen" anlayamıyordum.
"Hoseok anlamıyorum ne oluyor?"
Birden ağlaması durmuştu. Deli gibi davranıyordu ve beni korkutuyordu. "Dokundu" dedi fısıldayarak "yapma dedim canımı yakıyordu""Kim canını yakıyordu Hoseok anlayamıyorum" dolu gözlerini gözlerime dikmişti. Yeni yeni kendine geliyor, nerde olduğunu yeni fark ediyor gibiydi.
"Tecavüze uğradım Taehyung" kulaklarım uğuldamış, kalbim sıkışmıştı.
"Bir elf bana..." tekrar ağlamaya başlamıştı. Şaşkınlıkla Jungkook'a baktığımda benden bir farkı yoktu. İkimiz de şok olmuş birbirimize bakıyorduk. Ellerim uyuşmuştu. Onun yaşadıkları gözümün önüne geldikçe midem bulanıyor, başım dönüyordu.
"Güzelim kendine gel" Jungkook başımı elleri arasına alıp sarstığında girdiğim şoktan zor da olsa çıkmıştım.
"Hoseok" dedi Jungkook yumuşak bir sesle. "Onun yüzünü hatırlıyor musun?" Hoseok kucağımda çekingen ifadesiyle Jungkook'a bakıp onaylamıştı. "Unutmam mümkün değil" Sevgilimin sinirle nefes verirken gözleri titremişti.
"Seni elf sığınağına götüreceğim ve bana onu göstereceksin, tamam mı?" Hoseok burnunu çekmiş ve kafasını yavaşça sallayarak onaylamıştı.
"Bana güvenmeni istiyorum. Şimdi seni kucağıma alacağım. Bu halde yürümen mümkün değil" Hoseok teraddütle Jungkook'un açtığı kollarına bakmış ve sonra gözleri beni bulmuştu. Güven vermek istercesine gülümseyerek onaylamıştım.
Hoseok, yavaşça Jungkook'un açtığı kolları arasına yerleşirken elini tutmam için bana uzatmıştı. Yerimden kalkıp narin ellerini tutarak dikkatlice evden çıkmıştık.
†
Karanlık ormanı geçip Elf sığınağına gelmiştik. Jungkook, Hoseok'u kucağından yavaşça indirip bana dayanmasını sağlamış ve ormanı inletecek kadar yüksek bir sesle bağırmıştı.
"Elf! Toplan!"
Tüm elfler ikiletmeden yan yana Jungkook'un karşısında dizildiğinde Hoseok tekrar titremeye başlamıştı. Düşmemesi için belinden sıkıca kavrayıp bedenime daha çok dayanmasını sağlamıştım.
Jungkook yanımıza gelmiş ve "Hangisi? gösterir misin?" diye sormuştu. Hoseok baştan beri gözlerini çekmediği çocuğa titreyen elini doğrultmuştu ve "o" demişti. Jungkook o çocuğa bakmış ve yanına çağırmıştı "Seunwon!" çocuk yüzündeki korku ifadesiyle yavaşça Jungkook'un karşısına gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Curse •taekook•
FanfictionPeriler ilk görüşte aşık olur ve olduklarında bunu hissederler. Eğer aşık olduğu kişi, aynı aşkla kendisine karşılık vermezse, o peri kısa bir süre içerisinde ölür. Bu perilerin lanetidir. Zamanında güzelliklerinin, güçlerinin ve ölümsüzlüklerinin...