part ten; untitled

13.7K 1.1K 589
                                    

part ten; untitled

Jungkook, kucağında uyuyakalan Jimin'i kendi yatağına bıraktı.

Hastane eve yakın olduğu için yürüyerek gitmişti eve. Jimin ise arada sırada başını sahibinin boynundan kaldırmadan kolunun acıdığını söyleyip ağlıyordu. Ama Jungkook bundan asla rahatsız olmadı. Hatta ağlarken sesinin melodik çıktığını düşünerek gözlerini kapatıp ağlamasını dinledi bir süre.

Jimin ağlamaktan yorulup kucağında uyuyakaldığında ise arada aldığı derin nefesleri ve iç çekişleri dinlemişti.

Jimin'i yatağa dikkatlice bırakıp üstünü örttü. Ardından odanın kapısını hafifçe çekerek salona ilerledi.

Koltuğa oturduğu gibi cebinden telefonunu çıkardı ve abisine mesaj attı.

- Hey, hyung.

+Efendim Kook?

-Bu akşam bize gelir misiniz?

+Tabii ki. Jimin varken ne zaman istersen.

-Akşam 8 gibi olur mu?

+İstediğin saate gelirim tabii!

-Akşam bekliyorum o zaman.

+Tamam sonra görüşürüz.

Telefonu kapatarak yanına koydu ve başını oturduğu koltukta geriye yaslayarak tavanı izlemeye koyuldu.

Henüz birkaç dakika geçmiş, ve Jungkook gözlerini kapatıp "doğum belgesi" meselesini düşünürken içeri paytak paytak koşan bir Jimin gördü. Nefes nefese kalmıştı. Koltuğa tutunarak soluklandı, ardından ona şaşkınca bakan sahibine döndü.

(Betimleme time. Feels geçireceğinizi sanmıyorum ama olsun.)

Sarı saçları birbirine girmiş ve havalanmıştı. Kocaman açtığı gözlerinin altındaki derin çizgiler yeni uyandığını fazlasıyla belli ediyordu. Kaşları yukarı kalkmış, kakülleri ardında kaybolmuştu. Dudakları hafif aralıktı. Hızla nefes alıp verdiği, sürekli inip kalkan küçük bedeninden belli oluyordu. Ona büyük gelen mavi sweatshirtün ise etekleri kıvrılmıştı. Jungkook ona büyük gelen kıyafetleri Jimin'e çok yakıştırıyordu. Dolabı son alışverişten sonra ona elbise gibi gelen sweatshirtlerden oluşmuştu.

"Jimin, iyi misin?"

Küçük olan bir şey demeden ellerini sahibine uzatınca Jungkook onu kucağına oturtarak başını öptü. "Ne oldu bebeğim?"

"Sahip..." dedi Jimin alt dudağını aşağı eğerken. "Beni almayacaklar, değil mi?"

Jungkook Jimin'in neyden bahsettiğini bilmiyordu fakat sonradan anladı. Doktorun onu alacağını düşünmüştü odaya girerken. Onun alacağından korktuğu için böyle yapıyordu.

"Hayır bebeğim, kimse seni almayacak. Ben buradayım."

Jimin sahibinin beline sarıldı elleri birleşmese de.

"Beni bırakma sahip, olur mu?" Diyerek bakışlarını tekrar Jungkook'a çevirdi.

"Kimse seni benden alamaz, Jiminie." Keşke bu doğru olsaydı.

Jimin bir kedi gibi mırlayarak sahibine daha çok sokuldu. Jungkook ise geri uyuması için sırtını yavaşça sıvazlıyordu. Jimin sonunda uykusuna yenik düşünce Jungkook nefes vererek gözlerini kapattı. Uyku onu da esir alınca direnmedi ve kendini uykunun kollarına bıraktı.

catmin +jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin