"Saçını dök sineme, derdini söyle,
NE OLUR ISLAK ISLAK BAKMA ÖYLE..."
Ellerime cam parçaları saplanmadan önceki son duyduğum cümlelerdi bunlar.
Saçlarının aklıma gelmesine dayanamayan yüreğim, kendi benliğinden kurtulup, yok olmak istedi. Hiç varolmamış olmak...
Saçlarının ıslak olduğu gün geldi sonra aklıma. Hayır... Dayanabileceğimi sanmıyorum. Hayatımda daha önce böyle güzel saçlar görmedim. Hırçın hırçın kırpışan böyle zifiri kirpikler görmedim.
Beynimden parçalanan cam sesleri geliyordu. Delirmiyorum. Sadece artık beynimi duyabiliyorum.
Ve ben hayatımda altında bulunduğun bu toprak kadar acımasız ve korkunç bir toprak görmedim.
Bu...
Bu çok korkunç.
Dayanamıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİİRİÇE
PoetryBeklenmedik bir zamanda geldi bu kitap, farkındayım. Fakat bu ani yayının sebebi, Yıldızlar Arası kitabının devamlı okuyucularının, bölüm beklerken biraz da olsa kafasını dağıtıp kendini bulabilmesi. Acı çeken insanlara yazıyorum. Ah, bir de onlar...