Ortak salona geldiğimde aklımda , yaşananları nasıl Jackie ve Albus'a anlatacağımı düşünüyordum . George'a da Malfoy anlatırdı artık .
Tahmin ettiğim gibi ikisi de şöminenin yanındaki koltuklarda oturuyorlardı . Tekli oldukça pofuduk kahverengi koltuğa -favorimdir- kendimi bıraktım ve "Selam." dedim . Albus beni yeni görmüştü "Hey! Neredeydin ?" dedi . "Proje için ihtiyaçlar odasındaydım . Malfoy'la." dedim . Jackie bana döndü "Ne ? İhtiyaçlar odasında mı çalışıyorsunuz?" gözlerimi devirdim "Anlatmıştım ya sana ." biraz düşündü ve "Ah evet doğru . " dedi . Sessizlik oldu "Siz nerede çalışıyorsunuz George'la ? Bu gün başladık demişti ." dedim . "Biz daha büyülere başlamadığımız için kütüphanedeyiz ." dedi gülümseyerek . Az önceki sıkıntılı tavrımdan eser bırakmayarak "Size bir şey anlatmam gerek ! " dedim . Köşedeki bir kaç küçük -1 ya da 2. sınıf olmalıydılar- öğrenci bana baktı , onlara sırıttım ve olayları uzun uzun anlattım .Albus "Ben de o kitaba bakmak istiyorum ." dedi Jackie de "Bence o kitabı bir daha açmayın ." dedi "Yani , ben de merak ediyorum ama yine de uzak durun." ve tekrar çizim defterini çıkartıp bir şeyler karalamaya başladı . Yani uzaktan gördüğüm kadarıyla daha önce çizilmiş bir şeyin üzerine çiziyordu . Albus "Scorpius o kadar korktu ha ? " dedi kurnaz bir neşeyle . Başımı salladım "Bunu ona silah olarak kullanabilirim ." dedi ve kıkırdadı . "Sakın korktuğunu sana böyle anlattığımı ona söyleme !" dedim koltukta biraz öne çıkarak . "Tamam , tamam ..." diye mırıldandı ve iki kolunu açıp koltuğa koyup geriye yaslandı . Jackie'nin defterine bakıp "Ne çiziyorsun yine ?" dedi . Görmek için eğildi "Bir kız mı ? -kıkırdadı- sana benziyor ama , yani saçları eee kumrallar." dedi . Jackie ona pek de hoş olmayan bir bakış attı ve resmine devam etti . Albus bana kaşlarını kaldırdı ve "Ne yaptım ki ?" der gibi baktı . Ben de gülümsedim ve başımı iki yan salladım .
Jackie'yle yatakhaneye çıkmıştık ve pijamalarımızı giyiyorduk . Bu konudan ona bahsetmek istedim , odada başka kimse yoktu . "Bana Rose dedi ." dedim . "Ne ?" diye sordu kaşlarını çatıp . "Malfoy . Kitap çığlık attıktan sonra bana sesleniyordu ." dedim . Yatağa oturdu ve devam ettim "Önce birkaç kez Rose dedi sonra da Weasley dedi ." . Biraz düşünüp "Zaten hepimiz - bizim grup- birbirimize adımızla hitap ediyoruz , artık siz de soyadlarınızla konuşmayı bırakmalıydınız . " dedi . Kaşımı kaldırdım ve devam etti "Tamam çok iyi anlaşmıyorsunuz ve aranız açık , biliyorum ama bu çocuk neredeyse her yaz sizin eve geliyor Rose , biraz daha iyi anlaşmaya çalışmalısınız ." saçımı topuz yaparken "Bilmiyorum , onunla anlaşmam çok zor benden böyle birşey isteme . Ama adımla hitap etmesi bana biraz değişik geldi ." dedim . Yatağa yatıp yorganını üzerine çekti ve esnedikten sonra "Bilmiyorum Rose , çok uykum var ." dedi ve anında uyudu . Bu kızla akşamları konuşmak mümkün değil . O söyleyince aklıma gelmişti , benim de bazen uykum gelir (!) . Kafamı yastığa koyduğum an Jackie gibi uykuya daldım .
Sabah yine Jackie'nin annesinin eski alarmıyla uyandık . Yatakhanedeki tüm kızlar bağırış çağırış içinde Jackie'ye sitem ediyordu . Yanına gidip "Şu şeyi bir daha çalıştırmasan olmaz mı ?" dedim . Ellerini beline koyup "Eğer bu alarm olmasaydı kimse saatinde uyanamazdı . Bana teşekkür edecekleri yerde bağırıyorlar !" dedi . Kaşımı kaldırıp "Öyle mi dersin ?" dedim ve cüppemi giydim .
Ortak salona indiğimizde Albus benim koltuğumda oturmuş uyukluyordu . Jackie hafifçe omzunu dürttü . Albus mırıldandı "Bir dakika daha." Jackie omzunu sertçe dürttü . Albus doğruldu ve koluyla omzunu tuttu "Yavaş ol ! Bu arada Jackie , o alarm erkekler yatakhanesine kadar geliyor . Tabii bize sesi kısık geliyor ama ben sizin orada olsaydım herhalde kulaklarım patlardı ." dedi . Jackie önce kaşlarını çattı sonra "Gördün mü Rose ? Erkekler bu durumdan memnun ." dedi ve Albus'a onaylama bekleyen gözlerle baktı . O da bunu fark etmiş olacaktı ki "Eee ... Evet yani çok bi' sorun olmuyor ." dedi ve omuzları kaldırdı . "Herneyse." dedim ve ikisini de peşimden sürükleyerek ortak salondan çıktım .
Büyük salonda kahvaltı ediyorduk . Bana her zaman Gelecek Postası getiren gri baykuş uçarak tabağımın üzerine doğru uçtu ve tam içine kondu . Problem değildi çünkü yemeğimi bitirmiştim . Gazeteyi aldım ve çantama koydum şu an okumak istemiyordum . Baykuşun bacağındaki cebe bir kaç knut koydum ve önüme döndüm . Hala gitmediğini görünce "Ne oldu ?" dedim kaşlarımı biraz çatarak . Öttü . Mırıldanıp ağzına tostumdan biraz koyup okşadım . Tekrar ötüp uçarak gitti . Gözlerimi devirdim . O sırada George heyecanla ve biraz da bağırarak "Rose bağıran kitabı hatırlıyor musun ?" dedi . Geçen gün ihtiyaçlar odasındaki kitabı kastettiğini anlayınca "Evet , tabikide ." dedim . Unutulması zor bir şeydi açıkçası . Biraz düşündü "Yerini de hatırlıyorsun değil mi ?" dedi . Dediği şeye anlam veremeyerek "Evet ?" dedim . Bana yaklaştı "O kitabı görmek istiyorum , bu akşam sizinle beraber oraya geliyorum." "Ne ?" dedim "Öyle bir kitabın yanına neden tekrar gitmek isteyeyim ?" sırıttı "Benim için . Hadi ama senin en yakın arkadaşınım." dedi . Pekala , evet Jackie ve George en iyi arkadaşlarımdı , benden bir iki şey istediklerinde kabul etsem fena olmazdı değil mi ? Sıkılarak "Tamam seni oraya götüreceğim ama sadece bir kez , bir daha isteme ." dedim . Bağırarak "Teşekkürler Rose !" dedi ve güldüm . O çığlıkları bu akşam bir daha duyunca gülmeyecektim ama .