18.01.2017
Seul
Yorgundum deliler gibi hemde. Jinle geçirdiğimiz gecenin üzerinden bir hafta geçmişti ve o ortalıkta yoktu. Jimine defalarca geri dönmeye çalışmıştım ama oda yoktu .Bar işini tekrar denemistim belki gelir diye ruyalarima girmesini beklemistim ama yoktu . İhtiyaç hisseden kalbim değil bedenimdi , haklıydı onu istiyordum sürekli .
Kafamı dağıtan şeyler restaurantla uğraşmak ,Hoseok ve Hoseokun kuzeni Yoongi ile vakit geçirmekti . Son zamanlarda canım aşırı sıkılıyordu. Özellikle kafam hala Jiminin attığı mesajdaydi .
21.01.2017
SeulGirdiğim marketten ellerim dolu dolu çıkmıştım aldığım maaşla beraber evim için ufak bir alışveriş yapmıştım . Eve girdiğimde açık bıraktığım pencereye birkaç küfür savurdum evin içi buz gibiydi . Ellerimdeki poşetleri tezgaha bırakıp pencereye ilerledim ve hızla örttüm gözlerim istemsiz kırmızı gözleri ilk gördüğüm sokağın sonuna kaydı . Kafamı iki yana salladım ben böyle değildim .
Gece uyandigimda ceneme sürtünüp duran saçlarla gidiklandim çevremde o ağır aurayi hissediyordum . Yavaşça gülüp ellerimi saçlarına attım . Kafasını kaldırdığında gördüğüm gözler hic tanımadığım birine aitti ama verdiği o his aynı gibiydi o koku çok benzerdi . Yuzumun bozulmuş olduğunu fark eden kişi uzerimde yükseldi gördüğüm gözler içimden bir ürperti geçirdi o yüzündeki siritma istemsiz beni korkuttu bu kesinlikle güvenli hissettirmiyordu .
" Merhaba güzellik , kurdun nerde kuzusunu yalnız bırakmaması gerektiğini bilmiyor mu?"
...
20.01.2017
HelsinkiKalın siyah kabanima iyice sokuldum usudugumden değildi bu hareket sadece tik gibiydi. Abimin suratsız heriflerle yaptığı konuşmayı dinlemeyi birakali yarım saat olmuştu . Buradan nefret ediyordum çocukluğumun bir kısmı buradaydı ve ben soğuk yerleri zerre sevmezdim.
Belki biraz konuşmalara odaklanmak kafamı meşgul eder dusuncesiyle abime döndüm . "Kuzeyin durumundan gayet memnunum ama soysuzlarin Doğuya kadar gelmesi hiç hoş bir durum değil ." Adamlar anlamış gibi başlarını salladılar ciddi anlamda ortalık soysuz kaynıyordu .Son zamanlarda melezler bile bundan sikayetciydi. Elimi cebimden cikarip telefonuma baktım Jungkook defalarca beni geri aramış tonla mesaj atmıştı. Abimle yaptığı şey yanlıştı ama o henüz hiçbir şey bilmediğinden kolay geliyordu içinden altı üstü yattım diye geçiriyordu .
"Jimin" abimin seslenmesiyle ona döndüm " Taehyung buraya geldiğimizi biliyor teyzem bizi akşam için davet etti." Dislerimi bu soğukta pek hissetmedigimden onları siktigimi abim bana sorgulayıcı bir bakış attığında fark ettim. " Mazi , önemli değil ." Öyleydi . Odaklan Jimin. Mazi.
Aksam on sekiz kişilik masada ölüm sessizliği ya bardaklarda kanı bulunan ölmüş insanın yası içindi -ki bu hiç ihtimal degil- ya da bizim ciddi auralarimizi yenemeyen zayıf akraba baglarimizdandi.
Herkes bardaklarda ki insanların şarap yerine koyduğu gibi bizim sarabimiz olan taze kanı içiyor ve yemeğini yiyordu. İlk boğazını temizleyen teyzem oldu " Sizi uzun zamandır görmüyorum ." Abim hiçbir şey demedi sadece teyzeme baktı bense susamamistim " Evet babam öldüğünden beri, yaklaşık bir seksen yıl oldu." Masadaki tüm gözler bana döndü onunkilerde öyle ama ben yalnızca teyzeme baktım . "Jin geç kalma ." Teyzem göz kontağını bozunca abime bunu söyleyen eniştemdi abim ona saygı duyardı bende öyle ki bence annemden sonra bu ailede en çok saygıyı hak edenlerdendi. Abim hafif öksürdü " Şu an meşgulüm bir yüzyıl daha bekleyebilirim henüz erken " içimden geçirdim' peki yüzyıl boyunca harcadigin hayatlar ne olacak' abim bana baktı biliyorum duymuştu beni .Daha fazla masada durmadik teyzem orada kalmamiz için ısrar etmedi bize her zamanki odalari verdiler . Taehyungun yanından geçerken yavaşça kolumu tuttu " Jimin o kim?" kimi sorduğu belliydi o hep abimden nefret etmişti öz kuzen değildik hep kiskanmisti abimi , bana yaptıkları da o yuzdendi . Kıskançlığı getirmişti bizi bu hallere . " Seni ne ilgilendirir belki arkadaşım belki de yeni biri" gözleri karardı , önceden gulen gözleri. Abimin yanından geçerken hafif bir bakış attı "Ufak bir ziyareti bana cok gormezsiniz sanırım ?" ve gitti.
Abime baktım "Jungkooku arayayım mi?" Bana boş boş baktı , suçlu hissediyordu belki de bana aciyordu ama suratimda ki hissizligi gördüğünden belli etmiyordu . Kafasını iki yana salladı " O korkmaz ve Taehyung ona zarar vermez ." biliyordum , abim beni koruyamadigi kadar herkesi koruyordu ondan.
...
Çat pat girdim olaya demek isterdim bu biraz gizemli birazda geçiş bölümü gibiydi . Sonunda tarihler altına Seul yazmamin sebebi açıklandı böyle arada gezecekler dünya turu yapacağız jdjsnsjksndkdkmdkdkd
Neyse bazı nedenlerden uzak kaldım ama geri geldim ve yazacağım bir şeyler hadi bakalım ve yeni karakterlerimiz yavaştan kurguya girmeye başladı .
Yongijiğimi bir dahaki bölümlere saklıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Eyes ⚜ Jinkook
Fanfic" Sen bana aitsin , bu kırmızılığın içinde boğulmaya mahkumsun , biz boğulmaya mahkumuz." *Jinkook