Mezarlık Ve İzmir'e Dönüş

383 34 0
                                    

Defne den

Karşıyaka Mezarlığı 'na zar zor bulduk.Çünkü Karşıkayaka'da hiç tabela yok . Mezarlığın önüne geldiğimizde kapıda birkaç görevli vardı. Görevlilerden birine Buse " Deniz Gezmiş , Yusuf Aslan , ve Hüseyin Inan 'in mezarlığına gitmek istiyoruz " dedi.

Görevli bizi Deniz Gezmişin mezarlığına getirdiğinde her taraf çok kalabalıktı. Deniz Gezmiş 'in mezarında dua edip yoldan aldığımız çiçekleri mezarına bıraktım. Hüseyin Inan ve Yusuf Aslan 'ın mezarında da dua ettik be onların mezarına çiçek bıraktıktan sonra görevliden Mahir Çayan 'ın mezarına da gitmek istediğimizi söyledik. Mahir Çayan 'ın mezar taşına onun resmi çizilmişti ve her gelen isimlerini okullarının adını yazmıştı. Biz de mezar taşına " Buse ,Defne , Eylem, Devrim : Rahat Uyu" yazdık ve mezarlıkta işimiz bittikten sonra Ankara 'da biraz dolaştık. Otobüs dönüş saatimiz geldiğinde Devrim "Acaba bi gece daha kalsak mı yaa ?" dedi Devrim 'ın amacının ve umudunun Adrian 'la karşılaşmak olduğunu hepimiz bildiğimizden ilk önce "hayır " dedik ama Devrim yine bizi ikna etmeyi başardı.

Ve bizde mecburen otel aramaya başladık. Oteli buldugumuza o kadar da zengin olmadığımızdan suit oda tutup hepimiz bir oda da kalmaya karar verdik. Görevli bizim ufakta olsa çantalarimiza odaya taşıdı anahtarları verdi ve odanın kapısında beklemeye başladı.Bende aklıma gelemiyor ilk fikirle "Sapık mısın ?". Bunu üzerine görevli avucunu açtı artık anladım kesin sapık !! Eylem benden daha anlamlı düşünmüş olucak ki " Devrim bahşişi sen verirsin herhalde fikir senden çıktı " dedi . Devrim mecburen 10 tl çıkardı ve görevlinin avucuna bıraktı. Hala order duruyordu.Sinirlendim ve " Sapık var " diye bağırarak kapıyı sertçe kapadım. Sonra hızlıca gitti zaten. Buse Devrim'e "Otelin içinde Adrian 'la karşılaşmayı nasıl planlıyorsun acaba göt insan" dedi Devrim "Dışarı cikicaz got beyinliler " dedi. Bende tartışmaya nokta koydum ve yatağa zipladim "Siktirin bitcizlar " dedim. Eylem " Aynen çok yoruldum çok katılıyorum yemek yemeye ineriz sonra uyku sonra da terminalinden yeni bilet alıp Izmir 'e döneriz.

Devrim " Yağağağa niye geldik o zaman ? " Onlar böyle mal mal tartışırken Ayazcigim bana mesaj attı " Yolun bitmesine kaç saatiniz kaldı ? "

" Ankara 'da kalıyoruz bu gece "

" Niye "

" Çok yorulduk hemde biraz gelelim dedik çok yorgunum uyuyan öptüm "

Ayaz 'a tabi ki Devrim'ın olayını anlatıp Cenk 'e anlatmasina sebep olamam. Sonra o pezevek bir şeyler yapmaya çalışır. Olmaz yane. Bu bok yiyesiciler susmuyor ama .

Devrim " yemek yiyelim bari" dedi .

Bizde hayır demedik. Şu bi gerçek ki bu otelin yemekleri çok kötü. Ama bunu yedikten sonra fark ettik. Çünkü biz maltepe açız . Yemekten sonra odaya çıktık zaten hemen herkes zibardi.

SABAH

Erkenden Izmir 'e gidelim diye herkesi sabahın köründe uyandırdım Yaşasın kötülük !!!

Otobüs terminaline gittik ve bilet aldık. Otobüse bindigimizde 2-3 koltuk önde Devrim 'ın taşı Adrian oturuyordu. Allam bu kız fazla ballı. Arka koltuğa döndüm ve Devrim 'e "Adrian burda" diye fısıldadım.

"Atma be duygularımla oynama " dedi

"Inanmazsan inanma kaybedersin gül gibi çocuğu bence harekete geçti" dedim

Devrim mal gibi ayağa kalkıp " ADRIAN " diye bağırdı. Adrian ayağı kalkıp "Efendim" dedi.

Bu bir film olsaydı birbirlerine doğru koşup ölümüne öpüşürlerdi ama malesef , kader Devrim şaşırdı ve sadece " Nasılsın ? " diyebildi.

"Iyiyim sen ?" ( Adrian 'ın gözleri parlıyor ) "Bende"

Bu romantik sahneyi anons sesi böldü " Sayın yolcularimiz yola çıkılıyor. Iyi yolculuklar dileriz "

Dört TanrıçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin